www.eczacininsesi.com

TEB Merkez Heyeti'nde bir üyesi bulunan, protokol sürecine aktif olarak katılıp, TEB Merkez Heyeti ile birlikte çalışmış olan İstanbul Eczacı Odası, TEB' e zehir zemberek bir yazı yazdı.

İstanbul Eczacı Odası'nın resmi web sitesinde yayımlanan yazıyı aşağıda yayımlıyoruz:

" TEB MERKEZ HEYETİNİ SON KEZ UYARIYORUZ !

Pazartesi, 06 Ekim 2008

2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği 29 Eylül 2008 Pazartesi günü yayınlanmış ve 1 Ekim 2008 Çarşamba günü yürürlüğe girmiştir. Bu tebliğ, hem sağlık uygulamaları hem de reçete hizmetleri konusunda meslektaşlarımıza çok önemli sorunlar yaşatacak uygulamalar içermektedir.

Uygulamanın ilk günü nöbetçi eczanelerimiz, özellikle sistemde yaşanan aksaklıklar ve özel hastanelerin muayene ücretlerinin artmış olması nedeniyle vatandaşlarımızla karşı karşıya kalmışlardır. Bizlere ulaşan meslektaşlarımızın soruları karşısında, sorunları çözecek makama yani Türk Eczacıları Birliği’ne ulaşmaya çalıştığımızda karşımızda muhatap bulmak ne yazık ki mümkün olmamıştır. Türk Eczacıları Birliği, AKP Hükümeti gibi kendisine dokuz günlük tatil ilan ederek kapılarını eczacılara kapamış ve eczacıları sorunları ile baş başa bırakmıştır. Uyum içinde giden bir çalışmanın örneği olarak SGK, mesleğimiz için çok büyük tehlikeler taşıyan 2008 Sağlık Uygulama Tebliği’ni yayınlayıp tatile çıkarken, duruma hemen müdahale etmesi gereken TEB Merkez Heyeti Yöneticilerimiz de tatile çıkmayı uygun görmüşlerdir. AKP Hükümeti, dönem dönem her iktidarın yaptığı gibi yaşanan ekonomik ve siyasal krizi soğutmak amacıyla bayram tatilini dokuz güne çıkarırken üst örgütümüzün, sorunlarımızın soğutulmaya değil acil çözüme ulaştırılmaya gereksinim duyulduğu bir dönemde benzeri bir uygulama içerisine girmeye hakkı yoktur.

TEB Merkez Heyeti, içinde yaşadığımız sürecin ciddiyetine uygun hareket etmek zorundadır. 9 Temmuz’da imzalanan 2008 Protokolü ile kazanılmış haklarımızın sonuna kadar arkasında durulması hususunda yaptığımız tüm uyarılarımız ve eylem önerilerimiz dikkate alınmamıştır. İki ay süren ve örgütün direnme gücünü zayıflatan görüşmeler sonunda imzalanan Ek Protokol ile kazanılmış ekonomik haklarımızın büyük kısmı SGK ya geri verilmiştir. Türk Eczacıları Birliği, bu protokol ile saygınlığına gölge düşürmüştür.

Sosyal Güvenlik Kurumu ise imzalanan ek protokolden cesaret alarak 2008 Sağlık Uygulama Tebliği’nde eczacının örgütlü gücünü ortadan kaldıracak adımları atmış, ayrıca bizler için çok önemli olan reçete dağıtım sistemine de bir darbe vurmuştur.

Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin 15.maddesini (Eczanelerden ilaç temini) değiştirerek Türk Eczacıları Birliği’nin, eczacılar adına SGK ile sözleşme yapma yetkisini elinden almıştır. 2007 Sağlık Uygulama Tebliği’nde yer alan "Reçete edilen ilaçlar Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti ile imzalanan "Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Verilmesine İlişkin Protokol" çerçevesinde kurumla sözleşme yapan eczanelerden temin edilmesi halinde bedelleri ödenir" hükmü 2008 Yılı Sağlık Uygulama Tebliği’nde "Reçete edilen ilaçlar Kurumla sözleşme yapan eczanelerden temin edilmesi halinde bedelleri ödenir" şeklinde değiştirilmiştir.

Bu değişiklikle Sosyal Güvenlik Kurumu, Türk Eczacıları Birliği ile bir daha sözleşme yapmayacağını net bir biçimde ortaya koyarak, eczacının örgütlü gücünü yok sayacağının altını çizmiştir.

SGK yaptığı değişiklik ile daha da ileri giderek önümüzdeki süreçte yapılacak muhtemel bir düzenlemeyle, sözleşme yapacak eczacılarda Türk Eczacıları Birliği’ne ve dolayısıyla Eczacı Odalarına üye olma şartı aranmayacağını belirterek tüm örgüte de açıkça meydan okumaktadır.

Ayrıca 2007 Sağlık Uygulama Tebliği’nin Faktör ve diğer kan ürünleri ile ilgili 17/I maddesinde yer alan ‘’Faktör ve diğer kan ürünlerinin reçeteleri Türk Eczacıları Birliği’nce oluşturulacak usule göre eczanelerden dönüşümlü olarak verilecek bu reçetelerin ödenebilmesi için Türk Eczacıları Birliği bölge eczacı odasının onayı aranacaktır’’ hükmü, 2008 Sağlık Uygulama Tebliği’nde tamamen ortadan kaldırılmıştır. Bu ilaçlar uygulanmasına kesinlikle karşı çıktığımız “GÜNÜBİRLİK TEDAVİ” kapsamına alınmıştır.

Bu tebliğ ile Yatan Hasta Reçetelerinin dağıtımının ardından Faktör ve diğer kan ürünleri dağıtımının da Odaların elinden alınma süreci başlamıştır.

Bizlerin sorumluluğunda sürdürülmesi zorunlu olan ilaç hizmetinin ‘’Günübirlik Tedavi’’ gibi eşi görülmemiş yöntemlerle eczane dışına çıkartılmasının yolu açılmıştır.

Tüm bu gelişmeler, ne yazık ki Türk Eczacıları Birliği’nin son aylarda hızla kaybettiği saygınlığının kaçınılmaz sonucudur. Elindekine sahip çıkamayan bir anlayışın artık ciddiye alınması mümkün değildir.

İmzaladığımız 2008 Protokolü’nde, vereceğimiz ilaç hizmetinde bizleri bağlayan Sağlık Uygulama Tebliği’nin imza tarihinde yürürlükte olan 2007 yılı Sağlık Uygulama Tebliği olduğu açıkça belirtilmiş olmasına rağmen SGK İl Müdürlüklerinin, kendi bildiklerini okuyacakları ve eczacıların mağduriyet yaşayacakları da bir başka gerçektir.

TEB Merkez Heyeti ne yazık ki, uygulamalara müdahale edecek ve eczacının haklarını koruyacak bir iradeyi ortaya koyamamaktadır.Bu gün ortalığı boş bulanlara Eczacının gerçek gücünün ne olduğunu gösterme zamanı gelmiştir.

Bu nedenle zaman kaybedilmeden Olağanüstü Başkanlar Kurulunun toplanmasını ve SGK’nın bu kural tanımaz anlayışına karşı dirençle mücadele edecek bir yapılanmanın adımlarının atılmasını bir kez daha ısrarla talep ediyoruz.

Kamuoyuna önemle duyurulur.

Saygılarımızla

İstanbul Eczacı Odası
Yönetim Kurulu
"



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat