Zam öncesi "ilaçların saklanmasına" çözüm bulundu mu?
İlaç fiyat kararnamesi değişti...
Artık ilaç fiyatlarında artış olursa ilan edildikten 5 gün sonra, indirim olursa 45 gün sonra yeni fiyatlar yürürlüğe girecek.
Fiyat Değerlinderme Komisyonu, her yeni yılın, Ocak ayının ilk 5 günü içerisinde yeni Avro bedelini ilan ediyordu. Artık ilk 45 gün içerisinde sabit Avro bedelini ilan edecek.
Beklediğimiz bir değişiklikti...
Yapıldı.
Neden yapıldı?
Avro değerine bağlı ilaç fiyat artışları öncesi ilaçlar saklanmasın, ilaç yokluğu çekilmesin diye...
Çare olacak mı?
Bence olamayacak.
Hani derler ya; "bir şeyin çivisi çıktı mı artık çivi tutmaz" diye...
Aynen öyle...
Sektörün çivisi çıktı!
Ne yani...
Koca koca ilaç şirketleri, dağıtım kanalları zammı öngöremeyecek ya da haber alamayacaklar mı?
Üstelik, Avro bedelinin yenilenmesinin yöntemi, zamanı belliyken...
"İlaç sahiplerinin" lobileri harıl harıl çalışırken...
Olacak şey mi?
***
Deyim yerindeyse tıbbi malzemede savaş (!) sürüyor...
Biliyorsunuz...
Eczanelerden satışı için tıbbi malzeme SGK İlaç Alım Protokolü’ nün içine monte ediliyor.
Tıbbi malzeme de eczanelerden ilaç gibi satılacak.
MEDULA üzerinden.
Ancak...
Kurum, olabildiğince az çeşit tıbbi malzemenin eczanelerden satışı için bastırıyor (!)...
Türk Eczacıları Birliği’ de buna karşı direniyor...
TEB, Eczaneler için ürün yelpazesini genişletmeye çalışıyor.
Görüşmeler devam ediyor.
Tıbbi Malzeme ekonomik olarak güçlü ve karlı bir pazar.
Malzemeciler (!), pazarı eczacılara kaptırmak istemiyorlar.
"Tıbbi Malzeme Lobisi" tam gaz çalışıyor anlayacağınız.
Kim kazanacak?
Göreceğiz.
***
Geçen akşam TV de dinledim...
Denizbilimciler Okyanus’ ta bir gözlem yapmışlar.
Şöyle:
Bilirsiniz...
Balıklar, denizde tek kütle gibi dolaşırlar.
Binlerce, on binlerce balık aynı anda, birbirine yapışıkmış, tek vücütmuş gibi büyük bir ustalıkla hareket ederler.
Bu şekilde salına salına gezinirler.
Yine böyle, on binlerce küçük balık tek vücütmuş gibi gezinirlerken on tane oldukça iri köpekbalığı, küçük balıkların aralarına dalıvermişler...
Gözlem yapan denizbilimcilerin şaşkınlığı tam da bu anlarda doruğa çıkmış...
Onbinlerce küçük balık disiplinlerini hiç bozmamış, birbirlerinden kopmamışlar, dağılmamışlar.
En ufak bir panik göstermemiş, soğukkanlılıkla, tek vücütmuş gibi kalmışlar.
O iri köpekbalıklarının hiçbiri tek bir balığı bile becerip yiyememişler.
Çekip gitmek zorunda kalmışlar.
Ne dersiniz?
Biz eczacılar, Okaynus’ taki küçük balıklar olabilir miyiz?
Bence olabiliriz...
Biraz daha çalışmamız lazım ama.
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com