BASIN AÇIKLAMASI BİR KEZ DAHA “ARTIK YETER!” ECZANELER YANGIN YERİ SESİMİZE KULAK VERİN
Bizler, 81 ilde örgütlü 28.000 eczacıyı temsil eden 51 eczacı odamız ve Merkez Heyetimizle birlikte tüm eczacılar adına taleplerimizi haykırmak için buradayız.
Bizler, Sağlık sisteminin eczacının sırtından yürütülmesi Sağlık politikasının ilaçta tasarruf olarak algılanması Hastalarımızın ve eczacılarımızın sağlıkta dönüşümün mağduru haline getirilmesine karşı
ARTIK YETER! Diyoruz. Artık bıçak kemiğe dayandı. Artık eczacının dayanacak gücü kalmadı. Eczanelerde yangın var. 28.000 noktada sağlık hizmeti veren eczaneler yanıyor.
Sizler, Ya bu yangını dindireceksiniz, Ya söndüreceksiniz.
Bizler,
• Sürekli değişen mevzuatlar, bürokratik işlemler ve dayatmalarla elimizin kolumuzun bağlandığı günler yaşıyoruz. Kırtasiye işlemleriyle boğuşmak değil, sağlık hizmetinin kalitesini artırmak, vatandaşlarımıza en hızlı bir şekilde en iyi hizmeti vermek istiyoruz. Ne yazık ki sorunlarımız karşısında önerdiğimiz çözüm önerilerimiz dikkate alınmadığı için, sağlık hizmeti sunumu noktasında pek çok sorunla boğuşmak zorunda bırakılıyoruz. • Eczacılık temel yasasında yapılmak istenen değişikliklerin eczane zincirlerinin önünü açacağı ve eczacıyı çalışan durumuna getireceği endişesi taşıyoruz. Yasamızın şirketlerin değil, bu mesleği yapan eczacıların ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde değiştirilmesini istiyoruz. Meslek örgütünün görüşü alınmadan yasa taslağına eklenen her türlü değişikliği tümden reddediyoruz. • Ücretsiz gibi gösterilen sağlık hizmeti bedellerinin eczaneler aracılığıyla tahsil edilmesini istemiyoruz. Muayene ücreti tahsildarlığı yapmak değil, topluma sağlık hizmeti vermek istiyoruz. • Çalışmayan reçete onay sisteminin hastalarımızın ve bizim sabır sınırlarımızı daha fazla zorlamasını istemiyoruz. Provizyon sisteminin bir an önce iyileştirilmesini istiyoruz. • İlaç şirketi ve kamu arasındaki bir alışveriş olan ıskontoların bedelini daha fazla ödemek istemiyoruz. • Tamamen kamu yararı ve hasta sağlığı için başlattığımız faktör, kan ürünü ve diyaliz reçetelerinin eşit dağıtımının rekabete aykırı olduğu gerekçesiyle ortadan kaldırılmasına seyirci kalmak istemiyoruz. Rekabeti değil, hastayı düşünen bir sağlık sistemi istiyoruz. • Birliğimizin sözleşme yapma yetkisini tebliğlerden çıkartanları, bizim demokratik hakkımızı, örgütümüzü tanımayanları uyarıyoruz; eczacıların örgütlü gücü TEB’dir, • Zaten verdiğimiz ilacın bedelini 80-90 gün sonra alırken bir de bunun yüzde 75-90’ını avans olarak almak istemiyoruz. Biz, hakkımızı gecikmesiz ve tam olarak almak istiyoruz. • Diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, tüccar değil, sağlık çalışanı olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Eczacıya meslek hakkı istiyoruz. • İlaç Fiyat Kararnamesi’nin 2004’ten beri değişmeyen karlılık kademelerinin ve oranlarının günün gereklerine uygun bir biçimde yeniden düzenlenmesini istiyoruz. • Yeşil kart ve konsolide bütçeye bağlı hak sahiplerinin reçete geri ödemelerinin zamanında yapılmasını istiyoruz. • Günübirlik tedavi adı altında hastaların doğru ilaca ulaşmasını engelleyen ve özel hastanelere kar akıtan uygulamaya son verilmesini istiyoruz. • Eczacıyı değil, ilacı takip eden bir ilaç takip sistemi istiyoruz.
Artık sözün bittiği yerdeyiz. Masada sesimizi dinlemediniz, sokakta dinleyeceksiniz. Bundan sonra sokaktayız ve sağlık, meslek, yaşam hakkımızı alana kadar da sesimizi sokaklardan duymaya devam edeceksiniz.
Bu sadece eczacının sesi değil, Muayene ücretini ödeyemeyen, Raporları günlük gazetelerden daha hızlı eskiyen, Reçete onay sistemi çalışmadığı için ilacını alamayan hastalarımızın da sesi sesimize karışacak.
Biz, yaşamak ve yaşatmak istiyoruz.
Biz, yaşamak ve yaşatmak için 21 Aralık’ta Kolej Meydanı’nda bir kez daha ARTIK YETER diye haykıracağız.
Tüm halkımızı kendilerini de yakından ilgilendiren bu soruna karşı bizimle birlikte olmaya çağırıyoruz. Eczanenize ve eczacınıza sahip çıkın. Sağlık hakkınıza sahip çıkın.
|