Ecz. Murat AKER

 

YENİ BAŞKAN YENİLENEN TEB YÖNETİMİ

TEB 43.Olağan Büyük Kongresi 11-12-13-14 Kasım tarihleri arasında Ankara’da  JW MARRİOTT Otel’de yapıldı.                                                                                           
TEB genel sekreterliği görevini yürütürken 7 ay önce başkanlığa adaylığını açıklayan Ecz.Arman ÜNEY’in önderliğindeki liste, daha önce TEB Akademi Başkanlığı da yapan Prof.Dr. Tayfun Uzbay’ın delmesine rağmen, üç listenin yarıştığı seçimde büyük bir başarı ile ipi göğüsleyen ekip oldu.

Mesleki sorunlarımızın her geçen gün katlanarak arttığı 2023 yılına bizleri taşıyacak olan yönetimin seçildiği bu önemli kongredeki izlenimlerimi aktarmak istiyorum:

Bir kongrenin kapanış konuşmaları kadar açılış konuşmaları da çok önemlidir. Genelde TEB başkanının ardından siyasilerin, Meslek Birlik Başkanlarının ve Fakülte dekanlarının konuşmaları geleceğimize ışık tutması ve yeni vizyonlarımızın belirlenmesi açısından ipuçları verir. Bir iki fakülte dekanımızın seyirci olarak katıldığı , meslek birlik başkanlarının katılmadığı, siyasi parti başkanlarının katılmadığı kongrede Eczacı Milletvekillerimizin geniş katılımı vardı. Ancak başta fakülte sayılarında sınırlama olmak üzere mesleğimizi koruyacak yasal hiçbir düzenleme müjdesi yoktu.

Covit-19’ dan vefat eden meslektaşlarımız, yakın zamanda kaybettiğimiz değerli Hocalarımız Prof.Dr. Mekin Tanker ve Prof.Dr. Okan Atay, Kastamonu ilimizdeki sel felaketi, başta Antalya Manavgat’ta ki yangınlar ve kadın cinayetleri olmak üzere konuşmacıların genelinin gündeminin başındaydı.

Geçen dönem hiçbir kadın temsilcinin yer almadığı Merkez Heyeti’nde, TEB bünyesinde kurulan kadın çalışma grubunun raporu; Eczacıların % 57’ si kadın olmasına rağmen büyük kongredekilerin %26’sı, Yönetim Kurullarının %28’i , denetleme kurullarının %40’ı Haysiyet Divanlarının %46’sı kadın olmasının örgütümüzün bu konuda ne kadar yetersiz olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Mesleki sorunlarımızın üç günde tartışılıp, sonuçlanmasını beklemediğimiz kongrenin ana gündemi 3 ayrı listeyle gidilen seçimler ve başarılı-başarısız eleştirilen yöneticilerimizdi.

Mehmet Domaç’la başlayan ve Erdoğan Çolak’la uzun yıllar devam eden TEB başkanlığı örgüt genelinde "Tek Adam" yönetimi olarak en çok eleştiriyi alıyordu.

TEB Vakfı Bünyesindeki şirketler’in başkanlığının Merkez Heyeti Başkanlığından ayrılması ve yönetim kurulu üyeliklerinin her seçim sonrası kazanan ekip tarafından layıkıyla doldurulmaması önemli gündemlerden biriydi.

Eczacı karlılıkları, gıda takviyelerinin ruhsatlandırılmaları, internet satışları, sözleşme bedelleri gibi kronikleşen konular yine gündemdeydi.

Covit-19 sürecinin daha bitmemesine rağmen katılımın yüksek olduğu, özellikle son gün adeta tıka basa dolu olduğu kongre salonu alınan tedbirler açısından yetersizdi. 64 yılını geride bırakmış Türk Eczacıları Birliği’nin tabandaki dinamiklerinin çok güçlü olduğunu ve demokratik şartlarla yapılan seçimlerin bizlere umut olacağını göstermesi açısından önemliydi.

Örgütlerde başkandan sonra en önemli kişi genel sekreterlerdir. Normal teyamüllerde olması gereken başkanın kendinden sonra bu işi en iyi yapabilecek kişiye bu koltuğu vermesi ve başkanlık görevine hazırlamasıdır.

Ancak ne Sabih Tekin Çağlar’a, ne de Harun Kızılay’a bu imkan verilmemiş, kendileri liste oluşturarak seçime girmek durumunda kalmışlardır.

Arman Üney için de bu durum değişmemiş ancak değişen bu sefer girilen seçimde Arman Bey’in seçim zaferi olmuştur.

Yeni Başkanımız ve Yönetimimize üstlenmiş oldukları görevlerinde başarılar dilerken, mesleki umutlarımızı önce kendimizden başlayarak aramamız gerektiğini söylemeden geçemeyeceğim.

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat