"08.10.2010 tarihinde, “SGK KAREKOD Kapsamı Dışındaki Ürünleri de Fiilen Kapsam İçerisine Aldı” başlığı ile verilen haberde; İstanbul Eczacı Odasının SGK’nin Karekod kapsamı dışındaki ürünleri fiilen kapsam içerisine aldığı belirtilerek sağlık sistemini yapılandıran iki kurumun farklı uygulama ve yorumları nedeniyle İlaç Takip Sisteminde ciddi bir belirsizlik sürecinin getirildiği iddia edilmektedir.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünler Ambalaj ve Etiketleme Yönetmeliği ile ilaçların dış ambalajı üzerinde bulunan fiyat kupürü ve barkod şeklindeki tanımlayıcıların yerini Karekod olarak adlandırılan yeni bir tanımlayıcının alması yönünde düzenleme yapılmış olup Kurumumuzca da bu Yönetmelik ve yönetmeliğe bağlı yayımlanan Sağlık Bakanlığı Genelgeleri doğrultusunda Karekodlar üzerinden İlaç Takip Sistemi kayıtları esas alınarak ilaç bedellerinin ödenmesine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
Söz konusu Genelgede tüm ilaçların Karekodlu olması gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen bazı ilaçlara ilaçların özel durumu nedeniyle Karekod konulması için ilave süre verildiği görülmüş olup, Kurumumuzca yayımlanan 2010/79 sayılı Genelgede de bu hususa "... 01/07/2010 tarihi itibariyle ise Yönetmelikte Karekod uygulaması kapsamı dışında tutulan ilaçlar hariç olmak üzere tüm ürünler sadece İlaç Takip Sistemi üzerinden onay alınarak Kuruma fatura edilecektir. ..." hükmü ile yer verilmiştir.
Diğer taraftan Sağlık Bakanlığı tarafından 10/06/2010 tarih ve 27607 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Beşeri Tıbbi Ürünler Ambalaj ve Etiketleme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile Karekod uygulaması kapsamı dışında tutulan ürün çeşidi artırılmış yani daha önceden Karekodlu üretilme zorunluluğu bulunan ve en az 6 aydan uzun süredir zorunlu olarak Karekodlu üretilen ürünlerin Karekodlu üretilme zorunluluğu ertelenmiştir. Bu değişiklik sonrasında oluşan durum ve Kurumumuzun uygulamaya ilişkin çekinceleri 17/06/2010 tarihli yazımızla Sağlık Bakanlığına gönderilmiş ve bu tip ürünlerin dış ambalajında ödemeye esas teşkil edecek tek tip bir düzenlemenin belirlenerek konunun ilgililerine ve Genel Müdürlüğümüze bilgi verilmesi talep edilmiştir.
Yönetmelikle dış ambalajında Karekod bulunması zorunlu olmaktan çıkarılan ürünlerin geri ödeme şekli hakkında Türk Eczacıları Birliği tarafından 15/07/2010 tarihinde Kurumumuza başvuruda bulunulmuştur. Bunun üzerine Kurumumuz bu alanda oluşan tereddüdü gidermek üzere 23/07/2010 tarihli yazımız ile durumu yeniden Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğüne bildirmiş ise de anılan Genel Müdürlükten bugüne kadar cevap alınamamıştır.
Konunun net olarak çözüme kavuşturulamaması nedeniyle Türk Eczacıları Birliği tarafından 16/09/2010 tarihli yazısı ile Kurumumuza yeniden başvuruda bulunulmuş olup, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğünce konuya açıklık getirilmemesi nedeniyle mevcut mevzuat kapsamında Genel Müdürlüğümüzce değerlendirme yapılarak; Türk Eczacılar Birliğine 30/09/2010 tarihli yazımızla, Yönetmelikle Karekodlu üretilme zorunluluğu bulunmayan ancak Karekodlu olarak üretilmiş ürünlerin de (bu ürünlerin ödemeye esas teşkil edecek fiyat kupürü ve barkodları da bulunamayacağından) Karekodları ile İlaç Takip Sistemi üzerinden fatura edilmesi gerektiği yönünde bilgi verilmiştir.
Kurumumuzca İstanbul Eczacı Odasının açıklamasında konu edilen Karekod kapsamı dışındaki ürünlerin de fiilen kapsam içerisine alınması şeklinde bir düzenleme yapılmamış olup/konuya ilişkin Türk Eczacıları Birliğine gönderilen yazımızda da açıkça ifade edildiği üzere hâlihazırda Karekodlu üretilmiş ilaçların Kurumumuza fatura ediliş şekline açıklık getirilmiştir."