UMUDA YOLCULUK

 

Ecz.Tuncay SAYILKAN

 

İzmir Eczacı Odası Başkanı         

Uzunca bir süredir gündemimizin birinci sırasında yer alan ve geçtiğimiz günlerde sonuçlanan görüşmeler sonrasında 8-Temmuz-2008 tarihinde imzalanan 2008 protokolü bir anlamda eczacı örgütünün ciddi sınavıydı.Yıllardır ‘’en kötü sözleşme sözleşmesizlikten iyidir ‘’ yaklaşımı ile imzalanan protokoller hepimizi sıkıntılara sokmuş ve çok önemli kayıplar yaşatmıştır.
            

Eczacı tabanı meslek odaları aracılığı ile bu yıl yeni kayıplara tahammülü olmadığını net olarak ifade etmişti.Bunun sonucu olarak da görüşmelerde taleplerimiz açıkça iletildi.Çok kısa sayılabilecek sürede eylemlilik planlandı ve tüm üyelerimiz gereken duyarlılığı sergilediler.Öncelikle İzmir Eczacı Odasının örgütü ile bütünleştiği süreçte destek veren , katkı koyan tüm meslektaşlarımıza yürekten teşekkür borçluyuz.
           

Meslek örgütümüzün ve örgütlü yapımızın test edildiği bu zorlu süreçte , ülkenin dört bir yanında sergilenen örgütlü ve kararlı duruş büyük ölçüde amacına ulaştı.
           

Hemen belirtelim 2008 yılı protoklü tam anlamıyla eczacının beklediği,özlediği bir protokol değildir.Eczacıyı umutlandıran gelişme ise örgütümüzün yıllar sonra ilk defa masadan yeni kayıplara uğramadan , hatta kazanımlar elde ederek kalkılmasından ötürüdür.Aslında yeni kazanım demek de yanlış ifade olacaktır.Durumun özetlenmesi için 3,5 yıldır süregelen kayıplarımızın telafisi tanımı daha uygun olacaktır.
          

Uzunca bir süredir 3-3,5-4-4.5 şeklinde uygulanan eczane iskontolarının ülkedeki eczanelerde uygulanan ortalaması yaklaşık % 4.1-4.2 oranına karşılık gelmekteydi.1-2-3-4 versiyonundaki yeni oranların ortalamasını %  2.6-2.7 civarında olması bekleniyor.Bu durumda özellikle küçük ve orta ölçekli eczanelerde  %2-2.5 lik bir kazanım söz konusu.Ülke ortalamasında ise  %1.5 lik bir kazanım gerçekleşecek.
          

Ancak asıl önemli kazanım kamu iskontosu yükünden kurtulmaktı.Bu talebimiz tam anlamı ile gerçekleşmedi ama yaklaşık % 3 kayıp yaşadığımız yöntem değişti.Artık kamu iskontoları firmalarca imalatçı fiyatından yapılacak ve sadece o oran kuruma yansıtılacak.
           

Geçtiğimiz 3.5 yıldır süregelen bu kayıp bundan sonrası için bir şekilde telafi edilecek.Ancak 33-34 bin ytl’lik fatura kesen bir eczanenin kamu iskontolarının eski uygulamasında yaklaşık bin ytl kaybettiğinden yola çıkarsak,küçük ve orta ölçekli  eczanelerin 3.5 yıllık bu süreçte ortalama 40-50 bin ytl kaybettiği açıktır.Burada sorulması gereken önemli soru bu kayıpların hesabının kimlerden sorulacağıdır.3,5  yıldır hemen her platformda kamu iskontolarından doğan kayıpları dile getirmemize karşın o imzalar nasıl atılmış,yüzlerce meslektaşımız ne adına ekonomik sıkıntılar yaşamış ve kredi faizlerine mahkum olmuşlardır.
          

Kısacası eczane ve kamu iskontolarındaki kayıplarımızın giderilmesi geçmişteki kayıplarımızı geri getirmeyecek ama bu günden sonra yeni kayıp yaşamamızı engelleyecektir.
          

Yaklaşık 15 gündür provizyon sistemindeki iskonto oranları ve kamu iskontolarının fiyatlara yansıması güncellenmediği için , eczanelere ek bir yük olarak 15 günlük reçetelerin silinip girilmesi eziyeti yaşatılacaktır.Yıllar sonra bir şeyleri geri almanın bedeli de bu olsa gerek.
          

Protokolün süresi tanımlanmadığı , ucu açık bir protokol imzalandığı için önümüzdeki yıl ayrı bir sıkıntı yaşanması ihtimali mevcuttur.Ayrıca 1-Ekim-2008 ‘den sonra 5510 sayılı yasayı öne sürerek avans ödenme olasılığı önemli bir sorundur.
Zaten katılım payları ve muayene ücretlerini zamanında tahsil edemeyen, takip edemeyen bizler avansın kalan kısımını takip etmekte sorun yaşayacağız.
          

Ayrıca % 90 ı  75-80 günde alan bir eczacının 3-4 ay boyunca  içerde kalan % 10’ ları nedeniyle eczanelerde ekonomik sıkıntı yaşatması kaçınılmazdır.Bu nedenle eczanelere avans ödeme yönteminin engellenmesi için girişimlere rehavete kapılmadan ivedilikle başlanılmalıdır.
            

Sonuç olarak ,2008 protokolü eczacının istediği ,beklediği çok iyi bir protokol kesinlikle değildir.Ancak geçmiş yıllara oranla kayıpları telafi amaçlı ,umut verici bir sürecin başlangıcıdır.Bu günden sonra masanın ne tarafında oturacağını iyi bilen (!)  yöneticilerden oluşan eczacı örgütü geri adım atmadan mücadeleyi sürdürmek zorundadır.
              

Önümüzdeki süreçte ; 6197 sayılı yasanın güncellenmesi,eczacı kar oranlarının iyileştirilmesi,meslek hakkı gibi çok önemli konularda çalışmaları hep  birlikte ve kararlılıkla sürdürmek gereklidir.
            

Saygılarımla…

-------------------

Kaynak  İzmir Eczacı Odası web sitesi



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat