TEB tarafından Türkiye genelindeki 51 eczacı odası ile birlikte, eczacıların yaşadığı sıkıntıları dile getirmek için Kolej Meydanı'nda miting düzenlendi. Mitingde konuşan Türk Eczacıları Birliği (TEB) Genel Başkanı Erdoğan Çolak, daha büyük mücadelelere hazır olduklarını söyledi.
TEB tarafından Türkiye genelindeki 51 eczacı odası ile birlikte, eczacıların yaşadığı sıkıntıları dile getirmek için Kolej Meydanı'nda miting düzenlendi.
Türkiye'nin değişik yerlerinden gelen eczacılar ve Ankara'dan mitinge destek veren çeşitli sivil toplum kuruluşu mensupları saat 12.00'de Kurtuluş'ta itfaiye merkezi önünde toplanmaya başladı.
Miting nedeniyle başta Çevik Kuvvet olmak üzere çeşitli birimlerden yaklaşık 3 bin polis görev aldı. Mitingin yapılacağı alanda bomba imha ekipleri de arama yaptı.
Gruptakiler, saat 12.20'de istem ve protestolarını dile getiren sloganlar atarak mitingin yapılacağı Kolej kavşağına yürümeye başladı. Mitinge katılanlar oluşturulan polis noktalarında üst aramaları yapılarak alana alındı.
Mitinge, Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Türk Hemşireler Derneği ve Devrimci Sağlık-İş başta olmak üzere çok sayıda sendika, sivil toplum kuruluşu, meslek örgütleri ve eczacı katıldı.
Türk Eczacıları Birliği (TEB) Genel Başkanı Erdoğan Çolak, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, mitingde yaptığı konuşmada, eczacıların sorunlarını uzun zamandır çeşitli platformlarda dile getirdiklerini ve hükümet yetkililerine seslerini duyurmak için bugün bir kez daha toplandıklarını söyledi.
Alanlara "Her birimizin ama dahası çocuklarımızın sağlık ve yaşam hakkı için çıktıklarını" dile getiren Çolak, "Bugün burada olanlar yanı başınızdaki sağlık danışmanınız. Bu alanları dolduranlar, ülkenin dört bir yanına dağılmış, en ücra köşelerde dahi kesintisiz ve sürekli sağlık hizmeti sunanlar" diye konuştu.
Çolak, bugüne kadar dertlerini anlatmak için çok çaba sarf ettiklerini ifade ederek, "Sözümüzü masalarda dinlemediyseniz bu alandan dinleyeceksiniz! Bıçak kemiğe dayandı. Yeter" dedi.
"Krizin bedelini ödemeyeceğiz"
"Yollar yürüyerek aşınmaz diyorlar. Yolların yürümeden aşınma ihtimali yoktur. Biz o yolları aşındırana kadar yürüyeceğiz. Kulakları pas tutmuş olanlar artık duysun, ısrarla anlamayanlar artık anlasın" diyen Çolak, 2004'ten bu yana atılan adımların 'Sağlıkta Dönüşüm'le birlikte tüm sağlık sistemini hasta hale getirdiğini kaydetti.
"Krizinizin bedelini de ödemeyeceğiz, hastalarımıza da ödettirmenize izin vermeyeceğiz. Bize dört yıldır haksız yere bedel ödetiyorlar" Çolak, şirketlerin karlarına kar kattıklarını, fakat buna rağmen emeğiyle geçinen eczacıların ekmeğine göz diktiklerini söyledi.
TEB Başkanı Çolak, "Bizler, kamu kurum ıskontosu kamburunu üzerimizden atmadan bu meydanlardan inmeyeceğiz. Sözler veriliyor, tutulmuyor, imzalar atılıyor, gereği yerine getirilmiyor. Soruyorum, biz bu ülkenin bakanlarına da güvenemeyeceksek kime güveneceğiz? Artık 'yapacağım' demelerine inanmıyoruz, yapmadıkça da inanmayacağız. İcraat istiyoruz. Bu kambur 'ya gidecek, ya gidecek!" diye konuştu.
Çolak, sağlık hizmetlerinde uygulanan ücret politikasını da eleştirerek, "Bu ülkede sağlık hizmeti ücretsiz mi? Sizden muayene ücreti almaya cesaretleri bile yok. Sağlık hizmetinin ücretini eczacılara aldırıyorlar. Böyle bir tek ülke daha söyleyin bana?" diye sordu.
Son 4 yıldır eczacıların "tahsildar" olarak görev yaptığını öne süren Çolak, tahsildarlık değil sağlık danışmanlığı yapmak için eğitim gördüklerini kaydetti.
Çolak, "Kriz var diyorlar, ilaçta tasarruf yapıyorlar. Tasarrufu hastalarımızın ve bizim cebimizden yapıyorlar. Cebimizden aldıklarını da sermayenin ve IMF'nin cebine koyuyorlar. Biz artık sağlık sisteminin finansal yükünü çekmeyeceğiz" dedi.
"Avans uygulaması ölüm kalım meselesidir"
Çolak, eczacıların 24 saat kesintisiz sağlık hizmeti verdiğini ancak Sosyal Güvenlik Kurumu'nun reçete onay sisteminin ayda 10 gün çalışmadığını iddia ederek, "Sağlıkta dönüşümün yeni bir uygulaması da avans ödemesi. Avans demek, her iki eczaneden birinin kapanması demek. Bu da sağlık hizmetinin aksaması, hastanın ilaca ulaşamaması demek. Avans uygulaması bizler için ölüm-kalım meselesidir. Biz ilaç şirketlerine avans verip ilaç almıyoruz. Biz hastaya ilacın yarısını peşin, yarısını tedavisi bittikten sonra vermiyoruz. Biz çalışanlarımıza, elektrik idaresine, vergi dairesine avans vermiyoruz" dedi.
Eczacıların, uygulamalarda yapılan değişiklikleri takip etmekte zorlandıklarını belirten Çolak, "Bilgisayar başında saatte bir değişen uygulamaları kontrol etmekten yorulduk" dedi. "Günübirlik tedavi" hizmetini de eleştiren, böyle bir uygulamanın Türkiye'den başka hiçbir ülkede olmadığını ileri sürdü.
TBMM'de yarın sağlık bütçesinin görüşüleceğini hatırlatan Çolak, "Kimse sağlık bütçesini artırma peşinde değil. Eczacılık yasasını değiştirip, alanı büyük sermayeye açma peşindeler. Büyük sermaye grupları bugün hastane satın alıyor, yarın eczane satın almaya başlayacak. Eczacı-eczacı ortaklığı, eczanelerin şirketleşmesinin, tek elde toplanmasının ve el değiştirmesinin önünü açıyor. Korkumuz o ki, o eller eczacının elleri olmayacak! Türkiye'nin büyüyen ilaç pazarındaki payını artırmak isteyen çok uluslu şirketlerin elleri olacak. Biz eczaneyi ticarethaneye çevirmelerine izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
"Bu miting bir başlangıç"
Bugün yapılan mitingin son değil, başlangıç olduğunu ifade eden Erdoğan Çolak, sözlerini, "Meslek hakkımızı elimizden almaya çalışıyorlar, izin verecek misiniz?, sağlık hakkımızı elimizden alıyorlar, izin verecek misiniz? Yaşam, meslek ve sağlık hakkımızı elde edene kadar susacak mıyız? Hepimiz daha büyük mücadelelere hazırız! Karşımızda duranlar, bizi duymayanlar da bundan böyle hazır olsunlar. Çünkü bizler, bunu durdurana kadar durmayacağız. Yolumuz açık olsun!" diye tamamladı.
Mitingden notlar
Mitinge, CHP İstanbul milletvekilleri Çetin Soysal ve Sacid Yıldız, CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel, CHP Hatay Milletvekili Abdulaziz Yazar, DSP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli ve DTP Siirt Milletvekili Osman Özçelik de katılarak, eczacılara destek verdiler.
Mitingde, "IMF sağlıktan elini çek", "Kömür bedava, sağlık parayla", "Sermaye defol, eczaneler bizim" sloganları atılırken, "Karartmanın sonu kapatmadır", "İlaç eczane dışında ve reklamla satılamaz" ve "İlaç alım protokolü kölelik anlaşmasıdır" yazılı pankartlar açıldı.
Bu arada, polis arama noktasında, Fatih Kara isimli bir vatandaşın tabanca taşıdığı tespit edildi. Astsubay olduğunu belirten, ancak üzerinden askeri kimlik ve ruhsat çıkmayan Kara, karakola götürüldü.
Öte yandan, miting devam ettiği sırada, hasta taşıyan bir ambulans miting alanına girdi. Mitinge katılanlar, TEB Başkanı Erdoğan Çolak'ın uyarısı üzerine ambulansa yol verdi.
İstanbul, Ankara ve Uşak eczacı odaları başkanlarının konuşmasının ardından miting sona erdi.