Sağlık da 'babalar gibi' satılıyor

 
image

Devletin sağlık hizmeti verme yükümlülüğünden vazgeçmesi yolunda bir adım daha atıldı. Kamu hastanelerine satışa çıkarmaya hazırlayan "Kamu Hastane Birlikleri" kanun tasarısı Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi.

soL (HABER MERKEZİ) Türkiye'de kamusal sağlık hizmetinin tasfiyesi yönünde bir adım daha atıldı. Sağlık Bakanlığı'nın 2009 yılı bütçesinin görüşüldüğü Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu, Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulaması Hakkında Kanun Tasarısı'nı gündemine alarak alt komisyona sevketti. Kamu hastanelerinin Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenecek pilot illerde "Kamu Hastane Birlikleri" kurulması yoluyla "özerkleştirilmesi"ni öngören kanun tasarısı, sağlık çalışanları ve meslek örgütleri tarafından hastanelerin özelleştirilmesinden önceki son adım olarak nitelendiriliyor.

Komisyonda bilgi veren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hastanelerin çok parçalı bir yapıda olduğunu ileri sürerek, "Türkiye'de 850 hastane var. Bu, 850 döner sermaye, 850 satın alma komisyonu anlamına geliyor. İşini iyi bilen 850 kişilik bir komisyon oluşturmak da kolay değil" dedi. Akdağ, bütün hastane müdürlerini, başhekimlerini Sağlık Bakanı'nın atadığını belirterek, bu durumun sağlıklı olmadığını ve ancak hastanelerin özerkleştirilmesi yoluyla aşılabileceğini öne sürdü.

İktidar ve muhalefet aynı kafadan
Oldukça hararetli geçen komisyon toplantısında, Sağlık Bakanlığı ile anlaşmalı özel hastane faturalarında devletin üstleneceği katkı payının yüzde 30 ile sınırlamasının da gündeme geldiği ilginç tartışmalar yaşandı. CHP Milletvekili Akif Hamzaçebi'nin "özel hastanelere uygulanan yüzde 30 sınırlama nedeniyle sıkıntılar yaşanıyor. Böyle bir uygulama ancak komünist rejimlerde olabilir" sözleri üzerine Recep Akdağ'ın açıklaması, bin 350 özel hastane içinde sadece 20'sinin, yüzde 30'luk katkı payını yeterli görmeyerek SGK'lı hastaları kabul etmediği ve anlaşmaya yanaşmadığı yönünde oldu.

Sağlığın piyasalaştırılmasında en hızlı adımları atan AKP hükümetinin kamu kaynaklarının
özel sağlık sektörüne aktarılması olarak özetlenebilecek uygulamalarının, muhalefet tarafından "daha fazla olmalı" denerek eleştirilmesi, kamusal sağlık alanının tasfiyesinde iktidar ve muhalefetin farklı kulvarlarda yer almadığına işaret eden bir örnek sergiledi.

Hastanelerin özelleştirilmesine bir kala...
Üzerinde uzlaşılan ve alt komisyonun değerlendirmesine havale edilen kanun tasarısına göre, Bakanlar Kurulu'nun pilot bölge olarak belirleyeceği illerde, ikinci ve üçüncü basamak hastaneler birleştirilerek "Kamu Hastane Birlikleri" oluşturulacak. Pilot uygulama kapsamında 6820 personelin sözleşmeli statüsünde çalıştırılması planlanıyor. Bu personel
sayısı üzerinden pilot uygulamanın 40 birlik ve 400 hastane üzerinden yürütüleceğini öngörmek mümkün oluyor.

Kanun tasarısının bütünü incelendiğinde ise asıl amacın, Sağlık Bakanlığı'na bağlı 850 kamu hastanesinin kârlı olanlarından 400'ünü "birlik" adı altında işletmeler haline getirerek, bir sonraki adımda da yerli ve uluslararası sermayeye satışa hazırlamayı
hedefleyen bir düzenleme olduğu görülüyor.

Hastaneler şirket haline gelecek
Kanun tasarısının genel gerekçesinde de belirtildiği gibi yeni düzenlemelerle "hastanelerin madde ve insan gücü anlamında her türlü kaynağı sınırsızca merkezden talep etme yerine kendi kaynaklarından karşılamaları" hedefleniyor. Asıl hedefin ise artık genel bütçeden kamu hastanelerine katkı yapılmasına son verilmesi olduğu anlaşılıyor. Şu anda neredeyse sadece çalışanların maaşlarını ödeme düzeyine inmiş olan bu katkının tümden ortadan kalkması söz konusu. Özerklik adına "kaynağını kendin bul" anlayışıyla gösterilen "müşteriler" ise hastalar...

Kamu sağlık hizmetlerinin piyasa dinamikleriyle yönetilmesinin yolu yasal olarak açılıyor. Bu da hastanelerin bir şirketmiş gibi yönetilmesi anlamına gelecek. Sağlık çalışanları iş güvencesinden yoksun bir çalışma biçimine zorlanacak

Birlik yönetiminde sağlık çalışanları yok, ticaret odaları var
Yeni yasayla, Kamu Hastane Birliği'ne bağlı hastaneler, hastane yöneticisi tarafından yönetilecek. Hastane yöneticisine bağlı olarak başhekimlik, idari ve mali işler ile sağlık bakım hizmetleri müdürlükleri kurulacak. Hastanelerin yönetim kurullarına da hastaneleri kapatma, devretme, kiralama, satma yetkisi verilecek. Hastanelerin yönetim kurulları, Sağlık Bakanlığı, İl Sağlık Müdürlüğü, İl Genel Meclisi, Vali ile Ticaret ve Sanayi Odası tarafından belirlenecek ve hastanelerin kar oranına göre sınıflandırılarak yüksek performans gösteren hastaneler özelleştirilip, düşük performanslılar kapatılacak. Böylece vatandaşların sağlık hizmetine ulaşabilmesi ve yararlanabilmesi neredeyse imkansız hale getirilecek.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat