Ülke olarak çok zor bir dönem yaşıyoruz. Bu dönemi atlatabilmek, umutlarımızı diri tutmak için çabalarken, mesleğimizi ve eczanelerimizi de yarına taşıma uğraşı içindeyiz.

Bir araya geldiğimizde sık sık tartıştığımız, kendimizi ve örgütlerimizi eleştirdiğimiz konuların başında:

- Var olan yirmi dört bin (24.000) eczanenin korunması ve yaşaması ile ilgili hiçbir projenin olmaması,

- Sisteme ayak uydurarak büyüğü daha büyük, küçüğü yok etme politikalarına dolaylı da olsa ortak olmamız,

- Firma kampanyaları ile onların ücretsiz satış elamanı olma durumumuzu tersine çeviremememiz,

- En önemlisi ” giderek örgütten uzaklaşarak” birbirimizden kopuk davranışlar sergilememiz geliyor.

Bir takım gruplar kendi ararlarında ortak alım yapıyorlar, günü kurtarmak adına geçici çözümler üretiyorlar ancak hiç kimse var olan eczanelerin korunması ve yaşaması için çaba harcamıyor. ( Belki de ben görmüyorum)

Biz çağdaş eczacılar hiçbir eczacıyı dışlamadan, birlikte üreterek paylaşarak var olabileceğimizi ve yaşamı anlamlı kılacağımızı çok iyi biliyoruz.

MyPharmacy’i bunun için çok önemsiyorum. Zira küçük bir gruba hizmet etmiyor, günü kurtarma çabası yok, bireysel hiç değil. Ülkemizdeki tüm eczacıları kucaklıyor, büyük daha büyüsün, küçük yok olsun’ki “bizim pastamız büyüsün” politikası gütmüyor.

Sözle değil eylemle çağdaş olmanın gereğini yerine getiriyor.

-Çağdaş olmanın farkını ortaya koyup tüm eczacıları kucakladığı için,

-Tüm örgütlerin yapamadığını yapıp örnek olduğu için,

-Birlikte olursak çok şeyler yapılabileceğini kanıtladığı için, emeği geçen herkese ama özellikle Seval ailesine (Çağan Seval,Şermin Seval, Metin Seval ) sonsuz teşekkürler.

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat