Yaşamımız her gün yaptığımız binlerce seçimden oluşuyor. Her seçim bir kapı açar ya da kapatır. Şimdi elinize bu kitabı aldınız ve alayım mı, almayayım mı diye düşünüyorsunuz. Karar verme durumundasınız. Sıkıcı bir kitap olabilir, boşuna para ve zaman harcamış olursunuz. Ama belki de yaşamınızı zenginleştiren önemli bir kaynağa sahip olursunuz.

Bu kitabı okuyarak ruhunuza özen göstermiş olacağınızı biliyorum. Hiç dağa tırmanmadım, dağa tırmanmakla hiç ilgilenmedim, şimdiden sonra ilgileneceğimi de sanmıyorum.

Nasıl oluyor da dağa tırmanmayı büyük bir başarı olarak gören birinin yazdığı kitaptan bu kadar etkileniyorum? Üniversite öğrencilerinin, öğretmenlerin, yöneticilerin ve ana babaların okumasını niçin istiyorum?

Bu kitabı okumak benim için ruhsal bir yolculuk oldu. Yaşanmamış yaşamlar dünyasındayız. Ya sen hayatı yaşarsın ya da hayat seni yaşar.

İnsanların çoğu bunun farkında değil. Yanı konu benim dağa tırmanmam değil, konu yaşamımın hakkını vererek yaşamam. Ve bu dünyada büyük bir çoğunluğumuz yaşamadan ölüyoruz.

Kitap yaşarken yaptığımız seçimlerle ilgili. Yaşadığımız yaşamı seçiyoruz, hepsi bu. İnsan kendi yaşamını yaşamayı nasıl seçer? Olabileceğinin en iyisi olma yolunu nasıl seçer? İlk adım farkına varmaktır, ilk adımı atmak isteyenler için bu kitap önemli bir kaynak.

Bu kitapta, olabileceğinin en iyisi olmak isteyenlere gerçekçi altmış dört öğüt var. Unutmamak gerekir ki bu, kırk iki yaşında ve bugüne dek çok az insanın başarabileceği birçok şeyi başarmış bir insan tarafından kaleme alınmış bir kitap.

Umarım bu kitabı okurken benim kadar haz alırsınız. (Doğan Cüceloğlu’nun önsözünden)

 

 

“Herkes Evereste tırmanamayabilir ama herkesin tırmanabileceği bir Everest’i vardır. Marifet bu Everest’i bulmak ve bu Everest’e tırmanmak için kendi en iyimizi ortaya koymaktır.

Nasuh Mahruki’nin son kitabının başlığı “Kendi Everestinize Tırmanın.” Everest’e tırmanan ilk Müslüman ve Türk Dağcı olan Nasuh Mahruki’nin yaşamı insanlara hizmet etmekle geçmiştir.

Kendisi deyim yerindeyse dünyada tırmanılmadık dağ bırakmamıştır. Nasuh Mahruki’nin kurucusu olduğu Arama Kurtarma Derneği-AKUT yıllardan beri dağda ya da enkaz altında kalan binlerce insanı kurtarmıştır.

Nasuh Mahruki ve arkadaşları aksiyon filmlerinde gördüğümüz gibi insanlardır. Bir farkla onların hayatı film değil, gerçektir. Doğu Anadolu’da karın kapattığı bir köy yolunda kar motosikletiyle doğum yapmak üzere olan bir kadını hastaneye yetiştiren bir AKUT gönüllüsüdür.

Ünlü bir politikacı ya da sıradan insanlar dağda kaybolduğunda ilk harekete geçenler yine AKUT gönüllüleridir.

Bütün bunları niye anlatıyorsun diye sorarsanız, Kendi Everestinize Tırmanın kitabını yazan Nasuh Mahruki’nin sözlerinin çok sağlam temellere dayandığını söylemek istiyorum.

Kişisel gelişim kitaplarının yazarlarının ve konuşmacılarının birçoğu hayatları boyunca ciddi hiçbir şey yapmamışlardır. Ne ciddi bir tehlikeyle yüzleşmişler, ne çok önemli kararlar almışlar, ne de çok büyük başarılara imza atmışlardır. Birçoğu yaşadığı ülkenin bile dışına çıkmamıştır, ama başka insanlara yol göstermektedir.

 

Nasuh Mahruki, yıllardan beri kişisel gelişim seminerleri de vermektedir. Ama kitap yazmak başka bir şeydir.

Bence Nasuh Mahruki bu kitabıyla kişisel gelişim alanına profesyonel bir giriş yapmıştır.

Kendi Everestinize Tırmanın başlıklı kitabın içeriğinde yılların dağcılık, keşif ve kurtarma tecrübesi bulunmaktadır.

376 sayfalık kitabı bir çırpıda okudum. Kitabın sayfalarında Nasuh Mahruki ile dağlara tırmandım; buzul çatlaklarına düştüm; Gölcük depreminde bir çocuğu kurtarmaya çalıştım, Antartika’ya gittim, üşüdüm, halüsinasyonlar gördüm, sıcak evime döndüm.

Bütün bunlardan Nasuh Mahruki’nin yardımıyla 64 tane ders çıkardım. Onun yardımıyla bulduğum ilk ders “Hayatın İçinde Kendi Yerimi Aramak” oldu.

Bir insan olarak bu dünyaya nasıl katkıda bulunabilirim? İyi ve ahlaklı bir insan olarak kendimi nasıl geliştirebilir ve nasıl hizmet edebilirim?

Nasuh Mahruki’nin bence rehberlik ettiği en önemli derslerden bir tanesi de “İçimdeki en iyi beni aramak” oldu.

Nasuh Mahruki içimizdeki en iyi beni bulmanın aslında içimizdeki en iyi beni inşa etmek olduğunu söylüyor.

Abraham Maslow’a referansla yapabileceğimizden daha azını yaparsak, bu yaşamın sonunda mutsuz olacağımız belirtiyor.

Kendi adıma kitabın en beğendiğim bölümleri risk yönetimiyle ilgili olan bölümler oldu. Dağlarda ya da kurtarma operasyonlarında riske hazırlanmış, riskle karşılaşmış ve riski yönetmiş sanırım dünyada Nasuh Mahruki’den daha deneyimli çok az insan vardır.

Hayatımızın ve kariyerimizin her anının hesaplanabilir ve hesaplanamaz risklerle dolu olduğunu düşünürsek risk yönetmeyi öğrenmemiz gerekiyor.

Nasuh Mahruki’nin birinci sınıf yaşanmış örneklerle açıkladığı risk yönetimi kitabın bence en özel bölümlerinden.

Kitabın içindeki 64 dersin her biri, her hafta okullarda bir ders saatinde tartışılacak olsa öğrenciler harika bir odaklanma yaşardı diye düşünüyorum.

Toplumumuzda Nasuh Mahruki gibi özü sözü bir, dürüst ve çalışkan,  problem çözen, yardım eden insanlara ihtiyacımız var.

Teşekkürler Nasuh. İyi ki varsın. Yazan : Melih ARAT

 

Nasuh Mahruki Kimdir

 

Nasuh Mahruki, 21 Mayıs 1968’de İstanbul’da doğdu, ilk ve orta öğrenimini Şişli Terakki Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1992 yılında Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesinden mezun oldu. Dağcılıkla 1988 sonlarında, isim babalığını ve üç yıl boyunca başkanlığını yaptığı Bilkent Üniversitesi Doğa Sporları Topluluğunda (DOST) tanıştı. Üniversite yıllarında, mağaracılık, yamaç paraşütü, aletli dalış ve bisiklet sporlarıyla uğraşan Nasuh Mahruki, doğa sporları ile ilgili DOST adlı         dergiyi çıkarttı.

