Türk şair ve oyun yazarı. Lakabı "Güzel Yüzlü Şair" veya "Mavi Gözlü Dev"dir. Yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim adını da kullandığı olmuştur. Hatta İt Ürür Kervan Yürür kitabı Orhan Selim imzasıyla çıkmıştır. Türkiye’de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmış ve adı 20. yüzyıl’ın ilk yarısında yaşamış olan dünyanın en büyük şairleri arasında anılmıştır. Eserleri birçok dile çevrilmiştir. Mezarı halen Moskova’da bulunmaktadır. Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi olup ayrı ayrı toplam 11 davadan yargılanmıştır.
Eserleri birçok ödül almıştır. Türkiye’deki yaşamının çoğunu hapiste geçirmiş daha sonra Moskova’ya gitmiş ve Türk vatandaşlığından çıkarılmıştır.
Nazım Hikmet,1938’de cezaevine girmiş ve şiirleri yasaklanmıştır. Türkiye’de ancak ölümünden iki yıl sonra 1965’te şiirleriyle yeniden önem kazanmıştır.
İlk şiirlerini hece ölçüsü ile yazmaya başlamasına rağmen içerik bakımından diğer hececilerden uzaktı. Şiirsel gelişimi arttıkça hece ölçüsü ile yetinmemeye ve şiiri için yeni formlar aramaya başladı. Sovyetler Birliğinde yaşadığı ilk yıllar olan 1922-1925 arası bu arama tepe noktasına ulaştı. O dönemdeki birçok şairden farklıydı.
3 Haziran 1963 sabahı saat 06:30’da gazetesini almak üzere 2. kattaki dairesinden apartman kapısına yürümüş ve tam gazetesine uzanırken geçirdiği kalp krizi sonucunda ölmüştür. Ölümü üzerine Sovyet Yazarlar Birliği salonunda yapılan törene yerli yabancı yüzlerce sanatçı iştirak etmiş ve tören siyah beyaz olarak kaydedilmiştir. Ünlü Novo-Deviçye Mezarlığı’nda (Новодевичье кладбище) gömülüdür. Mezar taşı siyah bir granitten olup meşhur şiirlerinden biri olan rüzgâra karşı yürüyen adam figürü taş üzerinde ebedileştirilmiştir.
2006 yılında Bakanlar Kurulunun Türk vatandaşlığından çıkarılmalar ile ilgili yeni bir düzenleme yapması durumu belirdi. Yıllardır tartışılmakta olan Nâzım Hikmet’in Türk vatandaşlığına yeniden kabul edilmesi yolu açılmış gibi gözükmesine rağmen Bakanlar Kurulu bu maddenin sadece yaşamakta olanlar için düzenlendiğini ve Nâzım Hikmet’i kapsamadığını öne sürerek bu öneriyi reddetti.[5]
Şair Nâzım Hikmet’in 2008 yılının ilk günlerinde, eşi Piraye’nin torunu Kerem Bengü tarafından, Piraye’nin evrakları arasında, “Dört Güvercin” adında bir şiiri ve 3 adet tamamlanmamış roman taslağı bulundu.
ESERLERİ
Hakkında Yapılan Filmler
Şiir kitapları
- 835 Satır, (1929)
- Jokond ile Si-Ya-u, (1929)
- Varan 3, (1930)
- 1 + 1 = 1, (1930)
- Sesini Kaybeden Şehir, (1931)
- Benerci Kendini Niçin Öldürdü, (1932)
- Gece Gelen Telgraf, (1932)
- Taranta Babu’ya Mektuplar, (1935)
- Portreler, (1935)
- Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı (1936)
- Saat 21-22 Şiirleri, (1965)
- Kuvayi Milliye Destanı, (1941)
- Şu 1941 yılında (Memleketimden İnsan Manzaraları’nın 3. kitabı), (1965)
- Dört Hapishaneden, (1966)
- Rubailer, (1966)
- Memleketimden İnsan Manzaraları (İlk bölüm), (1966)
- Memleketimden İnsan Manzaraları, (1966-1967)
Oyunlarından
- Kafatası (1932)
- Bir Ölü Evi (veya Merhumun Hanesi) (1932)
- Unutulan Adam (1935)
- İvan İvanoviç var mıydı yok muydu? (1955)
- Ferhat ile Şirin (1965)
- Sabahat (1965)
- İnek (1965)
- Ocak Başında / Yolcu (iki oyun birarada), (1966)
- Yusuf ile Menofis (1967)
- Yolcu
Romanları
- Kan Konuşmaz, (1965)
- Yeşil Elmalar (yedi yazardan derleme), (1965)
- Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim, (1967)
- Ivan Ivanovic Var mıdır Yok mudur?, ()
- Öteki Defterler (yarım kalmış Orası ve Zeytin ve Üzüm Adası isimli romanları, 2008)
Fıkraları
- İt Ürür, Kervan Yürür (Orhan Selim adıyla gazetelerde yazdığı yazılar), (1965)
- Temel ile Fadime Fıkraları (Kendi adıyla Türklere ışık tutmuştur), (1967)
Masal kitabı
Çeviriler
Kaynak: Wikipedia.org