Kimse kusura bakmasın…
Konuşurken, iyi güzel konuşuyoruz da bizde durum nedir?
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti 11 kişi…
Başkanlık Divanı’ nda (Başkan, 2. Başkan, Genel Sekreter, Sayman) hiç kadın yok.
11 kişi arasında 2 üye var yalnızca.
54 Eczacı Odamız var…
Eczacı Odaları Başkanları arasında kaç kadın var?
Tam sayıya dönüp bakmadım, bir elin parmaklarını geçmez.
Diğer kademelerde kaç kadın yönetici, kaç kadın görevli ya da temsilci var?
Oysa eczacıların yuvarlak hesap, yüzde 53 ü kadın.
Güya, akademik bir mesleğin sahibi, eğitim görmüş, ülkenin aydınları olarak bizde durum bu!
‘İçler acısı bir durum’ dersem, abartmış olur muyum sizce?
***
İnsanoğlunun aklının bunca gelişmiş olduğu bir dünyada, bir taraftan da yeni bir “barbarlık çağı” yaşadığımızı düşünüyorum…
Eski eşi tarafından acımasızca katledilen Emine Bulut ve diğer katledilen kadınlar, işte bu barbarlık çağının birer kurbanları aslında!
Suriye’ de Ezidi kadınların yaşadıkları…
Minik bedeni Ege sahillerine vuran Aylan bebeğe ve diğerlerine yapılanlar…
Ortadoğu coğrafyasında başı kesilerek öldürülen insanlar…
Köle gibi ucuz işçi olarak çalıştırılan kadınlar…
İnsanlığın gündeminden bir türlü çıkartamadığımız savaşlar, çatışmalar, kan, gözyaşları…
Yaşanan, yaşatılan her türlü acı, şiddet birbiriyle ilintili değil mi?
Bir başına özgün olarak yaşanan “Kadın Sorunu" nu görmezden geliyor değilim elbette!
Ama bu “Barbarlık Çağı” nı da bütünüyle görmeliyiz.
***
Sosyal Medya’ da bir karikatür gördüm…
Bir adam, bir kadının boğazına ellerini geçirmiş, sıkıyor.
Hemen karşısında, 5 el, akıllı telefonlarını uzatmışlar, hem video çekimi yapıyorlar, hem de paylaşım yapıyorlar…
Paylaşımlar şöyle:
#şiddetehayır
#vuranellerkırılsın
#bırakkadını
#kadınaelkalkmaz
#kadınaşiddetehayır
Tepki gösteriyormuş gibi görünüyorlar ama aslında izliyorlar.
Durumumuz tam da bu aslında.
Sosyal Medya’ nın mesaj verme gücünü küçümsüyor değilim...
Ancak gerçek mesaj, hayatın sanal olanı değil, canla kanla tam da kendisidir.
***
Konuyu şöyle bitirmek istiyorum…
Kadınlar…
Sokağa çıkın!..
“Hayata dokunun” demiyorum…
Hayatınızı ellerinizin içine alın!
Sıkı sıkı kavrayın!
Hayatınız sizin ve sizin olanı kimseye vermeyin!
Kendiniz için, en güzel öyküleri, en güzel şiirleri ancak siz yazabilirsiniz!
Ve bu barbarlık çağını hep birlikte yenmeliyiz!
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com
Deli mi Öptü Bizi? 
