Aslında bu konuyu dün ele alacaktım ama, malumunuz pazartesi günü sabaha karşı Elazığ'da yaşanan deprem dolayısıysa o konuyu ele almıştım.

Efendim konu, Sağlık Bakanlığı'nın eczanelere dayattığı ve uygulamasını istediği Medula Sistemi. Medula Sistemi nedir? Öncelikle sizi bu konuda (Bilmeyenler için) biraz aydınlatmak istiyorum. Sağlık Bakanlığı sözüm ona Medula Sistemi sayesinde doktorları, hastaları ve eczaneleri kontrol altına almayı hesaplamış.

Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı ve 1 Mart tarihinde yürürlüğe giren Medula Sistemi daha ilk günden çöktü. Bu uygulama gerçekten Doktor, Hasta ve Eczacıları deyim yerindeyse birbirine düşürdü. Çünkü herkesin kafası karıştı, herkesin sinirleri gerildi ve kelimenin tam anlamıyla, doktor-hasta-eczane üçgeninde büyük bir kaos yaşanıyor.  Ne Medula denen sistem oturabildi, ne de bir kolaylık sağlandı. Tam aksine bir kaos ortamı yaşanıyor.

Şimdi sizlerle traji komik yaşanan bir olayı paylaşmak istiyorum. Bunu okuduktan sonra kararı siz vereceksiniz. Örneğin ben Kanser Hastasayım (Aman Allah Göstermesin). Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde her zaman muayene olduğum uzman bir doktora düzenli olarak gidiyorum. Buraya kadar her şey normal. Devletin maaş ödediği üniversite hastanesi doktor, bana kullanmam için kanser ilaçları yazıyor. Buraya kadar da her şey normal.

Doktorumun yazdığı ilaçların bir kutusu 836 lira ve bu ilaçtan bana 5 kutu yazıyor. Ivır zıvır ilaçlarla benim reçetemin faturası yaklaşık 5 bin lirayı buluyor. Ama sigortalıyım ya, ben bu ilacın yüzde 10'unu ödeyeceğim. Hadi, diyelim buraya kadar da her şey normal. Ama şimdi sıkı durun. Gelelim işin anormal durumuna. Reçeteyi aldıktan sonra Umuttepe'den koştura koştura Gölcük'e geliyor ve uzun zamandır arkadaşım olan ve her zaman ilaçlarımı aldığım İdeal Eczanesi sahibi Zafer Kanpara'nın yanına geliyorum.

Zafer bey benim çayımı söylerken, Sağlık Bakanlığı'nın çok güvendiği Medula Sistemi'ne giriyor. Aman Allahım. O da ne. Medula denen sistem benim doktorumu tanımıyor. Vay alçak. Nasıl tanımazsın sen benim doktorumu. Ama yapacak bir şey yok. Tanımıyor meret sistem benim doktorumu. Ama ben bu arada ölmek üzereyim ve acilen ilaca ihtiyacım var. Ama reçetemin tutarı 5 bin lira. Ama önündeki bilgisayradan sisteme giren Zafer bey ecek terleri döküyor. Doktor ismini yanlış mı yazdım diye, defalarca ismi giriyor. Ama olmadımı olmuyor.

Zafer bey üzgün bir şekilde yüzüme baka baka, "Yılmaz bey sistem sizin doktoru tanımıyor ve reddediyor. Kusura bakma ilaçlarını veremeyeceğim. Ya başka bir doktora yazdır, ya da ilaçların parasını öde" diyor. Tabi bendeniz bu cevap karşısında dumura uğruyorum. Ya başka doktorunda garantisi yok. Peki o zaman ne yapacağız, sistemin tanıdığı bir doktor bulacağız. İşte o zaman "yandı gülüm keten helva". Sen öldün oğlum Yılmaz. Çünkü Zafer bey ilaçları sana verse o ölecek, vermezse ben öleceğim.

Yukarı tükürsen sakal, aşağıya tükürsen bıyık misali. Halimiz harap. Yılmaz öldü Allah rahmet eylesin. Sağlık Bakanlığı'da bir yerlerine kına yaksın. Eczacılar ne yapsın, çekmeceleri Yılmaz ve onlarca Yılmaz gibi hastaların reçeteleriyle dolu. Bakalım bu işin sonu nereye varacak çok merak ediyorum. Yaşayacak mıyım, yoksa ölecek miyim. İşte sevgili okurlar. Kıssadan Hisse. Medula denen sistem aynen yukarıda yazdığım gibi. Aman ilaç yazdırırken doktorunuz sistemin tanıdığı bir doktor olsun. Çok yakında doktor muayenelerinde şu yazıyı görürsek hiç şaşırmayalım.

"MEDULA SİSTEMİNİN TANIDIĞI BİR DOKTORUM. İTİNA İLE REÇETE YAZILIR"

Gölcük Haber Gazetesi 10.Mart.2010



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat