Ecz. Tuncay SAYILKAN

İzmir Eczacı Odası Başkanı

 

Eczanelerimizde uzun zamandır bin bir zorluğa karşın aksatmadan sürdürmeye çalıştığımız ilaç-eczacılık hizmetlerini daha da zorlaştırmak için her geçen gün yeni ve garip uygulamalar karşımıza çıkarılmaya, dayatılmaya devam ediyor.

Son yıllarda ama özellikle de son iki yıldır yoğunca gündem edilen reçetesiz ilaç satılmasının yasak olduğunu aniden hatırlayan ve hatırlatan yaklaşım bizleri ve hastaları tedirgin ediyor. Sanki sağlık hizmetlerinin en önemli ve tek sorunu buymuş  gibi sağlık otoritesi bu konuya yoğunlaştı.

Resmi yazılar,denetlemeler,toplantılar ve imzalar ile eczaneler üzerinde baskı ortamı yaratılmaya çalışılıyor. Akılcı ilaç söylemleri ile başlayan cümleler her seferinde reçetesiz antibiyotik satışı ile final yapıyor.

Oysa bu hiç de yeni bir konu değil. Evet neredeyse doksan yıldır var olan yasa ilaçların reçete ile satılmasını hükmünü  içeriyor.Ancak, ülkemizdeki sağlık tesislerinin sayısı, hekime ulaşılabilirlik ve sağlık merkezindeki yoğunluk gibi gerekçeler ile bu yasağın pratikte uygulanması hiç de kolay değil.

Zaten ilaçların büyük bir bölümünün resmi reçeteler ile devlet tarafından satın alındığını herkes biliyor. Geriye kalan küçük oran ise ağırlıklı olarak tedaviyi sürdürmek isteyen hastaların taleplerini kapsıyor.

İlaçların fiyatlarını 8-9 tl’lere düşürüp, muayene katkı paylarını da 8-15 tl’lere çıkarırsanız vatandaş devam etmek istediği ilacı, unuttuğu veya kaybettiği ilacı doğal olarak eczaneden almak isteyecektir.

İlacın uzmanı ve bu konuda ülkenin en ücra köşelerinde bile oldukça yaygın olarak hizmeti sürdüren bir meslek grubuna sanki ağır bir suç işlemiş gibi yaklaşımda bulunmak kabul edilemez.Bu konudaki ısrarı ve  sürdürülen tavrı anlamak mümkün değildir.

İnsan sağlığını hiçe sayarak doktorculuk oynayanlar varsa buna hepimiz karşıyız.Ama bilgisayar kayıtlarından hangi ilacı kullandığını görebildiğimiz, hastalarımızı takip edebildiğimiz noktada; yeşil-kırmızı reçete ile verilen ilaçlar ve kontrole tabi ilaçların dışındaki ilaçların sunumunda bu ülkenin eczacılarına güvenilmesi gerektiği açıktır.

Sanal alemde sorumsuzca yapılan sağlık ürünleri reklamları ile halk sağlığı tehdit edilirken, bir çok şaklaban ne içerdiği belli olmayan ürünleri vatandaşa pazarlarken ve bitkisel kökenli diye masumlaştırılan ürünler ile kandırmaca  hızla sürerken reçetesiz antibiyotik satışını ısrarla gündemden düşürmeyenleri anlamak çok zor.

Aslında TEB’nin çağrısı ile ülke genelinde  hiçbir ilaç reçetesiz verilmeyerek 4-5 günlük bir test olanağı sağlansa, eczanelerin birinci basamak sağlık hizmetlerindeki katkısı çok daha net olarak görülebilecektir.

Ancak bu süreçte yine zarar gören hastalar olacak, kuyruklar uzayacak, sağlık çalışanları ise yoğunluktan bunalacak ,hemen her yerde sağlık hizmetleri aksayacak ve vatandaş çok daha fazla muayene katkı payı ödenecektir.

Bu sonuçları hemen herkes öngörebiliyorken korku salarak oluşturulmaya çalışılan bu anlamsız baskı neyin nesi o zaman? Kimler neyin peşindeler ?

İlacını başka bir ilde unutan, kaybeden, düşürüp kıran hasta ve yakınları ile özellikle de nöbet gecelerinde karşılaşmamış, yani ilaç-eczacılık pratiğini hiç bilmeyen insanların masa başındaki akılcı ilaç adı altındaki söylemleri ile geldikleri nokta şaşkınlık vericidir.

Eğer bu yolla eczaneleri ve vatandaşı  baskı altına alıp huzursuz ederek reçetesiz ilaç listesine ve OTC’ye ulaşmaya çalışanlar varsa yanlış yoldalar. Yüzlerce ilacı reçetesiz ilaç listesine dahil ederek ödeme kapsamından çıkartmak, reklamını yapılır hale getirmek ve devamında bu ilaçların eczane dışında satılması için çalışanlar halk sağlığını hiçe sayanlar olarak kayıtlara geçecek ve tarih onları hep böyle yazacaktır.

Bu ülkenin gerçeklerinden bir haber, akılcı ilacı az ilaç kullanmak sanan ve eczacının adının geçmediği masa başı kararları ile sağlık hizmetlerine yön vermeye çalışanlar sadece işleri daha karmaşık hale getiriyorlar o kadar.

Eğer akılcı ilaç konusunda gerçekten vatandaşın bilinçlendirilmesi, tedavilerin amacına ulaşması ve halk sağlığı hedefleniyorsa eczanenin en yakın sağlık danışma merkezi ve eczacının da danışman kimliğini öne çıkarmak gerekiyor.

Saygılarımla…

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat