www.eczacininsesi.com
"Sevk zincirinin uygulanmaya başlandığı illerde birinci basamak sağlık kuruluşlarının hasta sayısı yüzde 100’e yakın oranlarda arttı. Hekimler, sadece sevk almak için birinci basamağa gelmek zorunda bırakılan hastalar için uygulamanın iyileştirilmesini talep ediyor."
Fatma Ergüzeloğlu/ Ankara
Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)’nin yayınlanmasıyla birlikte sevk zincirinin başlatıldığı Isparta, Gümüşhane, Bayburt ve Denizli’de birinci basamak sağlık kuruluşlarının hasta sayısı ciddi oranda arttı. Hastaların önemli bir kısmının sadece sevk almak amacıyla birinci basamak sağlık kuruluşuna geldiğini vurgulayan hekimler, uygulamanın uzun süreli tedavi gören hastalar için eziyet haline geldiğini ifade etti.
1 Kasım’dan itibaren söz konusu 4 ilde geçilen sevk zinciri uygulaması, 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren de aile hekimliğine geçilen tüm illerde uygulanacak. Sağlık Bakanlığı aile hekimliği uygulamasını 2010 yılına kadar yurt geneline yaymayı planlıyor. Buna göre, acil haller dışında aile hekimliğinden sevk alınmaksızın ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarına yapılan müracaatlara ilişkin giderler Sosyay Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanmıyor.
Hasta sayısı yüzde 100 arttı
Isparta 5. Bölge Davraz Aile Sağlığı Merkezi Aile Hekimi Dr. Mehmet Sezgin Kargı, uygulamanın ilk haftasının yoğun geçtiğini belirterek, “Hastalar eskiden direkt hastaneye gidebiliyorlardı, şimdi sevk zinciri geldiği için birinci basamağa gelmek zorundalar. Gerekli görüldüğü takdirde sevkleri yapılıyor” diye konuştu. Sevk uygulamasının ilk haftasının yoğun geçtiğini ifade eden Kargı, muayene sayısının sevk işleminden fazla olduğunu söyledi. Kargı şunları anlattı:
“Kendi adıma konuşursam, benim sevkten daha fazla muayene sayım var. Dün 64 muayenem vardı, bunlardan 20’sini sevk etmek zorunda kaldım. Diğer hekimler de buna yakın rakamlar verebilir. Ben mesela eskiden 30 hastaya bakıyordum günde, şimdi 60 civarında hastaya bakıyorum. Uygulamayla hastalar biraz huzursuz oldu, sıra beklemekte huzursuzluk yaşanıyor. Fakat sistemin neler getireceği zamanla daha iyi anlaşılacak.”
Aile hekiminin özel personeli var
Isparta Bağlar Sağlık Ocağı Sorumlu Hekimi Dr. Osman Kenan Akbay, hasta sayılarının yüzde 30-40 oranında arttığını belirtti. “Artık daha yoğun şekilde çalışıyoruz, hastalara daha az zaman ayırmaya başladık. Yüzde 50 artış var; bunların yüzde 20-30’unu sevk ediyoruz. Geri kalanlar sorunlarını bizde çözerek evlerine dönüyor” diye konuşan Akbay, uygulamanın diş hastalıkları, bazı kronik hastalıklar veya kanser hastaları için zor olduğunu dile getirdi. Akbay, aile hekimliği olduğu için herkesin belli sayıda hastası olduğunu, hasta sayılarının 2, 3 ve 4 bin olarak değiştiğini söyledi. Buna göre poliklinik sayılarının da değiştiğini ifade eden Akbay şöyle konuştu:
“Herkesin kendi personeli var, bazılarının özel sekreterleri var. Genel merkezler olsak da her aile hekimi kendi içinde problemleri çözüyor. Aynı merkezde görev yapan bir aile hekimi 100 hasta bakarken diğeri 40-50 hasta bakabiliyor. Uygulamada ilk başta standardizasyon sağlanmasına rağmen, bazı hekimlere çok talep olduğu için hasta sayıları arttı, bazı hekimlerin hasta sayısı düştü.”
“Her gün ayrı sevk alınıyor”
“Kanun apar topar halde çıktığı için bazı çıkmazlarımız var” diye konuşan Akbay, hastanelerle aile hekimleri arasında karar verme noktasında problemler olduğunu söyledi. Akbay şunları söyledi: “Diş hastanesine her gün giden bir hastadan her gün ayrı sevk alınıyor. Bu büyük bir sıkıntı. Vatandaş da Bakanlığa şikayette bulunuyor. Yani hasta 3 gün gitse 3 gün ayrı sevk alıyor. Bu bizim için ekstra bir yük, hasta için ekstra bir işkence. Doğru bir uygulama değil fakat henüz çözülemedi. İlk haftanın getirmiş olduğu bir kargaşa da sözkonusu.”
“Eski sistem en güzeliydi”
Denizli Akköy Toplum Sağlığı Merkezinde de hasta sayısının arttığını belirten sağlık memuru, uygulamanın olumlu ve olumsuz yönlerini şöyle anlattı: “Normalde polikliniğimiz 80 ile 100 arasında değişiyordu. Şimdi 130-150 arasında değişiyor. Sayının artması normal, daha önce direkt hastaneye giden hasta şimdi öncelikle birinci basamağa uğramak zorunda. 30 ile 50 arasında değişen bir rakam sevk istiyor. Eski sistem en güzeliydi, herkes istediği yere gidebiliyordu, şu anda hastanın gideceği yer belli olduğu halde buraya uğramak zorunda. Ama bir yönden de iyi oldu, çünkü bu uygulamayı kötüye kullanan kişiler vardı; mesela hastaneye gidip aynı gün içinde 4-5 uzmanı gören hastalar vardı, sınırlama yoktu. Şimdi en azından sevkle gidiyorlar. Uzman hekimin uygun görmesi halinde sevk ediliyor. Uygulamanın amacı zaten hastanenin yükünü azaltmak; Bir iki ay sonra bunun faydası görülecektir. Aile hekimi ve personel sayısında bir yetersizlik sözkonusu değil. 5 bin nüfusa iki aile hekimi düşüyor. Aile hekimlerimizin 3 bin – 3 bir 200 arasında da hasta sayısı var.
“Nöbetler çok yoğun”
Denizli’de bir sağlık ocağında görev yapan aile hekimi ise uygulamanın hasta sayılarını arttırdığını ve çok yoğun halde nöbet tuttuklarını dile getirdi.
“Günde 50 hasta bakıyorsam şimdi bu rakam 80’e çıktı” diye konuşan hekim, gelen hastaların çoğunlukla sevk istediğini, muayene oranın çok düşük olduğunu belirtti. Aile hekimi şöyle konuştu:
“İş yoğunluğumuz çok fazla; toplum sağlığı merkezleri hiçbir şeye karışmaz oldu. Doktor olmayınca acil nöbetleri icap nöbetleri biz tutuyoruz. Nöbetler o kadar art arda ki, iki günde bir evimize gidebiliyoruz. Biz burada 3 kişiyiz ama zaten 3 güne bir nöbet geliyor. Toplum sağlığı hekimi bir kişi olduğu için nöbet tutmuyor. Fakat bizim nöbetlerimiz çok yoğun.”
Kaynak- Medimagazin