Vatandaşların ilaca indirimli olarak erişebilecekleri süre 16 Ocak’ta doluyor. 16 Ocak’a günler kala SGK tarafından ya da TEB tarafından yeni bir protokolün imzasına dair haber gelmedi.
Sessizlik sürerken SD Platform konunun tüm taraflarına ulaşarak son durumu öğrendi. İlaç üreticileri, depocuları, eczacılar ve SGK’dan yetkililere ulaştı, müjdeli haberi TEB’in eski başkanı, AK Partili eczacı milletvekili Mehmet Domaç’tan öğrendi.
TARAF 1: SGK SESSİZLİĞİNİ KORUYOR
Konuyla ilgili görüşlerini almak için ilk olarak SGK yetkililerine ulaştık. Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Acar, şu aşamada bir açıklama yapamayacağını söyledi.
TARAF 2: TEB “YENİDEN PROTOKOL İMZALAYALIM” DİYOR
Türk Eczacıları Birliği cephesine bakıldığında, TEB, kendileriyle yeniden masaya oturulmasını istiyor. Birliğin 7 Ocak tarihli açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
Birliğimiz eczacıların sorunlarının hafifletilmesi, sürdürülebilir bir ilaç temini ve danışmanlığı hizmeti için muhataplarıyla defalarca görüşmeler yapmıştır. Sonuç alınamayan görüşme trafiğinden sonra, eczacılarımız sorunlarını kamuoyunun dikkatine sunmak amacıyla 4 Aralık tarihinde bir uyarı eylemi yaptılar. Eylemin tek bir nedeni vardı, o da önümüzdeki süreçte eczanelerimizin gireceği darboğazı kamuoyunun dikkatine sunmaktı. Birliğimiz, bu süreçte herhangi bir siyasi duruş ve amaç içerisinde olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır.
Eczacılarımız güncel sorunlarına çözüm üretilmesini beklerken, birliğimiz ile SGK arasında üç yıllığına yapılan protokol, daha iki yılı varken süresinden önce fesih edilmiş ve 16 Ocak 2010 tarihinden itibaren halkımızın kolay bir şekilde ilaca ulaşabilmesinin önü tıkanmıştır. Hastalarımızın ilaca ulaşımının kesintisiz olarak sürmesi ve meslektaşlarımızın birikmiş sorunlarının çözümüne yönelik taleplerimizle yeni bir Protokolün tarafı olarak yapılacak görüşmelere Türk Eczacıları Birliği olarak hazır olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.
Türk Eczacıları Birliği, ilaç fiyatlarının düşmesine karşı değildir ve hiç olmamıştır. Eczacılarımızın sorunlarının çözümü de ilaç fiyatlarının yükseltilmesinden değil, eczaneleri ayakta tutabilecek uzun ömürlü iyileştirmelerin yapılmasından geçmektedir. Talebimiz, ilaç ve eczacılık hizmeti vermeye devam etmemizi sağlayacak bir Protokol’ün 16 Ocak’a kadar imzalanmasıdır. Beklentimiz; ilaç kaosuna neden olacak gelişmelerin seyredilip görülmesi değil, bu gelişmeler olmadan müdahale edilmesidir. Hangi tarafın protokolsüzlüğe diğer taraftan daha fazla dayanacağını test etmeye çalışmak, her şeyden önce hasta sağlığını hiçe saymak anlamına gelecektir.
Hem hastaları hem de eczacıyı koruyacak bir protokol yapmak için hâlâ zamanımız vardır. Sayın Başbakanımız ve Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızın protokol görüşmelerinin çok geç olmadan başlamasını sağlayacaklarını ümit ediyoruz.
TARAF 3: DEPOCULARA GÖRE UZLAŞI ŞART
Ecza Depocuları ve Türk Eczacı Kooperatifleri Birliği geçtiğimiz günlerde gazetelere “Uzlaşmaya Çağrı” başlığı ile bir ilan verdi.
Mevcut serbest eczacılık sisteminin Türkiye için en iyisi olduğu vurgulanan ilanda ''Kamu kurumları ile Türk Eczacılar Birliği'nin (TEB) uzlaşamaması durumunda oluşabilecek belirsizlik ortamı, sağlık sektöründe büyük sıkıntı yaratacaktır. Kamu kurumlarımızın ve TEB'in, ülkemizin hem insanının hem ekonomisinin sağlığı için karşılıklı anlayış çerçevesinde uzlaşmaları gerektiğine inanıyoruz'' denildi.
Hedef Alliance Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak
Sancak: İlaç markete girmemeli
Konuyla ilgili olarak SD Platform’a görüşlerini açıklayan Hedef Alliance Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, depocular olarak TEB ile SGK’yı uzlaşmaya çağırdıklarını söyledi. Başbakan’ın çıkışı ile bir kez daha gündeme gelen markette ilaç satışı konusuna ilişkin görüşlerini de açıklayan Sancak, markette ilaç satışına karşı olduklarını söyledi. Bu konunun ABD’nin bir handikabı olduğunu savunan Sancak, “Çünkü markete düşen ilacı kontrol edemezsiniz, bütçe de üçe dörde katlanır” dedi. Sancak sözlerini şöyle sürdürdü: “Zaten bugünkü hükümetin açmazı neydi? Bütçe sürekli artıyordu. Şimdi eczacıyı terbiye edeceğiz diye ilacı markete götürdüğünüz zaman ilacın kamuya maliyeti 4-5 kat artar. Şu anda Obama yönetimi bundan kurtulmaya, daha denetlenebilir bir sistem kurmaya çalışıyor. Ama bu mümkün değil. Çünkü diş macunu tüpten çıktığında bir daha geri girmiyor.”
İlacın markette satışına yönelik sözlerinin sadece Hedef Alliance’ın görüşü mü, yoksa tüm depocuların görüşü mü olduğunu sorduğumuz Sancak, tüm depocuların ve tüm sağlık sektörünün görüşünün bu yönde olduğunu söyledi. Depocular olarak her türlü rekabet koşullarına açık olduğunu belirten Sancak, ancak meseleye kamu maliyetine getireceği yük açısından baktıklarını söyledi. “İlaç, satının artışından mutluluk duyabileceğimiz bir şey değil” diyen Sancak, ilaçta yerinde kullanımın önemli olduğunu söyledi.
İlaç Sanayicileri Derneği (TİSD) Başkanı Cengiz Celayir
TARAF 4: ÜRETİCİLER “TEB’İN SÖZLEŞME HAKKI KORUNMALI” DİYOR
Celayir: İmzalanacak bir protokol tek başına eczacıların sorunlarını çözmeye yetmez
Türkiye İlaç Sanayicileri Derneği (TİSD) Başkanı Cengiz Celayir ise uzlaşmadarn yana olduklarını, TEB’in muhatap alınması gerektiğini söyledi. SD Platform'un sorularını yanıtlayan Celayir, öte yandan imzalanacak protokolün tek başına eczacıların sorunlarını çözmeye yetmeyeceğini söyledi.
Celayir’in görüşleri şu şekilde: “Bizce Türk eczacılarının sıkıntıları bu protokolle çözülecek değil. Ciro hareketlerine, eczanelerdeki fiyat hareketlerine bağlı olmaksızın eczacının mesleğini yapabileceği şartların yetersizse tamamlanması, yanlışsa düzeltilmesi ama her halükarda birliğin sözleşme hakkını kullanmasının daha doğru olacağına inanmaktayım. Kamunun da bu noktayı göz ardı etmemesini veya etmeyeceğini düşünüyorum. Münferit sözleşme olabilir ama bunu gerektiren bana göre taraflar adına neden yok. Esas olan uzlaşma kültürü olmalıdır. Umarım da öyle olacaktır. Sürecin uzlaşma ile biteceğini düşünüyorum. Öte yandan bu protokoller eczacıların sorunlarını çözmeye tek başına yetmez. Sağlık Bakanlığı’nın fiyat kararnamesi de bu noktada önemlidir. Eczacı kar marjları burada belirlenir.”
İVEK Eski Başkanı, eczacı Emin Olgun
TARAF 5: ECZACILAR TEB’DEN MEMNUN DEĞİL
Eczacı Emin Ongun: TEB doğru konuları gündeme getirmedi
SD Platform, konunun eczanelerin penceresinden bakıldığında nasıl göründüğünü ise bir eczacıya sordu. Aynı zamanda İlaç ve Eczacılık Kurumu Derneği’nin (İVEK) Eski Başkanı olan eczacı Emin Olgun’un görüşleri şöyle: “Süreci geçmişiyle birlikte değerlendirmek lazım. 2004 yılı itibariyle eczacılıkta sistem değişti, ilaç fiyatlarında düşüşler başladı. Bu kamu için kesinlikle büyük bir avantaj oluşturdu. Neticede ilacın fiyatının yüzde 95’ini devlet ödüyor. Yılda 2002 yılında yaklaşık 780 milyon kutu ilaç satılırken bu rakam 2008’de kutu bazında iki katına çıktı yani yüzde 100’lük bir artış yaşandı. Bu süreçte ilaç harcamalarının fiyat bazında artışı ise yüzde 20’ler civarında kaldı. Bu durum eczanelere ise daha fazla işgücü istihdamı, teknik yatırım ve dolayısıyla giderlerde artış olarak yansıdı. Yani bu süreçten eczacılar olumsuz etkilendiler. Bu dönemde sürekli yaşanmakta olan ilaç fiyatının düşüşlerinden oluşan zararlar ise söz verilmiş olmasına rağmen üreticiler tarafından birçok kez telafi edilmedi. Pahalıya aldığımız ilaçları daha ucuz rakamlara sattık.
“Sorunlarımızı kim çözerse onu destekleriz”
Türk Eczacılar Birliği ise bu süreçte maalesef eczacının gerçek sorunlarını gündeme getirmek yerine tam tersi bir sürece girdi. Tartışmalı olan, daha ikinci plandaki konuları, örneğin kamu kurum ıskontolarında taşıma zararı gibi konuları gündeme getirdi. 2004’ten buyana bakıldığında yapılan eylemlerde eczacının mağduriyetlerinin gündeme getirilmediğini ya da birkaç cümle olarak geçiştirildiğini gördük. Önemsiz veya tartışmalı konular daha çok gündeme getirildi. SD Platform’da çok güzel bir yazı var. Sayın Prof. Dr. Sabahattin Aydın, köşesinde diyor ki, “Eczacının mağdur olduğu konulara kim çözüm üretirse ki burada kim dediği kurumlar TEB ve SSK oluyor, o eczacıyı arkasına alır. Aslında tam olarak durum bu. Kim sorunlarımızın çözümü için çaba sarf etme sürecine girerse bu süreçte eczacı onun arkasında gidecek, onu destekleyecek.”
İlaç kararnamesi de önemli
Olgun, TİSD Başkanı Cengiz Celayir’in sözleri üzerine ise şöyle dedi: “Cengiz Bey bu konuda haklı. Böyle bir protokol eczacının sorunlarını çözemeyebilir. Sanayi kesimiyle yani ilaç üreticileriyle yapılan protokolde eczacının mağduriyet yaşamaması için çözümler üretilmesi lazım. İlaç fiyat düşüşlerinde yaşanan sıkıntıların muhatabı SGK değil. Kararname SGK tarafından hazırlanmıyor. Neticede çözüm üretmek için doğru yere, doğru makama, kavga etmek için değil, hak talep etmek için gidilmeli. Çözüme ancak bu şekilde ulaşılabilir.”
TEB Eski Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç
TARAF 6: AK PARTİLİ ECZACI VEKİLLER MEKİK DİPLOMASİSİ DOKUDU
Domaç müjdeyi verdi: Yeni protokol imzalanmak üzere
Türk Eczacıları Birliği Eski Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç ise SD Platform’a çok özel bilgiler verdi. Meclisteki eczacı milletvekilleri olarak uzunca bir süredir mekik diplomasisi yürüttüklerini anlatan Domaç, gelinen noktayı şöyle anlattı: “Şu anda dinamik bir yapı var. Çalışma Bakanlığı ile TEB arasında bir protokol imzalanma aşamasına gelindi. Bu kamuoyu tarafından çok fazla bilinmiyor. Biz eczacı milletvekilleri olarak ben Mehmet Domaç, yanı sıra Gönül Bekin Şahkulubey, Öznur Çalık, Abdurrahman Müfit Yetkin ve Muharrem Selamoğlu bir görüşme trafiği yürüttük. Önce TEB ile ardından Çalışma Bakanımız ve Sayın Başbakan ile görüştük. TEB ile görüşmemizi devam ettirdik ve daha sonra Çalışma Bakanımız ile görüştük. Gelinen noktada Çalışma Bakanı ve TEB arasında bir görüşme şansı yakalandı. Bu süreç sanıyorum bir protokolle sonuçlanacak.”