LİQUEUR DE VİLLATE
Değerli meslektaşlarım; özellikle metropollerde yaşayan ‘hayvan dostlarımız’ın yaşamlarını özgürce sürdürebilmeleri gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Ormanlar, yeşil alanlar ve tüm ekosistem her geçen gün beton yığınlarına dönüştürülerek yok edilirken, doğanın hızlı katliamından yeryüzünde yaşayan tüm canlılar olumsuz etkilenmektedir. Olumsuz hava şartları onların yaşam mücadelesini daha da zorlaştırmaktadır. Yaz aylarında aşırı sıcaklar, kış aylarında ise soğuk havaların etkisiyle hayatlarını kaybetmektedirler. Hava koşullarının yanında, en büyük problemlerinin başında temel ihtiyaçları olan beslenme ve barınma problemleri yer almaktadır. Gelişmiş ülkelerde, hayvanları korumak ve yaşatmak için ciddi çalışmalar yapılmakta iken bizim cadde ve sokaklarımızda özellikle sorumsuz ve dikkatsiz araç sürücülerinin neden olduğu hayvan kazalarına sıkça rastlamaktayız.
Gelişmiş ülkelere baktığımızda;
AB’nin Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerinde sokak hayvanlarına rastlarken, kuzeye doğru gidildikçe iklim ve kültürleri gereği sokak hayvanlarına rastlanmıyor. Bu ülkelerde özellikle kedi ve köpekler evlerde yaşıyor.
Latin Amerika’da hayvanların, sokaklarda insanlarla beraber yaşaması doğal karşılanırken ABD’de ve Avrupa’da sokaklarda hayvanların yaşaması ve ticareti yasaklanmış durumda. Yasalar hayvanlara yönelik şiddeti engellerken, hayvanları koruma altına alarak onlara daha iyi şartlar sunuyor. İsviçre gibi gelişmiş ülkelerde hayvanın sadece beden sağlığı değil ruh sağlığı da önemseniyor. Bu nedenle evde tek kediye izin verilmiyor.
Ülkemizde ise çıkarılan yasalar yetersiz ve oldukça sınırlı. Hayvanlara yardım konusunda, sivil toplum kuruluşları, hayvanseverler ve duyarlı insanların çabaları dışında gözle görülür bir çalışma maalesef yok. Hayvan hakları konusunda çıkarılan yasalar kağıt üzerinde kalmaktadır. Avrupa Birliği’nin zorlamasıyla 2004’den beri yürürlükte olan "5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu"nda zorlamayla birtakım değişiklikler yapılmaya çalışılsa da, bu çalışmaların hayvanlara uygulanan şiddet de caydırıcı olmaktan uzak olduğu görülmektedir. Yeni tasarıda, hayvanlara işkence ve kötü muamele yapan kişi veya kişiler devlete 750 TL idari para cezası ödeyerek bu fiilden kurtulabileceklerdir. Oysa hayvanlara yapılan zalimce uygulamalar kabahatler yasası çerçevesinde değil Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi’nde yer aldığı gibi, hayvanlara yapılan şiddetin TCK çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Çıkarılacak yasalar ve okullarda doğru eğitim ile yeryüzünde tüm canlıların eşit yaşam haklarına sahip olduğu konusunda tüm toplumun bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki yeryüzü tüm canlılarındır.
Bu hafta hayvan dostlarımız için Fransa’da reçete edilen, özellikle Atlarda yaralanma ve darbelere karşı kullanılan bir formülü sizlerle paylaşacağım.
Rp.
Sulfate de cuivre 15,00 g
Sulfate de zinc 15,00 g
Soluté d’acétate basique de plomb 30,00 g
Eau 50,00 g
Vinaigre 150,00 g
Formülde yer alan maddeler;
Sulfate de cuivre- Bakır sülfat- Copper Sulphate- Cuivre sulfate- Göztaşı; Mavi renkte billuri maddedir. 3 k. su ve 3,5 k. gliserinde çözünür. Alkolde çözünmez. Bakır sülfat ve diğer çözünür bakır tuzları mukoza membranları üzerinde astrenjan etki gösterir; derişik çözeltileri ise korozif etkilidir.Tedavide kullanılan başlıca bakır tuzları şunlardır; Bakır klorür, bakır sülfat ve bakır glukonat.
Çinko sülfat- Sulfate de zinc T.K.- Zinksulfat; Renksiz, prizmatik billurlardır. 0,66 k. su,0,15 k. kaynar su ve 23 k. gliserinde çözünür. Alkolde çözünmez. Topikal olarak uygulanan çinko astrenjan, zayıf antiseptik ve dezenfektan etki gösterir. Bu etki çinko iyonlarının proteinleri çöktürmesine bağlıdır. Bakterisid ve fungusiddir. %0.1'lik-1'lik çözeltisi göz ve %4-5'lik çözeltisi cilt antiseptiği olarak kullanılır. Hafif vazodilatör etkisi vardır. Dekonjestan aktivite göstermez.
Soluté d’acétate basique de plomb- Bazik kurşun asetat- Monobazik kurşun asetat; Astrenjan etkisinden dolayı kullanılmaktadır.
Vinegar- Sirke- Essig-extrakt- Acetum; Sirke; Antik çağda tedavi edici özellikleri nedeniyle yunanlılar ve Romalılar tarafından kullanılmıştır. Babil döneminde yiyeceklerin saklanmasında kullanıldığı bilinmektedir. Kulak hijyeninde antibakteriyel özelliğinden dolayı kullanılmaktadır. Dış kulakta özellikle Pseudomonas, staphylococcus ve proteus gibi bakterilerde yüzeyel etkili olduğu görülmüştür. Seyreltilmiş formları vajinal jel ve duşlarda, irigasyon çözeltilerinde, cilt ve tırnak için hazırlanan preparatlarda antibakteriyel (özellikle Haemophilus sp. ve Pseudomonas sp.'ya karşı), antifungal ve antiprotozoal olarak kullanılmıştır. Ayrıca ekspektoran, spermisid ve astrenjan etkilidir. Denizanası dalamasına karşı etkili olduğu bildirilmiştir.
Formülün hazırlanması
Sülfatlar cam bir havan içerisinde ezilerek önce su ile çözündürülerek sirke eklenir. Bazik kurşun asetat solüsyonu ilavesi ile formül sonlandırılır. Bu formül açık yaralarda değil, darbe sonucu dokularda oluşan hematom ve incinmelerde kullanılmaktadır.
İyi bir hafta dileğiyle…
Kaynak:
Cahiers du préparateur en pharmacie
Travaux pratiques de préparation et de conditionnement des médicaments
Jean-Marie FONTENEAU Philippe KLUSIEWICZ
Tel: (332) 3520657
Fax: (332) 3512816
a.pekcan@eczacininsesi.com
http://www.majistralformul.com/