KADINLARDA ANDROGENETİK ALOPESİ NEDENLİ SAÇ DÖKÜLMESİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ (I. BÖLÜM)

 

Kadında androgenetik alopesi kadın hastalarda izlenen saç kaybının en sık nedenidir. Genetik olarak predispoze (yatkın) kadınlarda saçın tepe bölgesinde ve frontal bölgede, frontal saç çizgisinin korunduğu ve karakteristik patern (örnek) dağılımının izlendiği saç yoğunluğunda diffüz(yaygın) bir azalma ile karakterizedir.

Erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da androgenetik alopesi sıklığı ve şiddeti yaşla artar. Patogenezde (hastalık oluşumu) androjenlerin rolü erkeklerdeki kadar net değildir. Bu nedenle kadın tipi saç dökülmesi (KTSD) kavramının hastalığı tanımlamada daha doğru olduğu düşünülmektedir.

Hiperandrojenemisi olan kadınlarda izlenir. Ancak hiperandrojenemi şart değildir. Hiperandrojenemisi olan kadınlar, erkek paterni (örnek) saç dökülmesi gösterebilirler. Bu hastalarda hirşutizm, menstrüel düzensizlik gibi hiperandrojenizmin diğer bulguları da izlenir.

Burada hiperandrojenemiden kısaca bahseder isek;

Hiperandrojenemi (erkek hormonlarının fazla olması)

Erkeklik hormonlarının fazla üretilmesi (başka deyişle, hiperandrojenemi), kadın siklusunun hassas hormon dengesini bozabilir. Adrenal nedenlerden (böbrek üstü bezleri) ötürü kortizon tedavi görmesi gerekebilir. Hiperandrojenemi veya hiperandrojenizmin (normal androjen değerlerinin periferik etkisinin artması ve kadınlarda normal olmayan bölgelerde fazla kıllanma, akne) en sık görülen nedenlerinden biri fazla kilodur. Yağ dokusunda, östrojenden adet döngünüsü engelleyen androjen (erkek hormonu) üretilir. Bu yüzden hastalara kilo vermeleri tavsiye edilir (diyet, spor). Çoğunlukla buna paralel olarak seyreden PCO sendromu (polikistik over), bulguları arttırmaktadır.

KTSD genellikle yavaş ve ilerleyici bir saç incelmesi şikayeti ile kendini gösterir.

Üç değişik saç dökülmesi paterni izlenebilir:

1. Tepe bölgesinin diffüz incelenmesi, frontal saç çizgisinin korunması (Ludwig tipi). Dökülmenin şiddetine göre Ludwig 1,2,3 olarak derecelendirilmektedir (Resim 1, 2, 3).

2. Frontal orta çizginin geri çekilmesi ve saçlı derininin santral parçasının diffüz saç dökülmesi olmadan genişlemesi Olsen tarafından tanımlanmış ve “ çam ağacı paterni” olarak adlandırılmıştır.

3. Bitemporal geri çekilme ile birlikte incelme (Resim 4A, 4B). Erkek tipi (Hamilton tipi) saç dökülmesi ile aynı dağılım paternine sahiptir. İncelme vertekste ve lateral-frontal bölgede daha belirgindir.

Resim 1. Ludwig : Saç ayırım çizgisinde belirgin genişleme, tepe kısmında saç yoğunluğunda azalma.

Resim 2. Ludwig 2: Saç ayırım çizgisinde belirgin genişleme ve saçlı

deri tepe kısmında saç yoğunluğunda orta derecede azalma.

 

Resim 3. Ludwig 3: Saçlı deri tepe kısmında saç yoğunluğunda belirgin

azalma. Frontal saç çizgisinin korunduğu göze çarpmaktadır.

      

Resim 4. Kızı (A) ve annesinde (B) temporal geri çekilme ve temporal incelme.

Tedavi:

Farmakolojik seçenekler androjen-bağımlı ve androjen-bağımsız etki

mekanizmalılar olarak ayrılabilirler.

 

Androjen-bağımsız tedaviler:

 

Minoksidil: Günümüzde tek onaylı androjen bağımsız tedavi yöntemi

minoksidil topikal solüsyonudur. Minoksidil saç dökülmesini yavaşlatan ve  durdurabilen etkiler gösterir. Aynı zamanda saç büyümesini destekleyen antihipertansif vazodilatör bir ilaçtır. Günümüzde patent dışı, reçetesiz androjenik alopesi tedavisi için kullanılmaktadır. Kıl siklusunu etkileyerek telojen dönemin prematür sonlanmasını ve anagen fazın uzamasını sağladığı düşünülmektedir. Potasyum kanal açıcı etkisi vardır ve etki mekanizması halen çok net değildir. Follikül etrafında adeta bir kıl büyüme stimülanı gibi davranarak saç folliküllerini uyardıkları saptanmıştır. Saç sayısını ve ağırlığını arttırıcı özellikleri vardır. FDA kadınlarda % 2 konsantrasyonda kullanımı önermektedir. Sadece %2’lik formunun KTSD’de onayı vardır. %5’lik solüsyon ile %2’lik konsantrasyonun karşılaştırıldığı bir çalışmada %5’lik solüsyonda 48. haftada istatistiksel olarak anlamlı üstünlük gözlenmiş ancak lokal irritasyon bulguları daha çok saptanmıştır.  Minoksidil %2 topikal formunu günde iki kez uygulanmasının Minoksidilin %5’lik konsantrasyonda günde bir kez uygulanmasıyla aynı etkide olduğu  görüşüne varılmıştır. Minoksidil, etkilenen alanlara günde iki kez 1 ml uygulanır. Etkisinin değerlendirilmesi için en az 12 ay kullanılmalıdır. Etkinlik sağlandıktan sonra kesmeden devam edilmelidir. Kesildikten sonra telojen effluviumun tetiklenebileceği bilinmelidir. Yine tedavinin ilk aylarında dökülmede geçici bir artış olabilmektedir. Yan etkileri sıklıkla içeriğindeki propilen glikola karşı alerjik ve kontakt dermatit gelişimdir. %5’lik köpük formu bu içeriğe sahip olmadığı için daha az yan etki görülme olasılığı vardır. % 5’lik köpük formunun bir kez kullanımının %2’lik solüsyonun iki kez kullanımı arasında etkinlik farkı olmadığı ortaya konulmuştur. Bir diğer yan etki fasiyal hipertrikozdur ki bu da genellikle yanlış uygulamalarda ve ilacın yüze teması ile mümkün olabilmektedir.

 

Minoxidil-Haarspiritus 2 % / 5 % (NRF 11.121.)

                                                                    2%                5%

Minoxidil                                                     2,0 g              5,0 g

Isopropylpalmitat                                      1,0 g               1,0 g

Macrogol-40-glycerolhydroxystearat       2,5 g               2,5 g

Propylenglycol                                           7,5 g              15,0 g

Ethanol 70 % (v/v)                     ad      100,0 g      ad  100,0 g

 

İyi bir hafta dileğiyle…

 

Devam edecek…

Kaynaklar:

1-Türkderm 2014; 48: Özel Sayı 1: 31-5 İdil Ünal Kadınlarda androgenetik alopesi.

2- Standardisierte Rezepturen (NRF/SR)

 

 

Tel: (332) 3520657

Fax: (332) 3512816

a.pekcan@eczacininsesi.com

http://www.majistralformul.com/



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat