Ecz.Haluk TARIM

Tabii Delege

23. Bölge Elazığ Eczacı Odası Üyesi

 

 

 

 

Sayın Eczacının Sesi Gazetesi,

 

Sevgili Eczacı Meslektaşlarım,

 

Mesleğimiz son 15 yılda yöneticilerin amaçlarının değişik olması nedeniyle bilhassa eczane eczacı meslektaşlarımız daha önce kazandıkları hakları kaybetmişler , kar oranları düşmüş eczaneleri tahsildar olarak gören T.E.B Merkez Heyeti Sosyal Güvenli Kurumu ile yaptığı anlaşmada hastanede muayene olan hastaların muayene ücretlerini eczanelerden hastalardan  tahsil etmek için anlaşma imzalamıştır.

 

Sizler bilmeniz gerekir ki bu tahsilat olayı  hastadan sanki haksız yere para alıyormuş gibi bir izlenim yaratıyor  ve bazı hastalar iskonto yapmanızı istiyor.Yakın ilişki içinde olduğunuz hastalarınız da  bu hastane katılım payını vermiyor sizde isteyemiyorsunuz.Ve haksız yere zarar ediyorsunuz ve kasa fişi verdiğinizde bu olduğu gibi kar oluyor.

 

Merkez heyetimizin Genel Sekreterliği SGK ile bu konuların  görüşmelerini  yapmış ve buna evet demiştir.Son 2 dönem yani son  4 senedir  Genel Sekreterlik yapan Konya Eczacı odası üyesi Ecz.Harun Kızılay’ da bu konularla çeşitli nedenler ile uğraşamamış  yani  iyi ilişkilerini bozmamak için daha fazla SGK’yı üzmemiştir. Fakat temsil ettiği eczacı perişan… Bu problemler hala devam ediyor ve edecektirde, T.E.B Merkez Heyeti Başkanı Adana Eczacı odası üyesi Erdoğan Çolak ise bu görüşmelere katılmıyor bile saltanat diz boyu , özel makam araçları yurt dışı gezileri  Merkez Heyetinde bulunan 11 kişiden belki  1 kişi bile  yabancı dil bilmiyor ama  bütün üyeler sıkça bazen  eşleri ile yılda çok kere turistik gezi yapar gibi ,(parasını bizler ödüyoruz) geziyorlarBazı yurt dışı seyahatlerine kendilerini destekleyen oda yönetimlerinide götürüyorlar.Bu yaptıkları seyahatten faydalanıp o ülkedeki eczacının karlarını ve diğer haklarını gelip burada  hükümete ve SGK ya uygulatmıyorlar biliyorum ki ,  yurt dışındaki eczacı karları %30 -40 hayatları rahat sizler sıkıntı çekiyorsunuz onların  umurunda bile değil.

 

Milletvekili aday sıralarını bekliyorlar.Bunlar duyumlar arasında olup yakından takip edenler , biliyordur.Zaten bundan önceki T.E.B Başkanı Mehmet Domaç milletvekili olmadımı ?

Anayasamızda hiçbir  kişi ve kuruluş yapmakla mecbur olunmayan bir işlevle uğraştırılamaz ve görev verilemez der , buna rağmen Merkez Heyetimiz eczacılar mecbur olmadığınız halde hasta katılım paylarını sizlere  tahsil ettirtiyorlar.

 

1984-1988 yılları arasında görev yapan TEB Merkez Heyeti Başkanı Prof.Dr. Mekin Tanker ,2. Başkan Prof.Dr.Doğu Nebioğlu , Genel Sekreter Prof.Dr.Nurettin Abacıoğlu  ve Genel Sayman N.Haluk Tarım Başkanlık Divanı seçilerek 2 Dönem 4 yıl  görev almışlardır.Başkanlık Divanı haricinde 7 yürekli, istikbalde bazı yerlerden beklentisi olmayan ,üretken ülkemizin değişik eczacı odalarından  seçilmiş eczacı meslektaşlarımızda bu heyetle beraber kararlar verdi ve bu kararların arkasında durdular.

 

Bizler iktidara geldiğimizde 1983 yılından itibaren eczane eczacılığı yapan meslektaşlarımız çok iyi hatırlayacakları mesleğimizin önemli sorunları vardı bizler seçildiğimiz zaman ;

1-Eczaneler kamu kurumlarıyla iskonto ihalesine girmekte ve %17 lere varan iskontolarla kamu kurumlarına ilaç verirlerdi.

2-O zamanlar enflasyonun  yüksek olmasından dolayı ilaçlar sık sık zamlanır ve eczacı rafındaki ilaç bitene kadar ilaçları eski fiyatından satmak mecburiyetindeydi.Yeni fiyattan satanlar Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturmaya tabi olur ve mahkemeye verilirlerdi ve hükümet müşkül durumda kalırdı.

3-Hekimin yazmış olduğu reçetedeki ilaç isminin aynı isimde olarak verilmesi mecburdu ve farmakolojik olarak aynı etken maddeye sahip olsalar bile başka marka ilaç veremezlerdi.  Verseler bile bu bir suçtu.

4-İthal ilaçlar %16.66 karla satılırdı.Bunlar eczane eczacısının son derece önemli ekonomik ve maddi çıkarlarını zorluyordu.

 

1984 yılındaki  Merkez Heyeti yani Prof.Dr. Mekin Tanker’in başkanlığındaki heyet Sağlık Bakanlığı ve SGK ile bu önemli problemleri çözemediği için sık sık karşı karşıya gelip zaman zaman da gazetelerde bu konular gündeme gelirdi.

 

Eczacının haklı olduğu konularda bizler  yarınlardaki emellerine ulaşma diye kimselere taviz vermediği için ve böyle  bir fikirleri olmadığı için yalnız eczacıların en üst örgütü olduğunu bilerek bu haklı isteklerimizi zaman zaman sert söylemlerle ,o zamanki rahmetli Sayın Turgut Özal beyefendiyi rahatsız edici gazete haberleri oluyordu.Ama bizler hükümetin katı tavrına karşı haklı olduğumuz konuda hangi makamda hangi mevkide ne için seçildiğimiz bildiğimizden (Yalnız eczacının hak ve menfaatlerini korumak için)bu haklı davamızı sonuçlandırmak amacındaydık.Zaten eczacıların haklarını korumak için aday olup  seçilmiştik .Size o günlere ait çok önemli bir anımı anlatayım;

 

1985 yılında T.E.B Başkanlık Divanı üyeleri T.E.B’in arabasıyla İstanbuldaki ilaç firmalarıyla  görüşmelere giderken Düzce civarında trafik polisi arabamızı durdurdu.Selam vererek başkanımız Prof.Dr.Mekin Tanker’e “Sayın Başbakanımız Turgut Özal beyefendi heyetinizi yarın saat 10:30 da Başbakanlık binasında bekliyor, lütfen geri dönebilirmisiniz “ dedi.Bizlerde arabayla geri dönmek durumunda kaldık.Sayın Başbakanımız T.E.B Heyetini Başbakanlık makamında , yanında zamanın Sağlık Bakanı Samsun Milletvekili Rahmetli Mehmet Aydın Bey,T.B.M.M Sağlık Komisyon Başkanı Eskişehir  Milletvekili Sayın Eczacı Mustafa Balcılar olmak üzere bizleri makamında ağırlayıp ve eczacıların sorunlarını seçilmiş olan birinci ağızlardan öğrenmek isterim dediler.

 

Heyetimiz zaten hazırlıklıydı mesleğimizin problemlerini,nedenlerini ve nasıl çözüleceğini Sayın Başbakana arzettik.Ve hemen Sayın Başbakan rahmetli  Sağlık Bakanı Mehmet Aydın beye dönerek “bunlar çok basit şeyler niye bu güne kadar hallolmadı? Eczacılar çok haklı en kısa zamanda bir araya gelin bu konuları çözün,uzatmayın” diye emir verdiler.Ve çok kısa sürede bunlar bizlerin istedikleri gibi çözüldü.

1-İskontolar bütün Türkiyede tek tip olarak %3 oldu.

2-İlaçların üstüne etiketle yeni fiyat yazıldı ve enflasyona ezilmedi.Yani sursaj hakkımızı aldık.

3-Farmakolojik  ilaç eşdeğer hakkımızı aldık ve reçeteye şu ilacın yerine şunu veriyorum diye yazıp imzaladık  ve eczacı olduğumuzu hatırladık.

 

Bu konuşmalar bittikten sonra Sayın Başbakan “bu defa benim size 3 tane sorum olacak .Lütfen bunlar içinde rapor hazırlarmısınız? Dedi.Bu konular bilhassa ABD veAvrupa tarafından bizlere kanun olarak çıkarmamızı istiyorlar.Sizlerin görüşlerinizi alalım dediler.

         Bu konular ise;

1-Zincir eczane

2-Reklamda ilaç

3-OTC

 

Bizler bu konuları değişik fakültelerdeki kendi branşlarıyla ilgili danışman olan Üniversitedeki Öğretim Üyelerine , ekonomik ve sosyal konular  hakkında raporlar hazırlattık ve hukuk müşavirimizin kaleme almasıyla çok güzel bir görüşümüz meydana geldi ve bu 3 önemli konunun kesinlikle Türkiye de olamayacağını bunun halk sağlığı ve eczacı mesleğine ihanet olacağını arz ettik.Bunun üzerine Sayın Başbakan Sağlık Komisyon Başkanı Ecz.Mustafa Balcılar tarafından bizlere, teşekkür ettiğini bildirdi.Ve bu konularda da T.E.B in görüşüne hükümet olarak uyacaklarını söylediler ve hala hükümetler bu 3 çok önemli konuyu yürürlülüğe sokamamışlardır.Bu geçmişte bizlerin hazırladığı çok kapsamlı rapor sonucudur.

 

1984 yılında T.E.B’ini kendi varlığını ve kararlılığını  Hükümete ve kamuoyuna kabul ettirmek için epeyi uğraştık hatta Birleşik Alman İlaç Sanayi nin iskontolarını aşağı çekmelerinden dolayı gazetelere Birleşik Alman İlaçlarının rekabet yasalarına aykırı olmaksızın piyasada başka isimler adı altında diğer muadil ilaçları alabilirsin diye ilanlar verdik. Bunların satışları bir anda düşünce Birleşik Alman Genel Müdürü heyetimizi ziyaret edip yanlış yaptıklarını ve yeniden iskontoları arttırdıklarını söylediler.

 

Bunları yapan bizler  heyet olarak  kendi vazifelerini yaptı.İstikbalde kimseden bir himmet beklemedik yalnız ve yalnız Eczacının Birliği olduğumuzu  unutmadık ve yasalar içinde hükümetle gerek maliye gerek SSK  ile sürtüşmeye girdik  ama sonuçta hakkettiğimiz  şeyleri kazandık.Çünkü heyetteki hiç kimsenin yarınlarda bazı mevkilere gelmek için makamlarımızı  kullanmadık.

 

Bu sene Eylül ayında Eczacı odalarında yönetim ve delegasyon seçimleri var.Siz Saygıdeğer Eczacılar halinizde memnunsanız şimdiki T.E.B heyetini destekleyen odaları  yine eski Eczacı Oda Yöneticilerini seçersiniz onlarda şimdiki T.E.B heyetini seçer.Şu andaki durumuzdan memnun değilseniz T.E.B şimdiki yönetime karşı yeni Oda Yönetimleri oluşturursunuz.Karar sizlerindir.

 

Özel yerler konumunda olmayan eczaneler  her gün kapanmaya bir adım daha atıyorsunuz .Bu şartlarda Eczane eczacılığının durumu   bugünleri  ve yarınları çok karamsar kapanan ve iflas eden eczane sayısı maalesef artıyor ve bu sorunları 15 yıldır iktidarda olan bu heyet yarattı, ve bunlar çeşitli nedenlerden dolayı  bu heyetlerle çözülmeside imkansız  bu T.E.B yönetimleri  aynı  kalırsa T.E.B  Merkez heyetinden yeni milletvekilliği seçiminde  2 yeni  kişiyi daha , Sayın eski Merkez Heyeti Başkanı  Mehmet Domaç gibi parlamentoya gönderirsiniz.

                                                                              Saygılarımla

                                                                        

Tabii Delege

23. Bölge Elazığ Eczacı Odası Üyesi

 

haluktarim@outlook.com                                                             

                                                                 

                                                                                                                             



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat