TEB bünyesinde eczacılar olarak kendimizi ifade edebileceğimiz 2 büyük platform vardır.
Bunlardan bir tanesi TEB Genel Kurulu’dur ki, mesleğimizin güncel sorunları ve bunların çözümü için uygulanması gereken politikalar konuşulur ve eğer seçimli bir genel kurulsa da doğal olarak liste savaşları şeklinde son bulur. Bir diğeri ise mesleğimizin bugünkü uygulamaları ve geleceğini paylaşabileceğimiz eczacılık kongreleridir.
Eczacılık kongreleri ki, şu ana dek 12 tane yapılabilmiş, içeriği itibariyle incelendiğinde gerçekten önemli başlıkları barındıran kongrelerdir. Ar-Ge’si olmayan, yeni ilacın daha çok ithal olarak getirildiği ve advers etkilerin hiç değerlendirilmediği bir ülkede, şimdiye dek bu ana başlıkların ne kadarı eczacıya yansımıştır bunun iyi değerlendirilmesi gerekir. Eczacı kongreleri birer meslek içi eğitim programı değildir. Ülkemiz eczacılığında gerçekten önemli olan başlıkların ne şekilde hayata geçirilmesi gerektiğinin tartışıldığı gerçekçi platformlar olmalıdır. Burada görüşülmesini istediğimiz konularda aldığımız çıktılar meslek örgütlerimiz tarafından projelendirilmeli ve meslek yaşamımızda hayata geçirilmelidir.
Biz gerçekten bu kongreleri bu anlamda kullanabiliyor muyuz? Bu kongre çıktıları, sonrasında eczacı odalarımız tarafından değerlendiriliyor mu? Projelendirilip TEB bünyesinde hayata geçmesi için bir çalışma yapılıyor mu? Eğer bunlar gerçekten yapılıyor olsaydı örneğin 10 seneden fazladır konuştuğumuz ve eczacılığın geleceğinde çok önemli bir adım olan farmasötik bakımın hala kongre başlığı olmaktan çıkartılıp hayata geçmesi gerekirdi. Üzüntümüz bu kongrelerin iyi değerlendirilmediğidir.
Meslek örgütlerimiz eczanelerimizin ekonomik sorunlarının çözümü ile boğuşmakta ve haklı olarak gelecek adına eczacılıkta elde etmemiz gereken önemli aşamalara gerekli ilgiyi gösterememektedir.
Oysa “eczacılığın” geleceği eczanede değildir. Meslek örgütleri sadece eczane eczacılığı örgütleri de değildir. Örgütlerimizin görevi, mesleğin geliştirilmesini, eczacıların bu anlamda kendilerini geliştirebilmelerini ve gelecekte eczacılık mesleğinin yapılabileceği şartların ve mekânların oluşturmasını sağlamaktır.
İşte eczacı kongreleri de tam bu noktada önemli işlevleri olan platformlardır. Bu anlamda yapılan çalışmaların tartışılması gereken ve gelecek adına herkese bir görev veren ortamlardır. Mesleğimizin gelişmesi ve geleceği için üniversitelerimizin, serbest eczacılarımızın ve diğer konumlarda mesleğini icra eden tüm eczacıların çalışmaları buraya taşınmalıdır.
Burada oluşan düşüncelerin, meslek örgütleri tarafından projelendirilip hayata geçirilmesi konusunda gerekiyorsa sağlık otoritesi ile müzakere edilip hayata geçirilmelidir. Eczacılık kongreleri büyük değişimlerin odak noktasıdır. Bunu iyi değerlendirebilen meslek örgütleri değişim karşısında hareketsiz kalmazlar.
Umarım bu kongrelerimizi mesleğimizin geleceği açısından değerlendireceğimiz gerçek bir platforma dönüştürebiliriz.
Saygılarımla...