Ecz.Tuncay SAYILKAN

İzmir Eczacı Odası Başkanı

 

 

 

Sağlık hizmetlerinde Devletin ilacın en büyük alıcısı olmasının önünün açıldığı tarihten bu yana uygulanan hatalı politikalar sonrasında eczanelerimizdeki ekonomik sorunlar artarak devam ediyor.

 

Gelinen bu noktada ,ilaca verilen parayı fazla bularak çeşitli uygulamalarla tasarruf amaçlı önlemler alan kamu, kendi açısından amacına ulaşmış gibi görülebilir.

Referans fiyat uygulaması, kamu kurum ıskontoları ve muayene katkı payı gibi önlemlerle ilaç harcamalarını kontrol altına almayı amaçlayan kural koyucular sürecin devamında eczanelerde yaşanacak sorunları hiç hesaba katmadılar.

 

Sağlık hizmetlerinin yaygınlaşması ile iş yükü ve buna bağlı olarak işletme giderleri hızla artan, ancak cirosu  ve karlılığı azalan eczanelere bir de muayene katkı payı tahsilatı gibi angarya görevler de yüklenince tablo daha da kötüleşti.

 

Siyasi otoritenin sağlığa ve ilaca bakışı yıllar içerisinde hiç değişmeyince, genel bütçeden sağlığa ayrılan payın artırılması sadece taleplerimizde kaldı.

 

İlaç fiyatlarının belirlenmesinde baz alınan döviz kurunun güncellenmemesi ise yaşamsal önemi olan bir çok ilacın piyasada bulunmamasını ve bir çok hastaya umut olacak yeni nesil ilaçların ülkemize hiç gelmemesini beraberinde getirdi.

 

Devletin kurumlarına eczanelerde yaşanan sıkıntılar ayrıntıları ile aktarıldığında ise karşımıza mali disiplin ,global bütçe ve “Ekonomi Koordinasyon Kurulu” gibi engeller konuldu.

 

Bu zorlu süreçte bazı eczanelerde farklı değişimler ,dönüşümler yaşandı. Konsept değişikliği ile başlayan ve eczane koçu(?) adı verilen danışmanların önerileriyle şekillenen bu dönüşüm sürecinde bir çok yöntem denendi. Eczanelerde ilaç dışı ürünlerin oranı arttı ,ağırlıklı olarak dermakozmetik ürünler ve ilaç dışı sağlık ürünlerinde hatta kimi zaman ilaçlarda bile hediyeli-kampanyalı satışlar, süslü sloganlar ve farklı sunumlarla zaman içerisinde geleneksel eczane çizgisinden uzaklaşıldı, kimi zamanlarda etik değerlerimizi zorlayan salt satış odaklı yaklaşımlar da denendi.

 

Elbette eczanelerimizi yenileyip günün koşullarına uygun hale getireceğiz, eğitimini aldığımız kozmetik ürünler, bitkisel kökenli ürünler ve diğer tüm  ilaç dışı ürünler de eczanelerimizden sunulacaktır, bu yönde önemli yatırımlar yapan ve ciddi eğitimler alarak eczanenin saygınlığını gölgelemeden hizmeti sürdüren meslektaşlarımız da dahil hepimizin önceliği ilaç olmalıdır.

 

Ancak değişim adı altında sadece mekanları öne çıkarmak, sadece ürünlerin satışına yönelik cazip kampanyalarla gündemde kalmak yerine  ısrarla  “eczacı” ve “eczane” kavramlarını vurgulamalıyız.

 

Eczacının ilacın uzmanı olduğundan hareketle, eczanelerden öncelikli ve de ağırlıklı olarak ilaç hizmeti sunulması, eczacının sağlık danışmanı  görevinin öne çıkarılması ve eczacının vazgeçilmezliğini sağlamak zorundayız.

 

Önümüzdeki zorlu süreçte eczanelerin kötü birer market taklitleri haline gelmemesi ve saygınlığını koruyarak en yakın sağlık danışma merkezi olarak kalabilmesi için hep birlikte mücadele vermemiz  gerekiyor.

 

Bu nedenle de özümüze dönerek halkın gözünde yıllardır güven duyulan geleneksel eczane ve vazgeçilmez en yakın sağlık danışmanı eczacı noktasına birlikte sahip çıkmalıyız.

 

Vazgeçilmez olduğumuzu kanıtladığımızda ise; emeğimizin karşılığını , aldığımız eğitimin ve sunduğumuz danışmanlık hizmetinin devamında hak ettiğimiz meslek hakkımızı alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.

Saygılarımla…

 

Ecz.Tuncay Sayılkan

 

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat