Avrupa Güvenli İlaca Erişim İttifakı’ nın yaptığı araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlara göre, internet yoluyla satılan ilaçların yüzde 62’ si sahte ya da gerekli etken madde içermiyor. Geriye kalan ilaçların yüzde 16’ sı yasa dışı, yüzde 33’ ü ise prospektüs içermiyor.
Arama motorunuza “ilaç, internet satışı” yazın…
Neler çıkıyor, neler...
Bir örnek:
“Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan veriler, ilaçta sahteciliğin boyutunu gözler önüne serdi. Buna göre 316 bin adet cinsel içerikli, 626 bin 755 adet zayıflama ve 107 bin 577 adet diğer tedavi alanlarında olmak üzere toplamda 1 milyonu aşan sahte ve kaçak ilaç ele geçirildi. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca (TİTCK) 2017 Eylül ayında yapılan denetimlerde ise, ilaç gibi lanse edilerek piyasaya sürülen 73 sahte-kaçak ürün tespit edildi. TİTCK, sahte kaçak ürünler ile mücadele kapsamında, 2017 yılında bunların satış veya tanıtımını yapan 724 internet sitesini kapattı”
Sonuç olarak, topyekün olarak uğraşmamız gereken ciddi bir toplum sağlığı sorunumuz var…
Ve giderek de büyüyor.
Bakınız, yapılan araştırmalara göre “internette çok satanların” liste sıralamasında başı çekenler hangi ilaçlar:
Cinsel gücü arttıran ilaçlar
Kolesterolü düşürmeye yardımcı ilaçlar
Akciğer hastalıklarında kullanılan bronş genişletici ilaçlar
Alzheimer hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlar
Bazı depresyon ilaçları
Şizofreni tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar
Çok çarpıcı ve korkutucu!
Öyle değil mi?
Bu arada, basında sık sık çıkan “internetten aldığı ilaçtan(!) içti ve öldü” haberlerini de hatırlatırım.
***
İnternetten ilaç satışıyla, hekimlerin teşhis ve reçete yazma yani hekimlik hakkının, eczacıların da ilaç verme yani eczacılık hakkının çok hoyratça ayaklar altına alındığının da altını kalınca çizelim…
***
İnternet, yaşamımızı öylesine kolaylaştırdı ve öylesine “teslim aldı” ki!..
Ekonomi ve ticaret de internete bağlı olarak yeniden yapılanıyor.
e- Ticaret dünyanın yeni ticaret yapılanması ve anlayışı olarak, kural filan tanımadan hızla büyüyor.
Ve sağlık, ilaç alanı da payına düşeni alıyor elbette.
Peki, biz ne yapacağız?
***
Elbette yapılacak çok şey var.
Sıralayalım…
Yasa yapıcılar ve sağlık otoritesi ilgili mevzuatı yeniden düzenlemeliler.
İnternetten yasadışı ilaç satışına cezalar hakikaten ağır ve caydırıcı olmalı.
İlgili elektronik ortamlara hızla müdahale edip, kapatılmalı.
Sağlık Bakanlığı ile başta Türk Tabipleri Birliği ve Türk Eczacıları Birliği olmak üzere hiç ayırmadan tüm sağlık meslek örgütleri(tabip odaları, eczacı odaları, dernekler, sendikalar) ortak bir platform oluşturmalı ve büyümekte olan bu toplum sağlığı sorununa ilişkin insanlarımızı bilgilendirmeliler.
Uyarmalılar!
Kargo ve kredi kartı şirketleri devlet eliyle uyarılmalı, böylesi organizasyonlara hizmet vermemeleri sağlanmalı.
Devlet eliyle, arama motorlarının yasadışı ilaç satışı yapan sitelerini kapsamlarından çıkartmaları sağlanmalı.
***
Bir şeylerin yapıldığını biliyoruz elbette…
Ama o kadar yetersiz kalıyor ki!
Bu soruna acilen “güçlü” bir el atmalı…
Yoksa yarın çok geç olacak.