Sevgili Meslektaşlarım,
Hepinizin Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
Sadece kadınların değil, erkek meslektaşlarımın da. Çünkü, erkeklerin hayatında da, her dönemde bir kadın mutlaka vardır; annesi, arkadaşı, sevgilisi, eşi, kardeşi ya da sevgili kızı olarak her erkeğin yaşamının her dönemini bir kadın biçimlendirir demek, sanırım abartma olmaz.
Asurlular dünyayı bir kadının doğurduğuna inanırlarmış. Yanlış payı fazla olmayan bir düşünce. Tarihin ilk dönemlerindeki anaerkil ağırlıklı toplum düzeninden kaynaklanan bu inanış, zamanla yerini erkeklerin yönettiği bir dünyaya terk etse de, onları doğuran ve tarihte her önemli erkeğin arkasında yer alan kadınların varlığı hiç değişmemiştir. Günümüzde ise, kadınlar dünyayı yönetmekte önemli ölçüde söz sahibi durumundalar.
Ülkemizde ise, Atatürk’ün gelişmiş birçok ülkeden daha önce siyasal haklara sahip olmasını sağladığı Türk kadını bugün insan olma hakkını elde etmeye çalışıyor. İkinci sınıf insan muamelesiyle, aşağılanmayla, nefret, şiddet, tecavüz ve ayrımcılıkla savaşıyor. Senede sadece bir gün hatırlanırken 364 gün ne yazık ki, unutuluyor; göz ardı ediliyor.
Oysa kadın, sessizce dünyanın şekillenmesindeki rolünü oynamaya devam ediyor.
Ülkemizde kadın emeğinin değersiz hale getirilmesi, kadının asıl görevinin ev-çocuk bakımı olduğunun düşünülmesi ve iş yaşamından uzaklaştırılmasına yönelik gayretler sürerken, mesleğimizin de sıkıntılı dönemler geçirdiği bu dönemde kadın eczacılarımıza büyük görevler düşmekte. Günden güne zorlaştırılan maddi-manevi çalışma şartlarımız birçok kadın eczacıyı mesleğini terk etmeye zorluyor. Buna direnmeli, mesleğimizi ve çalışma hakkımızı savunmalı;
dahası Oda yönetimlerinde ve TEB kurullarında eşit oranda temsil edilmek için mücadele etmeliyiz.
Yönetim, Denetim ve Onur Kurulu üyelerinin çoğunluğunun kadınlardan oluştuğu bir odanın başkanı olarak mesleğimizin kurtuluşunun da kadın meslektaşlarımızın elinden olacağına inancımla…
ZONGULDAK ECZACI ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI
