Değerli Meslektaşlarım bu hafta pelade yada Alopesi Areata adı ile bilinen hastalığın majistral formül’erle tedavisine geçmeden bu hastalığı kısaca gözden geçirelim.

Alopesiler

Tıp dilinde ‘alopesi areata’ olarak adlandırılan saçkıran, saç köklerini etkileyen ve genellikle bozuk para büyüklüğünde, yuvarlak parçalar halinde, yer yer saç dökülmesine neden olan bir rahatsızlıktır.

Saçkıranın farklı türleri vardır ve nadir olarak da tüm saçın hatta vücuttaki tüm kılların dökülmesine neden olur. Genel olarak nedenlerine bakıldığında saçkıran bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Bağışıklık sistemi vücudu dışarıdan gelen tehditlere karşı korumak için tasarlanmıştır. Ancak bazı kişilerin bağışıklık sistemi dışarıdan gelen tehditlerin, hastalıkların dışında vücudun kendisine karşı da saldırıya geçer. Bağışıklık sisteminin bu kendi kalesine karşı yaptığı saldırılardan kaynaklanan hastalıklara otoimmün hastalıklar denir ve saçkıran da bunlardan biridir.

Saçkıran kadın erkek ayrımı yapmaz. Yaş aralığına bakacak olursak çocuklukta başladığına sık şahit oluruz. Saçkıran şikayetiyle doktora başvuran hastaların çoğu henüz onlu yaşlardaki gençlerdir diyebiliriz. Hastalığı her ne kadar halk arasında saçkıran olarak adlandırsak da, saç dökülmesi dışında sakal, kaş, kirpik dökülmesi de görülebilir. Saçkıran hemen herkesin başına gelebilir ama aile bireylerinde saçkıran vakası bulunanların saçkıran olma ihtimali bir parça daha yüksektir. Saçkıran kalıtsal olabilir ama bulaşıcı bir hastalık değildir. Alopesi areatanın, otoimmün glandüler sendrom, tiroid hastalıkları, vitiligo, pernisiyöz anemi, sistemik lupus eritematozus, romatoid artrit, ülseratif kolitis, liken plan, miyastenia gravis ve poliendokrinopati sendromu gibi otoimmün hastalıklarla birlikteliği gösterilmiştir. Tiroid hastalıkları ile alopesi areata birlikteliği sık görülür. Bu nedenle, alopesi areatalı hastaların etiyolojisinin saptanması için tiroid otoantikorları araştırılmalıdır.

Majistral formülasyonlarla tedavide amaç vezikül ve ülser meydana getirmeden plakta iritasyon sağlamaktır.

İritasyon sağlamak amacıyla saçlı deride veya sakal plakları üzerine  uygulanan preparatlara bir örnek olması düşüncesiyle  anonim olarak eczanelerimizde yaptığımız bir formülü inceleyeceğiz.

Rp

Acide Acetique glaciale ……3 g

Choloral Hydrate ……...…….6 g

Ether Sulphurique ………..37 g

Alcool 90 % ………………… 54 g

 

Formülde kullanılan maddeler :

Glasiyal Asetik Asit-Etanoik Asit-Konsantre Asetik Asit-Essigsäure-Acétique Acide Glacial [FP]: Glasiyal asetik asit yarı şeffaf kristaller veya çok keskin kokulu, renksiz bir sıvı halinde bulunur. Kaynama noktası 117-118°C arasındadır. Su, alkol, metilen klorür ve gliserin ile karışır. USP'ye göre irigasyon çözeltisinin pH'sı 2.8-3.4 arasındadır; otit çözeltisinin pH'sı eşit hacimde suyla seyreltildiğinde 2.0-4.0 arasında olmalıdır. Glasiyal asetik asit, esas olarak antibakteriyel veya antifungal etkili bir ajandır. Seyreltik çözeltileri dış kulaktaki yüzeyel bakteri enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır. Glasiyal asetik asit eskarotik (Yakıcı; korozif) olarak da kullanılmaktadır. Seyreltilmiş formları vajinal jel ve duşlarda, irigasyon çözeltilerinde, cilt ve tırnak için hazırlanan preparatlarda antibakteriyel (özellikle Haemophilus sp. ve Pseudomonas sp.'ya karşı), antifungal ve antiprotozoal olarak kullanılmıştır. Ayrıca ekspektoran, spermisid ve astrenjan etkilidir. Siğil ve nasırlara karşı da kullanılır. Denizanası dalamasına karşı etkili olduğu bildirilmiştir.

Kloral hidrat- Chloral hydrate- Trichloroethylidene glycol- Chlorali hydras: Kloral hidrat keskin kokulu, renksiz, şeffaf veya beyaz kristaller halinde bulunur. Hava ile temas ettiğinde yavaş bir şekilde buharlaşır ve 55°C'de erir. İngiliz Farmakoepsi (BP)'ye göre suda çok çözünür; alkol, kloroform ve eterde serbestçe çözünür. Amerikan Farmakoepsi (USP)'ye göre suda 1:0.25; alkolde 1:1.3, kloroformda 1:2 ve eterde 1:1.5 oranında çözünür; zeytin yağında çok çözünür. Sudaki %10'luk çözeltisinin pH'sı 3.5-5.5 arasındadır. Lokal olarak kullanıldığında vazodilatatör etki gösterir.

Aether-Ether anesthesicus-Dietil eter-Ether sulfurique-Ether T.K.: Anestezi eteri uygun konsantrasyonda antioksidan ilave edilmiş dietil eterdir. Berrak, renksiz, uçucu, kolay alev alan, karakteristik kokulu çok akıcı bir sıvıdır. Kaynama noktası 34-35°C'dir. Suda 1:12 ile 1:15 arasında çözünür; alkol, kloroform, metilen klorür, petrol eteri, sabit ve uçucu yağlarla karışır. 93 damlası 1 g dır. Kas gevşetici etki gösterir. Kas gevşetici etkisi mefenezin benzeri santral etkisine bağlıdır.

 

Aethanolum-Alcoholum-Ethanolum-Spiritus vini: Eski çağlarda "yaşam suyu" olarak adlandırılmış ve pratik olarak hemen her hastalığa deva olduğuna inanılmıştır. Alkolün önemli bir özelliği de çoğu farmasötik formülasyonlarda sıklıkla kullanılan mükemmel bir çözücü  olmasıdır. Etil Alkol %60-90 yoğunlukta etkin olmakla birlikte cilt antisepsisi için %70'lik yoğunluk (vol/vol) optimal etkinlik gösterir. Buna karşılık yoğunluk %50'nin altına düştüğünde aktivitesini büyük ölçüde kaybeder.

Alkol etkisini proteinleri pıhtılaştırarak ve lipitleri eriterek gösterir. Protein denatürasyonu bir miktar su varlığını gerektirdiğinden mutlak (%96) alkolün antimikrobik etkisi zayıftır.

 

Formülün Hazırlanışı; Hesaplı miktardaki kloral hidrat alkol ile çözündürülür. Çözelti üzerine eter ve glasial asetik asit ilave edilerek formül sonlandırılır. Hazırlanan çözelti 8-15°C'de hava geçirmeyen kaplarda saklanmalıdır. Işıktan korunmalıdır.

Çözelti pelad plaklarının üzerine sabah akşam hafifçe vezikül ve ülser meydana getirmeden sürülmelidir.

İyi haftalar dileğiyle…

 

 

Tel: (332) 3520657

Fax: (332) 3512816

a.pekcan@eczacininsesi.com

http://www.majistralformul.com/



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat