Ecz. Nevzat AKMAN
Trabzon Eczacı Odası Başkanı
Değerli meslektaşlarım.
Eczanelerinizi, bilgisayarlarınızı açtınız ve çirkinliğin resmi ile yüzyüze geldiniz.Belkide bu gün şaşkınlık içinde yüzlerce arkadaşım bizleri arayacak.Ne oluyor,ne yapalım diye.Görüntü gerçekten çok çirkin.6 ay önce attıkları imzadan dönenler bugün görüşme süreci devam ederken bile tehditlere başladılar ki, bu gelecekte karşılaşacaklarımızın belgesidir. "ÇOK DEĞERLİ ECZACILARIMIZ" diye başlıyor yazı.Sizlere ne kadar saygı duyduklarını da son cümleye sıkıştırmışlar..Değerinizin ölçütü herhalde kurumla gündelik ilişkilerde yaşadıklarınız olmalıdır.İmzalarına sahip çıkamayanların cilalı sözleri herhalde sizi mevcut ve gelecekte dayatılacak sıkıntılarınızdan kurtarmayacaktır. Meslektaşlarım,arkadaşlarım,dostlarım... Öncelikle Haziran 2008 tarihi ile başlayan süreçte Trabzon Eczacı Odası başkanı ve yöneticileri olarak yaptığımız toplantılara,21 ARALIK 2008 mitingi ile ilgili çağrılara ve katılıma, miting sonrası yapılan değerlendirme toplantılarına verdiğiniz en üst düzeydeki duyarlılık ve katkılardan dolayı sizlere şükran borcumuzu ifade etmeliyim.Sizden daha ne isteyebiliriz ki ? SGK ile TEB arasında görüşmeler başladığı süreçte hem siyasiler hem de bürokratlar meslek örgütümüze karşı açıkça bir yıpratma ve tepe-taban arasındaki ilişkiyi kırma tavrını açıkça sergilediler.Ve en son örnekte görüleceği üzere görüşmeler sürerken bile kötü niyet oltalarını eczacı denizine sarkıttılar. TEB de yaptığımız en son başkanlar danışma toplantısında görüşlerimi,doğrusu sizin görüşlerinizi ifade ederken;Eczacıların günün birinde haklarımızı ve meslek onurunu korumak adına SGK ile yüzleşeceğini,miting sonrası yakalanan ivme ile bu gün bu yüzleşmenin yapılmasını aksi halde eczacının nezdinde meslek örgütüne güvenin kırılacağını her geçen gün haklarımızın törpüleneceğini,yarınlarda yaşanacak bu kabil olumsuzluklarda bir daha bu refleksin geliştirilemeyeceğini,mesleki ve örgütsel prestij anlamındaki bazı düzenlemelere rağmen eczacının ekonomisinde anlamlı bir iyileşmenin sağlanamadığından bahisle bu sözleşmenin imzalanmaması gerektiğini söyledim.Kararlarına saygı duymak zorundayım ama birçok oda başkanımız da bu haliyle bu sözleşmenin imzalanabileceğini söylediler. Bu gün TEB yöneticisi arkadaşlarımız SGK ile görüşmeye gidecekler.Böylesi baskılar altında görüşmeden ne sonuç çıkar bilemiyorum.Ama şunu açıkça söylemeliyim.Karar yetkisi TEB Merkez heyetinindir. Sözleşme imzalansın ya da imzalanmasın sonucu sizlerle paylaşacağız ve durumdan vazife çıkaracağız.Bizim meslek örgütü olarak siyaset yaptığımızı hatta ideolojik davrandığımızı söyleyenlerin kötü niyetleri 4-5 gün önce görüşmelere başlandığı saatlerde "anlaşma sağlandı" yaygarası ile kamuoyunu etkileme ve üyelerimizin direncini kırma çabasına son halka bugün eklenmiş ve moda deyim ile "mahalle baskısı" ekranlarınız kanalı ile ve en üst seviyede sergilenmeye başlanmıştır. Değerli meslektaşlarım; Ben halen bu dayatma ve çirkinlikler karşısında tavır konmasından yanayım.Hazmı gerçekten çok zor,sindirebilmek mümkün değil.Bu gün alınabilecek bir yüzleşme kararına meslektaşlarımızın vereceği katkı çok önemli.Herkesin ekmeğine sahip çıkacağını düşünüyorum.Aksi halde mesleğine ve haklarına sahip çıkamayanlara yöneticilik yapmaya da hiç bir arkadaşımın devam edeceğini düşünmüyorum. Sonuç itibariyle her sözümüzün başında yinelediğimiz;insan sağlığını korumak,kamu yararını korumak görevimiz yanında hastalarımıza "ilaç danışmanlığı "yapma isteğimiz ve "yaşatabilmemiz" için yaşamamız gerektiği düşünce ve talebimize saygı gösterilmesini isteyerek,hepsini ayrı ayrı önemsediğim ve bu güne kadar bizlere her türlü katkıyı sağlayan tüm meslektaşlarıma sevgi ve saygılar sunuyorum.
19.01.2008 |