Yurt içinde Erciyes Dağı ilk Türk yamaç paraşütü uçuşu, Erciyes Dağı kış kuzey buzulu tırmanışı, Büyük Demirkazık Dağı kuzey duvarı tırmanışı, Küçük Demirkazık Dağı batı yüzü tırmanışı, Güzeller Dağı kuzey yüzü ilk kış tırmanışı, Büyük Demirkazık Dağı Peck Kulvarı ilk kış tırmanışı, ODTÜ Sualtı Topluluğu - Mağara Dalışı Grubu ile Altınbeşik ve Kırkgözler mağaraları su altı incelemeleri, Sualtı Araştırmaları Derneği ile Kırkgöz ve Finike İncirli mağaraları ve Düdenbaşı şelaleleri sualtı incelemeleri gibi pek çok etkinliğe katıldı.

1992 ve 1994 yıllarında Türkiye’nin en başarılı dağcısı seçilip yılın sporcusuna aday gösterildi. (1993 yılında bu seçim yapılmadı)

1992 - 1994 yılları arasında, Sovyet Asya’nın en yüksek (7000 metrenin üzerinde) beş dağına tırmanarak, (Khan Tengri - Lenin - Korjenevskoy - Communism - Pobeda) Rusya Dağcılık Federasyonu tarafından verilen "Kar Leoparı" ünvanını alan az sayıdaki batılı dağcıdan biri oldu. Dünyanın en zorlu ve tehlikeli 7000’lik dağlarından biri olan Pobeda dağının 8. solo tırmanışını yaptı. Bunların dışında Kırgızistan, Kafkasya ve İran’da çeşitli tırmanışlar gerçekleştirdi.

1995 yılında, Everest dağına tırmanan ilk Türk ve dünyadaki ilk müslüman dağcı oldu.

1996 yılında, Camel Trophy Türk takımına girerek Kalimantan’da Türkiye’yi temsil etti ve ekip olarak, Takım Ruhu değerlendirmesinde dünya ikincisi, genel sonuçlarda dördüncülük elde ettiler. Aynı yıl, dünyanın yedi kıtasının her birinin en yüksek dağına tırmanmayı içeren, "Yedi Zirveler" projesini tamamlayan dünyadaki 44. dağcı ve en genci oldu. (Everest, Aconcagua, Vinson, Kilimanjaro, Mc. Kinley, Elbruz, Kosciusko.)

1997 yılında, motosiklet ile Türkiye, İran, Pakistan, Hindistan, Nepal ve Sıkkım’ı içeren 21000 kilometrelik bir yolculuk yaptı. 8201 metrelik Cho Oyu dağına yaptığı tırmanışla, Türkiye’nin en yüksek solo tırmanışını gerçekleştirdi.

1998 yılında, 8516 metrelik Lhotse dağına yaptığı tırmanışla, Türkiye’nin en yüksek oksijensiz tırmanışını gerçekleştirdi. Aynı yıl 8163 metrelik Manaslu dağını denedi.

2000 yılında, 5671 metrelik Demavend dağı ve 5137 metrelik Ağrı dağının kış tırmanışlarını gerçekleştirdi. Aynı yıl, dünyanın en zorlu ve tehlikeli dağlarının başında gelen, dünyanın 2. yüksek dağı 8611 metrelik K2 dağının ilk Türk tırmanışını gerçekleştirdi. Türkiye’nin en yüksek oksijensiz tırmanışı, Lhotse’den K2 dağına geçti. (Dünyada, Everest, K2 ve Lhotse dağlarına tırmanmayı başarmış 29 dağcı var ve 7’si bugün yaşamıyor.) (2000)

2001 yılında 7546 metrelik Muztag Ata dağına tırmandı. (Türkiye’nin en yüksek kayaklı tırmanışı.)

Arama Kurtarma Derneği kurucu üyesi ve başkanı, Sualtı Araştırmaları Derneği ve Gezginler Kulübü üyesidir. 1.5 yıl kadar Hürriyet gazetesinin Pazar ilavesinde köşe yazarlığı ve değişik kanallarda belgesel programları yapmıştır. Bahçeşehir Üniversitesinde "Takım Çalışması ve Liderlik" dersleri vermekte ve motivasyon seminerleri düzenlemektedir.

 

ESERLERİ

Bir Dağcının Güncesi, Everest’te ilk Türk, Bir Hayalin Peşinde, Asya yolları, Himalayalar ve Ötesi.

  



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat