Değerli meslektaşlarım geçen hafta yayınlamış olduğum ve İspanyol Milli Formüleri'nden çevirmiş olduğum makalemin ikinci bölümünde saçta kepek tedavisinde kullanılan preparatları sizlerle paylaşacağım.

Bilindiği gibi; Fitoterapi bitkilerle tedavi anlamına gelmektedir. Terim ilk olarak Fransız hekim Henri Lenclerc (1870-1953) tarafından La Presce Medical adlı tıp dergisinde kullanılmıştır.

Hastalıkları tedavi etmek için insanoğlu çok eski çağlardan beri bitkilerden fayda ummuş ve karşılığını da almıştır. Bitkilerin sağlık alanında kullanılışına ilişkin ilk yazılı belge M.Ö. 3000'lere kadar gitmektedir. Mezopotamya bölgesindeki Sümer, Asur, Akat gibi uygarlıklarda bitkisel ilaçların kullanıldığı bilinmektedir. Yine Çin ve Hint tıbbında da bitkilerin önemli bir yeri vardır. Yunan tıbbının babası sayılan Hipokrat'ın kitabında bitkisel ürünlerden söz edilmektedir. İslam uygarlığında İbn-i Sina ve Al Gafini'nin bitkisel tıp konusunda önemli eserleri bulunmaktadır. İbn-i Sina "El Kanun fi't tıbbı" kitabında tedavi edici bitkilerin tanıtımı ve kullanılışına geniş yer vermiştir.

20.yüzyılda kimya ve biyokimya alanındaki gelişmeler sonucunda bitkilere ilişkin toksikolojik, farmakolojik ve klinik çalışmalar yapılabilme imkânı doğmuş ve ilaç yapımında bu bitkilerden faydalanabilme imkânı artmıştır. Kullanılan ilaçların bir bölümünün muhteviyatında bu araştırmalardan elde edilen bulgularda ortaya çıkan maddeler yer almaktadır.

Günümüzde fitoterapi Eczacılığın Farmakognozi ana bilim dalınca ele alınır. Geçmişteki fitoterapi uygulamaları ile günümüz arasında en büyük fark artık bitkilerin bütünüyle değil, faydalı parçalarının tedavi amacıyla kullanılmasıdır. Örneğin eskiden bir bitkinin uçucu yağından faydalanmak için onun çayı yapılıp içilirken şimdi o bitkideki uçucu yağ ekstre edilerek tek başına kullanılmaktadır. Bu da bitkinin diğer faydasız ancak yan etkileri de olabilen bölümlerinden hastayı uzak tutmayı sağlamaktadır. Günümüzde fitoterapinin en çok geliştiği ülke Almanya'dır. Ülkemizde de bu bilim dalının gelişmesinde başta üniversitelerimiz olmak üzere biz eczacılara büyük görev ve sorumluluk düşmektedir.

Formül;

Rp.

Acido fénico               10 g

Alcohol romero          40 g

Formülde yer alan maddeler;

Acido fénico- Fenil alkol- Fenol- Karbolik asit- Phenylic acid;

Fenol renksiz ya da açık pembe veya soluk sarı renkte, nem çekici, bekledikçe kararan, karakteristik kokulu sivri uçlu kristaller ya da kristal kümeleri halinde bulunur. Donma noktası yaklaşık 39.5°C'dir. İngiliz Farmakopesi (BP)'ye göre: Suda çözünür; alkol, diklorometan ve gliserolde çok çözünür. Amerikan Farmakopesi (USP)'ye göre: Suda 1:15, sıvı parafinde 1:70 oranında çözünür; alkol, kloroform, eter, gliserol ve uçucu yağlarda çok çözünür. 1g fenol'ün sudaki çözeltisi berraktır ve turnusole karşı nötral veya asit reaksiyon verir. Alkali tuzları ve noniyonik sürfaktanlarla geçimsizdir.

Fenol en eski antiseptik-dezenfektanlardan biridir. Günümüzde antiseptik olarak pek kullanılmamaktadır. Lokal anestezik ve analjezik etki de gösterir. Diş ağrılarına karşı topikal analjezik olarak kullanılan preparatların bileşimine girer. Benzokain ve etanol ile kombine halde diş ağrısı, aftöz ülser (aftöz ülser tedavisinde tek başına güvenli bulunmamıştır), herpes labialis, diş cerrahisi ile ilgili küçük girişimler, ağız ve diş etlerinde protez ve dolguların neden olduğu hafif zedelenme ve tahrişlere karşı topikal olarak uygulanır. %0.5-%1'lik çözeltileri kaşıntıya karşı kullanılır. Gram-pozitif ve gram-negatif bakterilere, mikobakterilere ve bazı mantarlara karşı antiseptik ve dezenfektan etki gösterir. Sporlara karşı etkisi çok yavaş ve yetersizdir. Belirli bazı virüslere karşı da etkilidir. Asidik çözeltilerde etkinliği artar. %1 konsantrasyona kadar sulu çözeltileri bakteriyostatik, daha konsantre çözeltileri bakterisit etki gösterir. Fenol etkisini bakterilerin ve fungusların sitoplazma membranının geçirgenliğini artırak gösterir. Fenol sadece topikal olarak uygulanır. Gastrointestinal kanal, deri ve mukoza membranlarından absorbe olur.Fenol 15°C'nin altında ve hava geçirmeyen kaplarda saklanmalıdır. Işıktan korunmalıdır.

Alcohol romero;          

Biberiye ekstresi 90 C lik etanol içerisinde %2 biberiye özü ile hazırlanır.

Kullanılışı ve saklanması;

Sarı renkli cam şişe içerisinde Biberiye ekstresi içerisine hesaplı miktarda konan fenol kristal çözündürülür. Saçlı deride bir çeşit candida olarak adlandırılan kepekli kısımlar üzerine günde bir kez hafif dokunuşlarla çözelti uygulanır.

Rp.

Formül;

Acido fénico           8 g

Alcohol remoro     80 ml

Bu preparat uyarıcı özellikte olup antispazmodik amaçla haricen kullanılmaktadır.

Bir kısım biberiye 90 C lik etanol içerisinde çözünürken 80 C lik etanol içerisinde hafif bulanık bir çözelti oluşturur. Kafur kokusunda acı aromatik bir tad verir. Renksiz sıvıdır. Serin sıkıca kapatılmış kaplarda muhafaza edilirken ışıktan korunmalıdır.

Devam edecek…

İyi bir hafta dileğiyle…

 

Kaynak; La Formulacion Magistral en la Oficina de Farmacia valencia, 1981

 

Tel: (332) 3520657

Fax: (332) 3512816

a.pekcan@eczacininsesi.com

http://www.majistralformul.com/



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat