TUĞÇE ISİYEL
1986 İstanbul doğumlu. 2008 yılında İstanbul Üniversitesi, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünden mezun oldu. Lisan eğitimi sonrası Londra’da Middlesex University’de psikanalizle ilgili bir sertifika programını tamamladı. Yüksek lisansını Esenyurt Üniversitesi Klinik Psikoloji alanında yaptı. İçgörü Psikoterapi Merkezi’nde Psikanalist Yavuz Erten’in “Psikanalizden Psikodinamik Terapilere” eğitim programına katıldı. İstanbul Üniversitesi, Çapa Sosyal Psikiyatri bölümünde, “Sanat Terapisi” eğitimi aldı. Feyziye Mektepleri Vakfı, Özel Erenköy Işık Okulları’nda 3 yıl boyunca çocuklara ve ailelere psikolojik danışmanlık hizmeti verdi. Özel bir üniversitenin Çocuk Gelişimi bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı.
EFTA-Avrupa Aile Terapisi Derneği (European Family Therapy Association) tarafından sertifikalanan 500 saatlik Aile ve Çift Terapisi eğitimininin temel ve ileri düzeyini, Davranış Bilimleri Enstitüsü tarafından sertifikalanan EMDR terapisi eğitimlerini tamamladı.
İFTİ Psikoterapi Çalışmaları kapsamında Prof.Rodolfo De Bernart,Prof.Kyriaki Polychroni, Prof.Howard A.Liddle, Peter Stratton, Helga Hanks gibi terapistlerin çift ve aile terapisiyle ilgili atölye çalışmalarına katılmıştır. Aile ve Evlilik Terapileri Derneği (AETD) üyesidir.
Polente Psikoloji’nin kurucusu olup, burada yetişkin, aile ve çift alanında psikoterapi çalışmalarını sürdürmektedir. Seanslarında psikodinamik, sistemik ve pragmatik eksperiyantal yönelimli olarak çalışmaktadır.
“Psikanalitik Edebiyat Okumaları”, “Mükemmel Değil, Organik Ebeveynlik” başlıklı atölye çalışmalarını yürütmekte ve BirGün Gazetesi, Bianet, Psikeart, SabitFikir, Varlık dergisi gibi çeşitli dergilerde inceleme, deneme, eleştiri türünde yazıları yayımlanmaktadır.
Kitapları:
1. İstanbul’un Sakinleri 2018
2. Ya Hiç Karşılaşmasaydık 2020
"Ya Hiç Karşılaşmasaydık"
Kendimizle ve ötekiyle karşılaşmalar.
Karşılaşmalar hep sürer. Bir şeyle karşılaşmamızın bittiğini sandığımızda bile artık o şeyin yokluğuyla karşılaşırız. Hem iç hem de dış dünyamızda... Bu karşılaşmalarla dönüşür, birleşir, ayrılır; hayatımızı bu karşılaşmalardan inşa ederiz. Karşılaşma dediğimiz, ötekiyle bir araya gelmeyi, yüzleşmeyi, kendini açmayı ve karşı tarafın açılmasını içeriyor. Karşılaşmalar ilişkileri doğuruyor, birlikteliği sağlıyor. Karşılaşmalarla beraber değişiyoruz, ilişkilerin dönüştürücü işlevi sayesinde başka biçimler alıyoruz...
Kaynakça