Dinçer, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası ile Ticaret Borsası tarafından düzenlenen yemekte iş adamlarıyla bir araya geldi. Dinçer, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de sosyal güvenlik ve sağlık alanında yaşanan değişimin batılı ülkelerin dikkatini çektiğini söyledi.
2002 yılına kadar sosyal güvenlik harcamalarında gelirler ile giderlerin karşılanmasındaki oranın yüzde 40'lar civarında olduğunu belirten Dinçer, bu rakamın 2008'de yüzde 58'lere ulaştığına dikkati çekti.
Sosyal güvenlik reformunun ardından sağlık harcamaları ve ilaç harcamalarında önemli artışlarla karşı karşıya kalındığına işaret eden Dinçer, yapılanların, vatandaşların sağlık ocağı ile çözebilecekleri bir sorun için özel veya üniversite hastanesine gitmemesi olduğunu söyledi.
KAREKOD UYGULAMASI
Bakanlık tarafından başlatılan, Türkiye'de üretilen ve ithal edilen tüm ilaçlara bir kimlik numarası verilmesi olarak tanımlanan ''karekod'' uygulaması hakkında bilgiler veren Dinçer, bu kapsamda numaralandırılmamış ilaçların ödemesinin 15 Mayıs 2010'dan itibaren yapılmayacağını bildirdi. Çelik, şunları kaydetti:
''Kare kod uygulamalarına başladık. Bu uygulama şöyle ki Türkiye'de üretilen veya Türkiye'ye resmi olarak ithal edilen her ilacın kutusuna tıpkı bizim nüfus cüzdanlarımızda olduğu gibi bir kimlik numarası verilecek. Bu kimlik numarasının bir de bizim bakanlığımızda bir kütük kaydı olacak. İlaç üretildiği anda numara bir kutuya bir de kütüğe işlenecek. İlaç deposuna aktarıldığında ilaç deposu o karekodu okuttuğunda bizde kayıtlı olup olmadığına bakacak. Eğer kayıtlı değilse o ilacı satamayacak. İkincisi eczane ilacı alırken kontrol edecek ve ancak biz de kütük kaydı olan ilacı rafına koyabilecek. Üçüncüsü ise müşterilere karekodlu olarak satabilecekler. Biz karekodsuz ilaçları ödemeyeceğiz. Mayıs 15'ten itibaren karekodsuz ilaçların parasını ödemeyeceğiz. Onun için karekodu olmayan hiçbir ilaç satılamaz hale gelecek. Böylece Türkiye'deki bütün ilaç sektörünü kontrol altına almış olacağız.''
Sistemin uygulanmaya başlamasının ardından vatandaşların elinde reçete olmayacağını ifade eden Bakan Dinçer sözlerini şöyle sürdürdü:"Doktor, muayene için gelen hastanın reçetesini kendi bilgisayarına yazdığında, o kişi kimlik numarası ile eczaneye gidecek, kimlik numarası ile yeni yazılmış reçetesini hiçbir kağıt olmaksızın yaptırabilecek ve eczanede herhangi bir kağıda gerek kalmaksızın alacak. Küpür kesmeye, şunu bunu yapmaya gerek yok. Reçeteye yaptığı uyguladığı andan itibaren bir tuşla bizim kurumuza gönderecek ve biz de onları toplayacağız, kontrolüne gerek kalmayacak. Efendim burada kayıt dışılık var mı ya da yanlış uygulama var mı demeye gerek kalmayacak. Çünkü reçeteyi uygularken, her şey kontrol edilecek ve o zaman da biz eczanelerimizin ücretlerini mümkün olduğu kadar çabuk bir dönemde inceleme fırsatı bulacağız ve denetim masraflarından da kurtulacağız."Köklü değişikliklere gittiklerini belirten Dinçer, "Doğrusunu söylemek gerekirse, tabi ki çok köklü değişiklikler yapıyoruz. Gelişmiş ülkelerin pek çoğunda dahi henüz bir bütünlük içerisinde bu sistem tasarlanamadı. Biz başarmak üzereyiz. Operasyonel bazı sorunlarımız çıkıyor olabilir. Bazen eczanelerimiz provizyon alamıyor olabilirler. Ama inşallah 1.5 veya 2 yıl sonra çok daha önemli bir reformu da bütünlük içerisinde gerçekleştirmiş olacağız" şeklinde konuştu.
İlaç ambalajlarına 1 Haziran 2009 tarihine kadar karekod eklenecek. ''Her ilaca bir kimlik numarası verilmesi'' anlamına gelen uygulamayla sahte ilaçların piyasaya sürülmesinin önlenmesi amaçlanıyor.
( AA - 6 Aralık 2008 )
***
Sahte ilaçların önlenmesi amacıyla her ilaca bir kimlik numarası verilmesi yoluyla ''İlaç Takip Sistemi'' kurulmasına öngören uygulamanın yürürlük tarihi 1 ay ertelendi. Sistem 1 Haziran yerine 1 Temmuz'da hayata geçecek.
( AA - 30 Mayıs 2009 )
***
***
Sağlık Bakanlığının uygulamaya koyacağı İlaç Takip Sistemi ile birer kimlik numarasına sahip olacak ilaçlar, üretimden tüketim aşamasına kadar takip edilebilecek, reçetelere yapıştırılmak için ilaç kutularından kupür kesme dönemi de sona erecek.
( AA - 28 Aralık 2009 )
***
İlaç Takip Sistemi kapsamında, artık 1 Ocak'tan sonra üretilen ürünlerde kupür yerine ''ilacın kimlik numarası'' olarak adlandırılan ''karekod'' yer alacak.
( AA - 2 Ocak 2010 )
***
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, 29 Ocak'da yürürlüğe giren İlaç Takip Sistemi (İTS) ve Karekod uygulamasının ilk günden itibaren eczanelerde büyük bir kaos yaşanmasına neden olduğunu belirtti.
( ANKA - 2 Şubat 2010 )
***
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, ilaç sektöründe ''karekod'' uygulamasına geçileceğini belirterek, ''Karekod sistemiyle Türkiye'de üretilen ve ithal edilen herhangi bir ilaç üretildiği andan itibaren bir kimlik numarasına sahip olacak" dedi.
( AA - 27 Şubat 2010 )
***
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS), