Şaşırmayalım!..
SGK, biz "hastaya ilaç veremeyelim, sistem dursun" diye, elinden ne gelirse yapıyor.
Aslına bakarsanız, dünyanın bir başka ülkesinde bu şartlarda ilaç verilemez...
Bu kadar özverili (! ) eczacı, ancak bizde olabilir...
Bir defa, ilaç verebilmek için temel şart olan "Reçete Provizyon Sistemi" ça-lış-mı-yor...
Diğerlerini saymaya gerek var mı?..
Yok!..
Hepimiz biliyoruz.
Ama, biz, ne yapıyor, ediyor, hastaları ilaçsız bırakmıyoruz...
Üstüne üstlük, bir de her gün tebligat, emirname, hakaret yiyoruz...
Muayene ücreti tahsilatı işi tam bir rezilliğe dönüştü...
***
Hiç kuşkunuz olmasın...
2009, 2008'i "mumla aratacak"...
Hem genel haliyle, hem de eczacılara özel şartlarıyla...
Bir an önce derlenip, toparlanmalıyız.
Bu işin geri dönüşü yok...
Yazık ki; bu halimizle, devlet, bizi kesinlikle ciddiye almıyor.
Şu anda hiç bir etkinliğimiz yok.
Kimi yöneticilerimizin zaman zaman atıp tutmalarına kanmayın...
Onlar masal...
Uyutmak için...
Kanan da yok ya zaten...
Öylesine söylüyorum...
***
Derlenip, toparlanacağız...
Haklarımızı isteyeceğiz...
Eczacıların, meslektaşlarımın direnmeyeceğine inanmıyorum...
Buna hiç kimse beni inandıramaz...
Bir çok eczacı eyleminin düzenleme komitesinde bulundum.
O havayı solumuş biri olarak; meslektaşlarımın ayağa kalkacağı günün çok yakında olduğuna inanıyorum.
İstanbul Eczacı Odası İyice Şaşırdı
İstanbul Eczacı Odası yönetimi iyiden iyiye saçmalamaya başladı.
Ardı ardına abuk subuk yazılar...
Söylemler...
Garip garip işler...
Son çağrının başlığı şöyle:
" REÇETENİ KAP DA GEL! "
Moda'da Sağlıkta Dönüşümü protesto edecekmişiz, çağrısı böyle...
Kimin reçetesini alıp gideceğiz, hastaları mı çağırıyorlar,
Yok, kendi reçetemizse hastayız demektir, eylemde ne işimiz var...
Bir sululuktur gidiyor...
Zaten, bilimsel bir kongreyi de, konsere, promosyon malzemesine çevirdiler...
Allah akıl fikir versin, diyorum da, bunlardan esirgeyip duruyor.
Çağdaş Eczacılar Derneği'nin Utanmazlığı...
Günümüzde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı da, 10 Kasım' da iyiden iyiye bir başka anlam yüklendi.
Ülkemizde "çağdaşlık" deyince ilk akla gelen Cumhuriyet kazanımları ve Mustafa Kemal Atatürk değil mi?..
İstanbul Ecza- Koop. yönetim kurulu üyesi Ecz. Rafet Şahin'in başkanı olduğu metruk dükkan; Çağdaş Eczacılar Derneği Merkezi'nin resmi web sitesi iki anlamlı günü de yok saydı.
Kendi bilecekleri iştir... Saygısızlık kendilerine aittir.
Ancak, 10 Kasım'da, Sezen Aksu'nun resmiyle açılıp, kapanmasını da hakaret saydım.
Geçmişte yöneticiliğini yaptığım o derneğin bu halinden utandım.
Bu işin sorumlusu kimse, kimlerse buradan soruyorum:
" -Siz hiç utanmadınız mı ?.."
Çağdaş değerleri asla temsil etmedikleri, edemeyecekleri bir defa daha ortaya çıktı, bu kasaba politikacılarının...
"Çağdaş" adının üzerine oturmuşlar...
Onlar için "ticari bir patentten" başka anlamı yok.