Ankara Eczacı Odası Açıklaması
Ankara Eczacı Odası ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü iş birliğiyle düzenlenen 2. Hastane Eczacılığı Sempozyumu, 23-24 Kasım 2024 tarihlerinde, 300’ü aşkın katılımcı ile Ankara’da gerçekleştirilmiştir. Sempozyum programında, 7 oturum, 21 konuşmacı ve iki çalıştay yer almış, hastane eczacılığının çeşitli yönleri kapsamlı şekilde ele alınmıştır.
Sempozyum boyunca, hastane eczacılarının sağlık sistemindeki kritik rolü bir kez daha vurgulanmış, klinik farmasötik hizmetlerin güçlendirilmesinin, tedavi süreçlerine daha fazla dahil olunmasının gerekliliği dile getirilmiştir. Katılımcılar, hastane eczacılarının akılcı ilaç kullanımı, hasta güvenliği ve tedavi uyuncu gibi alanlardaki katkılarının sağlık hizmetlerinin kalitesini doğrudan etkilediğini belirtmiştir. Eczacıların, sağlık profesyonelleriyle daha fazla iş birliği yaparak, multidisipliner ekiplerin bir parçası olarak aktif rol almaları gerektiği ifade edilmiştir.
Sempozyumda, hastane eczacılarının sürekli eğitim ve mesleki gelişimlerinin kritik önemi vurgulanmıştır. Türkiye’nin Uluslararası Eczacılık Federasyonu (FIP) gibi platformlarda aktif rol alarak uluslararası standartların belirlenmesine katkı sağlaması ve bu standartların ülke uygulamalarına entegre edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, hastane eczacılarının farmasötik bakım, yasal haklar ve sorumluluklar konularında hizmet içi eğitimlerin düzenlenmesi önerilmiştir. Bu eğitimlerin, eczacıların bilgi ve becerilerini sürekli geliştirecek şekilde düzenlenmesi, ulusal ve uluslararası düzeyde mesleki standartların yükseltilmesine katkı sağlayacaktır.
Meslektaşlarımızın ilaç yönetimi ve tedavi süreçlerinin etkinliğinin artırılması için teknolojinin kullanımı büyük bir fırsat olarak değerlendirilmiştir. Otomasyon sistemleri, ilaç izleme yazılımları ve dijital sağlık uygulamaları gibi teknolojilerin, hastane eczacılarının iş yükünü hafifletmek ve ilaç yönetimi ve farmasötik bakımın daha verimli hale gelmesi için kullanılabileceği ifade edilmiştir. Teknolojik gelişmelerin benimsenmesinin hem eczacıların hem de sağlık profesyonellerinin iş birliğini güçlendireceği ve hastaların tedaviye uyuncunu artıracağı üzerinde durulmuştur.
Yasal düzenlemeler ve sorumluluklar da sempozyumda ele alınan önemli konulardan biridir. Eczacılar, ilaç yönetiminde, hastalarına en yüksek kalitede hizmet sunmak için yönetimde bilfiil yer alarak karar mekanizmalarında etkili olabilirler. Ancak mevcut yasal çerçeve, eczacıların görevlerini tam anlamıyla yerine getirebilmesi için yetersizdir. Bu doğrultuda, Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumların, ilaç ve eczacılara yönelik düzenlemeleri gözden geçirmesi ve sorumluluk ve karar alabilmesini sağlayacak yasal adımlar atması hakkında görüş birliğine varılmıştır.
Bu yasal adımlardan biri olarak, eczacılıkta uzmanlık eğitimini tamamlayarak "uzman eczacı" unvanını kazanan eczacıların, daha etkin ve verimli hizmet verebilmesi için atama süreçlerinin dikkatle ele alınması gerektiği vurgulanmıştır. Özellikle, uzman eczacıların görev yerlerinin belirlenmesinde sadece yatak sayısı değil, hastanelerin branşlarına göre farklılaşan ihtiyaçlar da göz önünde bulundurulmalıdır. Onkoloji gibi branş hastanelerinde uzman eczacılara olan ihtiyacın son derece yüksek olduğu belirtilmiştir. Bu tür hastanelerde, kemoterapi ilaç hazırlama, total parenteral beslenme (TPN), ve klinik araştırmalar gibi özellikli birimlerde çalışan eczacıların kritik bir role sahip olduğu ifade edilmiştir.
Sempozyumda ele alınan bir diğer önemli konu, hastane eczanelerinin fiziki şartlarının ve eczacıların özlük haklarının iyileştirilmesi olmuştur. Bu alandaki iyileştirmelerin eczacıların mesleki motivasyonunu artırarak sunulan hizmetlerin kalitesini olumlu yönde etkileyeceği ifade edilmiştir.
Sağlık politikaları bağlamında, hastane eczacılarının rollerinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulanmış ve bu rollerin sağlık sistemine entegrasyonunun önemine değinilmiştir. Hastane eczacılarının rollerinin güçlendirilmesi, sağlık politikalarının bu yönde şekillendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Eczacılar, sağlık hizmetleri sisteminin etkin bir parçası olmalıdır ve bu konuda devletin ve ilgili kurumların desteği hayati öneme sahiptir. Hastane eczacılığının güçlendirilmesi ve sağlık politikalarının bu doğrultuda şekillendirilmesi, halk sağlığı açısından stratejik bir hedef olarak belirlenmiştir.
Sonuç olarak, sempozyumda ifade edilen görüşler ve ortaya konulan öneriler, hastane eczacılığının mevcut durumunu gözler önüne sererken, halihazırdaki sorunlar ve gelecekteki uygulamalar hakkında etkin bir farkındalık oluşturmuştur. Sağlık hizmetlerinde yüksek kaliteye ulaşmak, sadece hastaların tedavi süreçlerinin iyileştirilmesi ile değil, aynı zamanda bu süreçlerde kritik bir role sahip olan hastane eczacılarının güçlendirilmesiyle mümkündür. Hastane eczacılığı, sağlık sisteminin temel taşlarından biri olmasına rağmen, hala gereken önemi görmemektedir. Eczacılar, sağlık sisteminde daha aktif bir rol üstlenmeli, sürekli eğitimlerle bilgi ve becerilerini geliştirmeli, teknolojiyi etkin bir şekilde kullanmalı ve sağlık politikalarının güçlendirilmesine katkı sağlamalıdır. Bu konuda yetkililere büyük bir sorumluluk düşmektedir. Sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak, halk sağlığını korumak ve gelecekteki sağlık sorunlarına daha etkili çözümler üretebilmek için hastane eczacılığının güçlendirilmesi ve hastanelerde eczacı istihdamının artırılması sağlık politikalarının öncelikli gündem maddesi olmalıdır.
Sempozyumun gerçekleşmesinde desteği olan başta Ankara İl Sağlık Müdürlüğü olmak üzere tüm kurum, kuruluş ve paydaşlara; emeği geçen tüm konuşmacı ve katılımcılara teşekkür eder, hastane eczacılığının geleceğini birlikte inşa etmek için güçlü bir irade ortaya koyarak çözüm üretme kararlılığımızı yineleyerek tüm paydaşlara bu konuda sorumluluk yüklediğimizi belirtiriz.
Saygılarımızla.
ANKARA ECZACI ODASI YÖNETİM KURULU