Bir tanrıdan dünyevi bir lidere güç bahşetmeye işaretti.

Bu, uzatılmış el resminin bulunduğu “vermek” anlamındaki Mısır fiilini ifade eden hiyeroglifte de yansıtılmıştır.

MÖ 1800 civarında Babil’de kraldan, medeniyetin baş ilahı Marduk’un ellerini tutması beklenirdi.

Her yıl yeni yıl festivalinde yer alan bu eylem, hükümdara bir yıl daha otorite devredilmesine yarıyordu.

Merasim o kadar ikna ediciydi ki Asurlular Babil’i işgal ettikleri zaman başa geçen Asur kralları kendilerini, ilahi bir varlığı kızdırma korkusuyla bu töreni benimsemek zorunda hissettiler.

Mikelanjelo’nun Sistine Şapeli’nin tavanında görkemli bir biçimde tasvir ettiği de tokalaşmanın bu biçimiydi.

Peki uzun süre tokalaşmanın tenisçi dirseği hastalığına neden olduğunu biliyor muydunuz ?

 

 

 

TENİSÇİ DİRSEĞİ-Lateral Epikondilit

 

Dirsek eklemi, humerusun (kol kemiği) alt ucu ile iç ön kol kemiği unlanın üst ucunun birleşmesinden meydana gelir. Humerusun lateral (dış) tarafındaki çıkıntı bölgesine LATERAL EPİKONDİLİT denir. Lateral Epikondil’ e yapışan tendonların dejenerasyonu sonucu oluşan ağrıya tenisçi dirseği hastalığı denir.

 

Çeşitli zorlayıcı hareketler sırasında bu bölgede küçük yırtıklar, ödem ve ağrı olur.

 

İlk olarak tenis oynayanlarda tanımlandığı için bu hastalığa tenisçi dirseği denmiştir.

Ancak günümüzde sadece spor yapanlarda değil aktif hayatın içindeki kişilerin çoğunda bu hastalığa rastlamaktayız.

 

Örgü örme, tornavida çevirme, ağır yük taşıma, uzun saatler bilgisayar başında klavye ve mause  kullanarak  yazı yazma vb durumlarda risk artmaktadır.

 

Yapılan araştırmalarda; 35 yaş üstü tenisçilerin %50’si, 50 yaş üstü tenisçilerin  %60’ı spor hayatlarının bir bölümünde bu sorunla karşılaşıyorlar.

 

Türkiye ‘de 2008 yılında 40-50 yaş grubu üzerinde yapılan bir çalışmaya göre Tenisçi Dirseği hastalığı görülme sıklığı oranı kadın ve erkeklerde farklılık görülmemiştir. Ancak hasta sayısında artış olduğu gözlemlenmiştir.

 

 

Teşhis

 

Hastaların çoğu dirseğin dış kısmından el bileğine yayılan ağrı, şişme kızarıklık şikayeti ile doktora başvururlar. Tendonlar üzerindeki  mikro yırtıklar zaman içinde ağrının şiddetinin artmasına neden olmaktadır.Hastalar  diş ağrısına benzer künt bir ağrı olarak tanımlarlar. Bir süre bu durum sonra çalışma hayatını olumsuz etkiler ve mutsuzluk  ardından iş kalitesinin bozulmasına neden olur.

 

 

 

 

 

 

 

Genellikle muayene ile tanı konulur;

dirsek dış çıkıntı kemiğinin 5 mm kadar alt kısmına baskı uygulandığında ağrı ortaya çıkması spesifiktir.

El bileğinin yukarı doğru kaldırılmasına karşı kuvvet uygulandığında dirsek dış kemiği civarında ağrı ortaya çıkar, ayrıca ön kolu dirence karşı dışa çevirmekte ağrıyı artırır. Bazen dirsek eklemini ilgilendiren başka hastalıklardan ayırmak için  röntgen- MR gibi radyolojik görüntüleme yöntemlerine başvurulur.

 

Özellikle dirsek eklemine yakın bulunan “Posterior interosöz” sinir olarak isimlendirilen sinir sıkışması tenisçi dirseği ile karışabilmektedir. Detaylı muayene ile ayırıcı tanı yapılabilir. Tenisçi dirseği ve sinir sıkışması %5 hastada birlikte bulunabilir

 

 

 

 

 

Korunma yöntemi

 

Tekrarlanan hareketlerden kaçınılması önemlidir.

 

Özellikle; mause kullanımında, çok sıkı tutulmaması, küçük olmaması avuç içini dolduracak büyüklükte olması, belli aralar vererek dinlenilmesi amatör sporcularda; raketin kolay kavranılan olması çok sert olmayan raket kullanılması önerilir.

 

 

Tedavi

 

 

Tenisçi dirseği %95 oranında ameliyat dışı yöntemler ile tedavi edilebilmektedir.

 

Ağrılar yeni başlamış ise; ilaç- buz ve istirahat tedavisi oldukça başarılıdır.

Eğer bu yöntemler ile tedavi sağlanamaz ise özel dirseklik kullanımı- Atelleme yöntemleri-

Fizik Tedavi uygulamalar(ESWT, masaj, ultrason vb.)

Enjeksiyon yöntemlerinden birisi ve birkaçı birlikte kullanılabilir.

En az 6-8 ay süren tedavi sonrasında hastaların %5-10 u bu tedavi yöntemlerinden fayda görmediği için ameliyat edilmektedir.

İlaç ve istirahat tedavisinden fayda görmeyen hastalara enjeksiyon tedavisi uygulanmaktadır.

Enjeksiyon tedavisinde iki yöntem ön plana çıkmaktadır.

Birincisi steroid(kortizon)  enjeksiyonu yapmaktır. Bu yöntem çok uzun yıllardır kullanılmaktadır. Bu yöntemin başarı oranı %40-60 aralığındadır. Bu yöntem aynı dirseğe 1-3 kez denenmektedir.

İkinci enjeksiyon yöntemi ise PRP enjeksiyonudur.

 

 

 

 

Tenisçi Dirseği Bandının Özellikleri

Tenisçi dirseği, dirsek ve ön kolu destekleyecek, ayarlanabilir bir dirsek sargısıdır.

 Bant, ön kolun etrafına sarılır ve hem dirsek hem de ön kol kaslarındaki stresin azaltılmasında çok etkilidir.

Tenisçi dirseği bantları kısa süreli olarak kullanılır ve tenisçi dirseği tedavisinde tamamlayıcı niteliktedir. Bant, tenisçi dirseği tedavisinde kullanıldığı gibi, tendinit, bursit, küçük incenme ve burkulmalar gibi diğer tıbbi durumlar için de kullanılabilir.

Tenisçi dirseği bandının yanında genellikle elastik bir kol ve ayarlanabilir bir kopça da verilir. Bu da, ön koldaki basıncın ayarlanması açısından son derece yararlıdır, ağrı çeken dirseğe binen gerilimi azaltır.

Çoğunlukla, tenisçi dirseği bantları sürekli giyildiğinde rahatsızlık yaratmayacak “termal neopren” adı verilen bir malzemeden yapılır. Bazı bantlar uzayabilirken bazıları sabittir, bazılarında dirsek pedi vardır, bazıları silikon elastik dirsek sargısı içerir.

Tenisçi Dirseği Bandı Nasıl Takılır

Tenisçi dirseği bandı, tenisçi dirseğindeki ağrıyı azaltarak kolun daha kolay hareket etmesini sağlar. Ölçüye uygun bir tenisçi dirseği bandı kullanmak önemlidir. Bunun için ön kolunuzun çevresini ölçmeniz gerekir. Bunun için dirseğinizin 3 cm altından kol çevrenizi ölçün. Ölçüm işlemi tamamlandığında, sizin tenisçi dirseğinize uyan en uygun bandı alabilirsiniz.

 

 

Sağlıkla kalın...

 

 

 

 

Ecz. Gül KARA

hurriyeteczanesi@ttmail.com

g.kara@eczacininsesi.com

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat