Geçtiğimiz Pazar günü, üyesi olduğum İstanbul Eczacı Odası’nın seçimlerinde oyumu kullandım, sonra da bahçede arkadaşlarla epeyce sohbet ettik...
Seçimlerin yapıldığı Nişantaşı- Nuri Akın Anadolu Lisesi’nin bahçesinde sessiz, sakin, “mutsuz” bir hava vardı.
Neşesi, heyecanı çalınmış gibiydi, gelenin, gidenin, bahçedeki herkesin.
Laf aramızda, epeyce hüzünlendim…
Eskiden, şenlikli mi şenlikli, karnaval havasında geçerdi bizim odanın seçimleri…
Herkes bir yerlerden enerji yüklenmiş gibi olurdu sanki.
Ne çok anımız var o bahçede…
Kazanılan, kaybedilen seçimler…
Duygu yoğun yaşanan sevinçler, üzüntüler…
Ne çok!
Tartışır, ara sıra kavga da ederdik rakiplerle…
Ama üç- beş dakika sürerdi, sonra hızlıca barışır, çayımızı, simitimizi bölüşürdük, hepimiz arkadaştık sonuçta.
Seçim günlerinde, başka şehirlerden arkadaşlarımız sırf o havayı yaşamak, görmek için ziyaretimize gelirlerdi.
Çok ünlüydü bizim seçim günlerimiz…
***
Ben gidememiştim, orada anlattı arkadaşlar…
Seçimlerden önceki gün yapılan Genel Kurul’da, hazirun (toplantıya katılanlar) 100 kişi filanmış.
Oysa, yedekleriyle birlikte yalnızca 2 aday listesindeki eczacı sayısı 176 idi.
Adaylar, listelerde adı olanlar bile genel kurula katılmamış yani.
“Salonda konuşmaları dinleyenler ortalama 40- 50 kişiydi” dediler, katılan arkadaşlar.
Oysa “eskiden” seçimli genel kurullarda salonda oturmaya yer bulamazdın, ayakta kalan dinleyiciler olurdu.
Nereden nereye…
***
Neyse, seçimlere dönelim…
2 listenin yarıştığı seçimlerde, İstanbul Eczacı Hareketi 1343, Yeniden Eczacılık Platformu 474 oy aldı.
Yani 1817 üye eczacı oy kullandı.
Bizim İstanbul Eczacı Odası’nın üye sayısı 11531.
Oransal olarak seçimlere katılım, rakamı yukarı yuvarlarsak % 16 filan olmuş, yani İstanbul' da odaya kayıtlı her 100 eczacıdan yalnızca 16' sı seçimlerde oyunu kullanmış...
Bu oran “eskiden” % 40- 50 civarında olurdu.
Müthiş bir erime…
Sezen Aksu’nun o ünlü şarkısındaki gibi, “Ah İstanbul, İstanbul olalı/ Hiç görmedi böyle keder”, diyesi geliyor insanın.
Upuzun yıllar boyu...
Onca emek…
Onca çaba…
Onca mücadele…
Onca birikim…
Onurlu bir tarih...
Sonunda gelinen durum bu, hem de böyle bir dönemde.
Ne diyelim, elde var derin bir hüzün.
Çok şey söylemek lâzım …
Ya da hiçbir şey.
Bilemedim…
Ama net olarak görünen bir şey var ki, bu seçimlerin kazananı yok.
Hep birlikte kaybediyoruz…
Belki de kaybettik artık!
İyice bir düşünmeli herkes!
Herkes iyice bir düşünmeli!
İLETİŞİM İÇİN:
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu