Farkındayım uzun süre ara verdiğimin. Aslında verdiğimizin....... Ama herkes kendisinden sorumlu olduğu için tekil konuşmayı tercih ettim. Toplumun genelinin üzerinde olduğunu düşündüğümüz ölü toprağı bizi de bastı galiba. Ama tabi bu işin mazereti olmamalı. Başladığımızda bu yolun ne kadar çetin zor ve sıkıntılı olduğunu biliyorduk. Yılmak, korkmak yorulmak olmamalıydı. Ama küsmek; belki biraz o oldu.... Belki de kendimizi tekrarlamak istemedik. Günceli takip etmek istediğimizde ülke gündeminin çok yoğun olmasına rağmen meslek gündeminin hemen hemen boş olması da etkiledi muhtemelen. Uzun kopuşun kabaca özeti bu.

Akşam ekip arkadaşlarımla toplanıp günah çıkartmamızı gerçekleştirdikten sonra kararımı verdim. Bizler tüm toplumsal olaylara karşı duyarlı, araştırıcı ve sessiz kalmayı sevmeyen insanlarız. Mutlaka her konuda söyleyecek söz bulabilen insanlarız. O yüzden de güncelde kimi ne daha fazla etkilemişse o konuda kalem oynatmayı düşündük. Bunda şu anlaşılmasın; diğerleri daha önemli değil. Ama insanların kolaya kaçıp sakız misali sündürdüklerini ben kendi adıma yazmayacağım.

Aslında kafamda uçuşan bir sürü fikirden birini bugün öne çıkarmamın bir sebebi var. YİNE ŞAFAK PAVEY......

Yine mi diyenler olabilir. Bu konuda 2 yazı yazdım bu üçüncüsü. O bu hızla başarmaya devam ettikçe ben de yazmaya devam edeceğim. Çünkü bir kadın olarak; üstelik vücudunun yarısını trenin altında bırakmış bir insan olarak başarılarını görünce hem kıskanıyorum hem de müthiş bir gurur yaşıyorum. Belki dikkatinizden kaçmıştır diye söylüyorum şu anda çıktığı en son basamak BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İNSAN HAKLARI KOMİTESİ ÜYELİĞİ. Yapılan seçimde en çok oy alan iki kişiden birisi olarak bu göreve seçilen ilk TÜRK parlamenter... VE dolayısıyla ilk KADIN PARLAMENTER.... Bundan kısa bir süre önce ABD dışişleri bakanlığının ’’ 2012 ULUSLARARASI CESUR KADINLARI ’’ ödülünü almış ayrıca ’’ DÜNYANIN EN BAŞARILI 10 GENCİ ’’ arasına girmiştir. Sanırım onun çıktığı merdivenin basamakları sonsuzluğa doğru uzanıyor.

Bu tür insanlar; hakkımızda oluşan ön yargıları değiştirebilecek diye umut ediyorum. O yüzden de eğitimin önemine daha çok dikkat çekmek istiyorum. Gerçi eğitimli cahillere de çokça rastladığımız halde yine de EĞİTİM sonuna kadar EĞİTİM sloganımız olsun diyorum. Önce ailede verilen insani eğitim daha sonra ki bilimsel eğitimle taçlanırsa toplumu ileriye doğru taşıyacak nesiller daha sağlam basacaklar ayaklarının üzerine. Benim bir hayalim var bu konuyla ilgili olarak. Eğer başarabilirsem elimden gelirse bir okul yaptırmak istiyorum. Dün arkadaşlarım bana piyango çıkarsa anlaşılmayacağını ifade ettiler. Yaşam tarzımda değişiklik olmayacağını söyledi MUSTAFA. Sırrımı buradan söylüyorum arkadaşlar. Yakın zamanda eğer okul temeli atmak için sizi bilgilendirirsem bilin ki bana piyangoda büyük ikramiye çıkmıştır. Eğer daha uzun bir süreç alırsa kendi varımı yoğumu ortaya koymuşumdur. BİLGİLERİNİZE....

eczacini.com

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat