Ecz.Hadi Tomruk

 

http://www.cevreorman.gov.tr/eylul002.htm  adresindeki “ATIK PİL VE AKÜMÜLATÖRLERİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ” ni  şöyle bir gözden geçirdiğimizde ;

 

Yönetmeliğin 31.08.2004 de uygulamaya bağlandığını.

Tüketicilerin pilleri evsel atıklardan ayrı olarak toplayacaklarını, oluşturulacak toplama noktalarına ulaştıracaklarını.

Atık pil üreticilerine kota uygulamasının getirildiğini.

Eski araba akülerini teslim etmeden yeni araba aküsü alan tüketicilerin deposite parası ödeyeceğini.

 Pil ve akümülatör üretenler ile piyasaya sürenler, atık pil ve akümülatörlerin toplanması, taşınması ve bertarafını (imha) sağlamak ve bu amaçla yapılacak harcamaları karşılamakla yükümlü olacağını,

Pil üreticilerinin ise ; toplama noktalarına, üzerine ''atık pil'' ve ''yalnızca atık pil atınız'' ibareleri yer alan toplama kutularını ve konteynerleri ücretsiz olarak koyacaklarını.

Pil ürünlerinin dağıtımını ve satışını yapan işletmelerin, atık pil toplama sistemi bulunmayan markaların pillerini satamayacaklarını.

Yönetmeliğin ''pil üreticilerinin sabit veya mobil atık ayırma tesislerini kurmasına ilişkin'' hükmün 1 Ocak 2007, diğer maddeleri ise 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğini….gözlüyoruz..

 

Bugünkü tarih 3 Ağustos 2009’ u gösteriyor, Yönetmeliğin yayımından bu yana 2 yıl 7 aylık bir süre geçmiş….(*1)

 

Atık pil toplama alanları yeterlimi?
Eczanelerimizi katkı vermek için yanlarında görmek istediklerine göre yeterli değil.


Vatandaşlar tükettikleri pilleri ayrı poşetlere koyup toplama kutularına koyuyorlar mı?..
Eczanem Gültepe’de İstanbul’un Kağıthane ilçesine bağlıyız. Bizim semtte toplama aparatına rastlamadım.. Eczanelerimiz haricinde henüz toplama kutusu da yok, bilgilendirmede yok.

Pil ithalatçıları duyarlımı..? Yükümlülüklerini yerine getiriyorlar mı..?
Bir takım etkinlikleri var.. Yeterlimi ..? Kuşkusuz yeterli değil..


TEB Merkez Heyeti duyarlı davranıyor, Pil toplama (Pardon.!..  Eczacılara toplatma) kararı alıyor.

Tamam…  Biz eczacılar çevreye duyarlıyız. Biz çevrenin kirlenmemesi için bu işi “bir dönem için” seve seve yaparız..

Peki… güzelde .. Pili ithal edenler ve bu sayede eşek yükü para kazananlar ne güne duruyor..?
Bizim asli görevimiz mi..?
Görev ithalatçının, gözleme, denetleme ise; Çevre ve Orman Bakanlığının.

 

Bugün Aspirin, Novalgin’in şakır şakır satıldığı bakkallarda (Sağlık Bakanlığı yetkililerinin haberi var mıdır?, bilinmez.) On tanesi 1 TL ye alacalı bulacalı renkli uzak doğu malı piller de satılıyor.. Sadece bakkallarda mı? Türlü çeşitli piller çevreye duyarlı büyük marketlerde, işportada, semt pazarlarındaki tezgahlarda görücüye çıkmış bekliyorlar..


“Çakma Madonna” misali kimi pillerin zerre gücü yok. Bir iki gün içinde tükeniveriyor.. Bu hızlı tükenme Çin üretimi, “çakma madonnalar”la kısıtlı kalmıyor, büyük marketlerden aldığımız bol reklamlı, oyuncak hayvan reklamlı, oldukça pahalı ve sözde kaliteli alkalen pillerde de gözleniyor..

Şarj edilen piller ise tam bir felaket.. 1000, 2000, 3000, 3500 amper diye satılıyor. Fiyatları oldukça kabarık.. Amperi arttıkça fiyatta artıyor..  2-3 şarjdan sonra şarj tutmaz oluveriyor..
Ülkemiz önüne gelenin ithal ettiği yada kaçak getirdiği uyduruk pillerle doldu..
Bu durumu denetleyecek kurum var mı..? Var aslında.. Bu yazının ilk satırındaki linkte yer alıyor..

Böylesi olumsuzluklar “dandik pil” ve “atık pil” sayısını kat kat arttırmakta.. Digital fotoğraf makinalarında, Dizüstü bilgisayarlarda kullanılan alkalen-metal yada lityum-iyon piller denetleniyor mu?

Pilli kol saatlerinde, Hesap makinelerinde kullanılan minik yuvarlak piller için ne düşünülüyor..? Ya Cep telefonları için pazar tezgahlarında satılan balta sapı gibi pillere ne demeli?
Aranızda arabasına akü alırken hiç depozito parası veren oldu mu ?  Deposite bedeli ödeme zorunluluğu duyan oldu mu.? (Bakınız: Yazının ilk satırındaki Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliği ile ilgili link.)

 

Yapılması gereken vatandaşlık görevimiz şöyle olmalıdır;
Kuruluşlara (devlet ve özel sektör) yapılan eksiklikleri,hataları, çevreye yansıtılan zararlar hızla aktarılmalı. Basına yansıtılmalı. Sürekli izlenmeli, konunun takipçisi olunmalıdır.
Problemin büyük oranda çözümü için en azından iki şartın yerine getirilmesi gerekiyor.
Birincisi; Kuruluşların yasalarda belirtilen görevlerini yerine getirmesinin sağlamak. Diğeri ise; Toplumun çevre konusundaki duyarlılığını arttırmak için uğraş vermek.

Hiç kuşkusuz,  Çevre sorunu bireylerin yaşam koşullarının düzeltildiği.. Okuyan, öğrenen, sorgulayan, hesap sorabilen birey sayısı arttığı  oranda düzelecektir.

Eczanelerimiz tarafından pil toplamak geçici, kısa bir süre için elbette yapılabilir.. Ancak kalıcı çözüm değildir. Biz eczacıların üstüne kalıcı vazife hiç değildir.



İLAÇ MİADI ve 1262 sayılı YASA’YA EK ÖNERİSİ


Son kullanım tarihini tamamlayan ilaçlar konusunda düşüncelerimi sizlerle paylaşmak isterim.

*Miadı geçen İlaçlar çevreye en az piller kadar zarar verir.


*Pil üreticileri gibi ilaç üreticileri,ithalatçıları da miadı geçen ürünlerini toplayıp imha etmelidir. Bu konudaki görev tanımı 1262 sayılı yasaya eklenerek güvence altına alınmalıdır.


*Doktor ve eczane ziyareti yapan sayılarının neredeyse eczane sayısına yakın olduğu belirtilen ilaç firması temsilcileri toplama görevini pek ala yapabilirler. Hemen hepsinin altında arabaları var.

Firmalarının kapılarının kıyıcığına koyacakları “atık ilaç” varillerine aktarabilirler.
Çevreye duyarlı ilaç firmalarımız inanın bu görevi seve seve yerine getireceklerdir.

TEB bir teklifte bulunsa. Samimiyetle karşılayacaklarına gönülden inanmak istiyorum.

 

TEB ve Eczacı Odalarımız uzmanlık alanımız olan “İlaç” ın  miadı sonucu oluşan tehlikeli atık ile ilgili en az pil toplama hızında çalışma başlatmalıdır.

Tüm eczanelerde bulunan miadı geçmiş ilaçları kamyonlara doldurup, üreticinin debdebeli yönetim binaları kapılarına boşaltmak..

Ya da Araştırması bol olan İlaç Sanayiinin değerli derneklerinin kapılarının önüne boşaltmak.. gibi bir eylemi önermiyorum..

Böylesi bir eyleme gerek kalmayacağına inanıyorum. “İlaç Takip Sistemi” ile ilgili tam destek veren araştırmacı ilaç üreticilerimiz devleti ve kamuyu koruma adına miad konusunda üzerlerine biçilen elbiseye itiraz etmeyeceklerdir…! Gönülden katkı vermek isteyeceklerdir.

TEB Merkez Heyeti bu konuda hukukçuları ile birlikte çalışma başlatmalıdır.


Dahası, TEB e nazaran bir parça daha atak, dinamik yapıları ile eczacı odalarımız ilaç miadları ile ilgili bir çalışmayı kamuoyu ile paylaşıp, hızla başlatmalıdır.

Süresi geçen ilaçların firmalara tutanak ile iadesinin yolları bulunmalıdır.
Miadı geçen ilaçlarımızın böylelikle envanter şişkinliğine neden olması da engellenecektir.
Çevreye duyarlı olmanın yanı sıra meslektaş hakkını koruyup, kollamak bunu gerektirir.

 

www.tap.org.tr  adresini şöyle bir inceledim; T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından atık pillerin ayrı toplanması, taşınması, depolanması ve bertarafında  yetkilendirilmiş tek kuruluş olan TAP Derneği nin web sitesinde TEB’in dolayısı ile biz eczacıların verdiğimiz katkı ile ilgili bilgilendirme gözümden mi kaçtı? Nerededir?

 1262 sayılı yasa’ya yapılacak bir ek ile miadı geçen ilaçların üretici/ithalatçı tarafından eczanelerden tutanak karşılığı geri toplanması maddesinin eklenmesi ni öneriyorum.

Çevreye duyarlı meslektaşlarımız
 önerim hakkında ne düşünürler, başka ne önerirler?

İnanıyorum ki; Sağlık Bakanlığı yetkililerimiz  ilaç miadı konusunda Odalarımız ve TEB desteklediği takdirde böylesi bir değişikliği uygun görecektir.
 
Önerim:

İlaç Miyad Takip Sistemi (İMTS) hemen kurulmalıdır.!!
Eczanelerimizde miadı dolmak üzere olan, yada dolan  ilaçlar eczaneler tarafından İMTS (İlaç Miyad Takip Sistemi) ne bildirilir. İMTS ise; Süresi dolan ilaç listelerini eczane adresleri ile birlikte e-posta ile firmaya bildirilir.

Firma eczanelerimizdeki ilaçlarını geri almak ve yerine yenilerini vermek için eczanelerden provizyon talebi ricasında  bulunur.

Eczanelerimiz ise uygun bulduğumuz saat ve günde firmaların provizyon taleplerini kabul eder. Uygun zaman için internetten olur verilir.

Bunu gören çevreye son derece duyarlı olduklarından kuşku duymadığımız ilaç firmaları imha edilmesi gereken ürünlerini eczanelerimizden sayısı oldukça kabarık temsilcileri vasıtası ile toplayarak bizlere imha edilecek ilaçların yerine yenilerini hiç bekletmeden ayni anda verebilirler.

Bu yöntem araştırmacı ruhlu ilaç sanayiinin ilaç alanındaki çalışmalarına ışık tutacaktır. Bu uygulama dünyada ilk kez ülkemizde hayata geçecek ve dünyaya örnek olacaktır. (Bu iddialı cümle İTS den esinlenmenin ardından oluşturulmuştur.!!!)

Eczanelerimiz için büyük bir sorun olan ilaçta miad probleminin üstesinden gelinmesi gerekiyor.

Eczacı odalarımızın ve TEB Merkez Heyetimizin çevreye duyarlı olduğuna inandığım sayın yöneticileri ilaçta miad sorununu gündem edebilirler, etmelidirler. Çözüm bulunmalıdır. Çalışma başlatmak, çevreye duyarlılığın gereğidir.

Ne dersiniz.? Sayın Meslektaşlarım..

Saygılarımla,

03/08/2009

*1 – Bu yazı 3 Ağustos 2009 tarihinde kaleme alınmıştır.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat