Psk. Merve Tepeli Yürüten

 

 

Son yıllarda tıp, teknoloji ve diğer alanlardaki hızlı gelişmeler, sağlık, hastalık gibi kavramların yeniden gözden geçirilmesine yol açmıştır. Bu bağlamda, Antik Yunan’daki ünlü hekim Asklepios’un temsil ettiği, “sağlık kaybedilen ve bir gün hekim tarafından bulunup getirilen bir şeydir”  anlayışının yerini, giderek kızı Hygeia ‘nin  (Hijyen) simgelediği “insan akla uygun yaşadığı sürece sağlıklı kalır”  yaklaşımına bıraktığı izlenmektedir. Bu anlayış sağlığın korunmasında, sürdürülmesinde ve tedavisinde bütün sorumlulukların hekime yüklenmesi yerine hasta, aile, sağlık çalışanları ve çevre gibi birbirleriyle karşılıklı etkileşim içinde olan birçok etmenin bilimsel dikkat ve ilgi alanına girmesine yol açmıştır…

 

Sağlıklı birey, sağlıklı toplum kısacası sağlıklı bir dünya için, ilgili diğer alanların yanı sıra psikologlara olan gereksinim de önemli ölçüde artmıştır.

 

Günümüzün, bireycilik, maddecilik, yarışma ve kazanma hırsına dayalı sistemi, uzun ve yoğun çalışma saatlerini, rekabeti, performans düşüklüğü, iş gücü kaybı gibi problemleri de beraberinde getirmiştir. Yöneticiler başta olmak üzere, pek çok çalışan için iş ve özel hayattaki sorumlulukları yerine getirebilmek, gittikçe önem kazanan bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

·   “Hiçbir şeye yetişemiyorum”,

·   “Özel hayatım kalmadı”,

·   “Kendime vakit ayıramıyorum” ,

·   ”Hayatım sanki benim kontrolüm dışında”

·   “Sürekli başım ağrıyor, gitmediğim dr. kalmadı”…

 

Çalışanların gündeme getirdiği sorunlardan yalnızca birkaçı. Bu sorunların iş yaşamına yansıması ise,  “Düşük Performans”, “Personel Sirkülâsyonunda Artış”, “Nitelikli Personelin Kaybı”, “Devamsızlık”, “Şirket Aidiyet Duygusunun Azalması”, “İş Gücü Kaybı” … gibi sonuçlara yol açmaktadır.

 

Günümüzde, daha çok üretim ve verimlilik adına, çalışanlarından tüm enerjilerini işe harcamalarını bekleyen kurumlar, sonunda stres ve mutsuzluk ortamının hâkim olduğu, personel değişim oranlarının arttığı ve şirket aidiyet duygusunun azaldığı gerçeğiyle karşılaşmaktadırlar.

 

“Dünya Sağlık Örgütü “Adrenal Yorgunluğu” nu, yeni yüzyılın sendromu olarak resmen tanıdı”.

Kronik yorgunluk, sinirlilik, konsantrasyon bozukluğu, dikkat eksikliği, cinsel işlev bozuklukları, halsizlik, depresif ruh hali, gerginlik ve strese bağlı ortaya çıkan fiziksel bozukluklar, ciddi bir hastalığın belirtileri olabiliyor.

Adrenal yorgunluğunun en büyük nedeni, yoğun tempoda bir yaşam ve uzun saatler süren stresli çalışma koşullarıdır

 

Adrenal yorgunluk, stres nedeniyle ortaya çıkar. Stresle baş etmek için kortizol salgılayan böbreküstü bezlerinin, aşırı çalışmasından oluşan yorgunluk durumudur. Sabah uyanmakta zorlanma, gerginlik, yorgunluk, mutsuzluk, hafıza ve dikkat sorunları, baş ağrısı, uyku problemleri en sık rastlanan belirtilerdir.

 

Dünya Sağlık Örgütü WHO’ nun verilerine göre; sosyal bedeli en fazla olan 10 hastalıktan ilki depresyon, diğer dördü de farklı bir ruhsal hastalıktır.

 

En sık rastlanan 10 Hastalığın Yıllık Ortalama Maliyeti

 

En sık rastlanan 10 hastalık

Ortalama kayıp işgünü

Etkilenen çalışan sayısı

Ortalama yıllık maliyetler

Alerji

3,3

279

1,436,292$ 

Depresyon

6,2

91

880,152$

Yüksek tansiyon 

2,1

159

520,884$

Diğer solunum yolu rahatsızlıkları

3,5 

73

398,580$

Astım

3,4

52

275,808$

Yüksek riskli hamilelik

6,7

23

240,396$

Diyabet 

2,4

50

187,200$

Kalp rahatsızlığı  

2,8

34

148,512$

Hepatit

1,8

13

36,504$

Göğüs kanseri

2,7

6

25,272$


Kaynak: Healthy People / Productive CommunitySM Survey. Tampa, Fla:
Employer Health Coalition Inc. Mart 200

                                                                                                            

 

Yaşantımızdaki ve iç dünyamızdaki duygusal ve düşünsel çatışmaların, bedensel belirtiler, fiziksel şikâyetler ve hastalıklar olarak kendini göstermesidir. Dâhiliye bölümlerine yapılan başvuruların %68’ i somatizasyon nedenli başvurulardır. (Tablodaki renklendirilmiş maddeler,  somatik rahatsızlıklardır).

 

ILO raporlarına göre; yıllık küresel GSMH ‘nın (Gayri Safi Milli Hasıla) %1 – 3,5 ‘i strese bağlı harcamalara ayrılıyor. 41 milyon Avrupalı, strese bağlı sağlık sorunlarından şikâyetçi. ABD‘de çalışanların %26’sı tükenme ve stres belirtileri gösteriyor. Toplumumuzun üçte biri ise, hayatının bir döneminde ruhsal sorun yaşıyor. Türkiye Ruh Sağlığı Profil Araştırması sonucunda, toplumumuzun içe yönelim sorununun daha fazla olduğu belirlenmiştir. Şehirlerdeki ruhsal hastalık oranı,  kırsal kesime göre daha fazladır. Özellikle çalışan bireylerdeki ruhsal sorunlar, bedensel hastalıklara ve işgücü kaybına yol açmaktadır.

                                                                                                                    

Kurumsal Psikologların amacı; insan mutluluğunu ve gereksinimlerini göz önünde bulundurarak verimliliği sağlamak, çalışanlara iş ve özel yaşamlarındaki dengeyi sağlayabilmeleri için gerekli becerileri kazandırmaktır. Kurumsal psikolojik danışma ve destek, bir yandan günlük hayatın ve iş yaşamının zorluklarıyla baş etmeyi kolaylaştırırken, diğer yandan kişilerin ruhsal alanlarını koruyucu ve geliştirici görev üstlenir.

 

Hedef; sadece psikolojik sorunlar yaşayan bireyler değil, ruh sağlığını korumak ve kişisel anlamda kendini geliştirmek isteyen bireylere de bilimsel bir yaklaşımda bulunmaktır. Bireylerin psikolojik destek almalarını sağlayarak, iş verimini arttırmak, sağlık harcamalarını düşürmek, hafıza ve konsantrasyonlarını güçlendirerek iş performanslarını yükseltmek, moral ve motivasyonu arttırmak ve çalışan memnuniyetinin müşteri memnuniyetine olumlu etkisini ve devamlılığını sağlamaktır.

 

 

Psk. Merve Tepeli Yürüten

Mira Danışmanlık

www.miradanismanlik.com

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat