İDA’NIN ALTINLARI , MADENCİLERİN SONU OLACAK
2001 dağlar yılında dünyanın 2ci dağı ilan edilen KAZ (İDA) dağı , ulus ötesi sermaye güçlerinin yıllarca Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetenlerine dayattıkları ve günümüze kadar hiçbir siyasi iktidara kabul ettiremedikleri maden yasasını ,bu iktidar döneminde 2004 yılı haziran ayında ,5177 sayılı özel maden yasası ile emperyal güçler emellerine kavuşmuşlardır.
İşte bu yasa ile Ülkemizin doğa incisi olan her gizemli noktası kiraladıkları ve özel mülk yasası ile de mülkiyet haklarını üzerlerine geçirdikleri yurdumuzun topraklarının %15 işgal altındadır.
Şimdide öncelikli çıkaracakları yasalardan ÖZEL SU YASASI ve NÜKLEER ENERJİ YASALARI ile Cumhuriyet toprakları çöle çevrilip yoksullaşan Türk Halkı yaşam alanlarını kaybederek siyasi amaçlı kullanılan dinin etkisi ile de modern köleleşmeye mecbur bırakılcakdır.
Geldiğimiz bu gün! Mustafa Kemal Atatürk’ ün 1919 da Samsuna çıktığı günleri anımsatmaktadır. Mustafa Kemalin Samsundan başlattığı Ulusal Bağımsızlık Mücadelesinde .Ülkemizin her karış toprağı , emperyalist işgalci ülkeler ve işbirlikçi Osmanlının son veliahdı vahdetinin katkıları ile ülke işgal edilmiş, orduları dağıtılmış, TOPRAKLARIMIZ emperyalist güçler tarafından paylaşılmıştır.
Peki ! Bu günkü durumumuz farklımıdır! Ülkemizin yaşayan Halkına refah dağıttığı Devletimizin Dinamikleri olan, Tekeller, Tüpraşlar , Petkimler , Bankalar, Telekomlar,Demir Çelik Fabrikaları, Şeker fabrikaları ve daha niceleri yok pahasına emperyal ABD ve AB ye peşkeş çekilmiştir.
Şimdi oynanmak da olan oyun, Laik Türkiye Cumhuriyeti Devletinin gücünün üzerinde,bireylerin, cemaatlerin güçlerini yaratma oyunu !
Milli Eğitim cemaatler ve tarikatlara teslim edilmiş, söylemleri ile hedefledikleri ve hazırlaya geldikleri KIYAFETİ İLE SİVİL OLMAYAN ANAYASA! Hazırlıklarında Üniversitelerin haklı söylemlerine SEN KENDİ İŞİNE BAK , Yargı Kararlarında BUNU ULEMAYA SORMAK GEREK .CUMHURİYETİ TEHDİT EDEN TERÖR ,İRTİCA KONULARINDA hassasiyetini beyan eden TSK ya ASKERLİK YAN YATMA YERİ DEĞİLDİR, İşine gelmeyen vatandaşın tepkilerine ÇIK GİT BU ÜLKEDEN diyen bir anlayışa, bu ülkenin çıkarları konularında iyi beklentiler beklemek mümkün müdür! Eğer hala bu aymazlık devem ediyor ise çok saf sözcüğü acaba kabamı kaçar!
ATATÜRKÜN GENÇLİĞE HİTABESİNDE;
Cebren ve hile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş,Bütün tersanelerine girilmiş, Bütün Orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bir fiilişgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere , Memleket dahilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler! !!
Acaba T.C. nin geldiği nokta farklımıdır.
İda’nın altınları için mitolojide bir sürü savaşlar olmuş! Ama kaybeden taraf Altıncılar kazanan taraf İDA DAĞI VE YAŞAYANLARI OLMUŞ.
Bu gün de Kaz (İda) Dağımıza saldıran madenciler , zannetmesinler’ ki her ahval ve şerait lehlerine! İda’ da yaşayan 1.5 milyon insan dağını savunmak üzere tıpkı Çanakkale savaşlarında olduğu gibi ,ÇANAKKALE GEÇİLMEZ DESTANINI YARATAN YOKSUL TÜRK HALKI . Bu gün de bu bölgede dağımız, emperyal ve işbirlikçileri kazanamayacak! KAZANAN TARAF YER ÜSTÜ ZENGİNLİKLERİ ile 1.5 milyon insanı doyuran Kaz Dağının Halkı olacakdır.
Yazımı;Yine Atatürk’ün Geçliğe hitabesindeki son paragraf ile noktalayalım.
Ey Türk İstikbalinin Evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen Türk İstiklali ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, Damarlarındaki asil Kanda mevcuttur.
Saygılarımla.
Ecz. Muzaffer Bayraktar
Troia-İda Platformu
,