Tuluatı aşağılayan ve tiyatro kapatmaktan söz eden Kültür Bakanı!

Hiç sorunumuz yok ya; Başbakan’ın kızı Sümeyye Hanım’a Ankara Devlet Tiyatrosu’nun bir sanatçısının “saygısızlık“ yaptığı iddiası, gündemin ilk sırasına oturdu.

Kültür Bakanı Ertuğrul Günay da bu yüzden, “devlet tiyatrolarını kapatmaya” bile soyundu...

Bilmeyenler için kısaca anlatalım:

***

Sümeyye Hanım, yanına yengesini de alarak 8 Nisan Pazar günü Ankara Devlet Tiyatrosu‘nun sahnelediği “Genç Osman” isimli oyunu izlemeye gitmiş...

En öne oturmuş ve ağzındaki sakızı çıkarmayı unutmuş...

Oyunun ilk perdesindeki “Curcuna Sahnesi”ne gelindiğinde sanatçı Tolga Tuncer, sakız çiğnemeyi sürdüren Sümeyye Hanım’ın gözlerine bakarak, aynı ağız hareketlerini tekrarlamış!

Sümeyye Hanım da; bu “saygısızlığın” sakızdan değil de başörtüsünden kaynaklandığını düşünerek, birinci perdenin bitmesini bile beklemeden yengesiyle birlikte salonu terk etmiş...

Sonra da Facebook’ta yazdığı yazıda, haksızlığa ve hakarete uğradığını iddia etmiş...

Sanatçı Tolga Tuncer ise Sümeyye Hanım’ı kızdıran sakız çiğneme hareketini tamamen rol gereği yaptığını, kendisinin salonda olduğundan haberi bile olmadığını; doğal olarak bir protestoda bulunmasının söz konusu olamayacağını söylemiş...

***

Olay, Başbakan tarafından da dile getirilince doğal olarak büyüdü!

Eeeee; kültür sanatla ilgili bir olay büyür de bu işlerden “sorumlu” Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ekranlara çıkma fırsatını kaçırır mı?

İlk yaptığı açıklamada, “O oyuncu, tuluatı alışkanlık haline getirmiş. Yaptırım neyse uygulanacak” demiş...

Yani “sanata siyasi müdahalede” bulunmuş..

Sonra da katıldığı bir televizyon programında, “Devlet Tiyatrosu tuluat tiyatrosu değildir” diyerek, gurur duyduğumuz geleneksel sahne sanatımız “tuluat tiyatrosu”na hakaret etmiş...

Ardından sözü Devlet Tiyatroları‘nın kapatılmasına kadar getirmiş...

***

Benim için Ertuğrul Günay defteri meşhur “Ucube Anıt” olayı sırasında takındığı “ikircikli” tavır yüzünden zaten kapanmıştı...

Sırf Başbakan’a yaranmak için tuluatı aşağılaması, “Kültür Bakanı” olduğunu unutup Devlet Tiyatroları‘nın kapatılması fikrini tartışmaya açması, işin tuzu biberi oldu!

Ona söyleyecek tek sözüm var:

Asıl “oyuncu” senmişsin Sayın Bakan...

Yıllarca “sosyal demokratım, solcuyum, aydınım, çağdaşım” diyerek, CHP seçmenine rol kesmişsin!

***

Rahmetlinin kemiklerinin sızlamayacağını bilsem, bu yılki İsmail Dümbüllü Tiyatro Ödülü’nün sana verilmesini önereceğim ama...

Biliyorum; sen daha “dişe dokunur” ödüller peşindesin!



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat