Ecz. Zafer Cenap Sarıalioğlu
İstanbul Eczacı Odası Başkanı
Değerli meslektaşlarım;
Bildiğiniz üzere uzun soluklu bir SGK Protokol sürecini geride bıraktık. 31 Mart akşamı SGK ve TEB arasında anlaşmaya varılarak, 1 Nisan’dan itibaren geçerli olmak üzere 2+2 yıllık bir protokol imzalandı.
İmzalanan protokol, bizlerin taleplerinin tamamını karşılamasa da, yıllardır alışkın olduğumuz, artık kaderimiz zannettiğimiz hak kayıpları, verilene razı olmak ve özellikle devlet kademesinin eczacıya karşı olan kayıtsız ve hatta düşmanca tavrını kırabilmiş olması açısından çok değerli kazanımları olan bir protokoldür. Bunda İEO’nun da desteği ile geniş tabanlı bir TEB yönetimi oluşturulmasının ve yeni yönetimin daha paylaşımcı, üyesini süreçlerin içine katan tavrının katkısı büyüktür.
SGK Başkanlığı ile yapılan çok sayıda toplantı dışında, Çalışma Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun isteği ile Türkiye’nin dört bir yanından çok sayıda eczacının bu sürece dahil edilmesi, katılımcı demokrasi ve devlet tarafının sorunları anlamaya yönelik çabasını ifade etmesi açısından da önemlidir.
Bizler de İstanbul Eczacı Odası olarak uzun yıllardan sonra ilk defa bu protokol sürecinin içerisinde yer aldık. Gerek Başkan ve yöneticiler düzeyinde, gerekse diğer kadrolarımızla bu toplantılarda temsiliyette bulunduk. Sonrasında üyelerimize verdiğimiz söz adına, tüm süreci detaylı olarak Oda sayfamızdan yaptığımız açıklamalarla ve toplantıya katılan kadrolarımızın sosyal medya paylaşımları ile hem İstanbul eczacıları hem de tüm Türkiye’deki meslektaşlarımız ile paylaştık. Bu sayede meslektaşlarımızı da mücadele sürecine dahil ettik.
Protokol sürecini hepiniz biliyorsunuz. Üç defa değişik gerekçelerle uzatılmış ve bitimine günler kala yapılan görüşmelerde, taleplerimiz ile EKK’nin teklifi örtüşmemiştir. Görüşmelerin zora girdiği, basın açıklamalarının, eylem hazırlık ve iradesinin paylaşıldığı, eczacı tabanının örgütünün arkasında kenetlendiği ve sonuç olarak 31 Mart gecesi imzaların atıldığı bir süreç yaşanmıştır.
On üç maddelik taleplerimizden ekonomik olanları için, özellikle 2015’te 1700 eczane faaliyetine son vermek zorunda kalmışken, yoksulluk sınırının altında bir gelirle ayakta kalmaya çalışan 13.000 meslektaşımız varken, taleplerimizin %5’ini dahi karşılamayan başlangıç teklifinin kabul edilmesi mümkün değildi. Bu rakam, yukarıda bahsettiğim toplantılar sonrası, TEB tarihinde bir ilk olarak Merkez Heyetimizin EKK’ye davet edilerek, sorunlarımızı detaylı olarak aktarması ile güncellendi. Ancak Merkez Heyetimiz tarafından yetersiz bulunması nedeniyle kabul edilmeyerek Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısında alınan karar gereği sözleşmesiz döneme geçileceğinin açıklanması, özellikle de eczacı tabanının kararlı duruşu ile 30 Mart gecesi SGK tarafından yeniden revize edildi. Son gün yapılan görüşmeler neticesinde, taleplerimizin tamamının karşılanmamasına rağmen, her kademedeki meslektaşımıza ekonomik katkı sağlayan bir protokol imzalanmış oldu. Ayrıca cezai maddelerle ilgili, özellikle de son dönemlerde meslektaşlarımızın haksız yere kesintilere ve para cezalarına maruz kalmalarına sebep olan reçete sahteciliği konusunda eczacı lehine olan düzenlemeler de yeterli olmamakla birlikte protokole dahil edildi.
Bu protokol elbette ki bütün sorunlarımıza çözüm olmayacaktır, ancak yine de uzun yıllardan sonra yapılan en iyi protokoldür. TEB’in üyeleri ile kopan bağını tekrar kurması, meslektaşlarımızın birlik olunca ne büyük bir güç olduğunu hatırlaması açısından da büyük bir kazanımdır. Bu hepimize gelecek için umut vermiştir.
Bizler Türkiye’nin en büyük Eczacı Odası olarak, uzun yıllardır masa başından eleştiri yaparak sürdürülen yönetim anlayışının aksine, sorumluluk alarak, katkı vererek, örgüt bilincine uygun davranarak, basın kanalını çok iyi kullanarak, mücadeleyi yükseltecek açıklamaları tam zamanında ve cesaretle yaparak, üzerimize düşen görevi eksiksiz bir şekilde yaptığımızı düşünüyoruz.
Bu mücadele bitmedi, siz meslektaşlarımız sayesinde umutla ve büyüyerek devam edecek.
Sözlerime son verirken, aylardır çok yoğun bir mesai veren TEB yöneticilerine, dahil olduğum SGK Protokol Komisyonumuza, Oda başkan ve yöneticilerimize, İEO kadrolarına ve özellikle birliğinin arkasında dimdik duran tüm meslektaşlarımıza teşekkür ediyorum.
Saygılarımla.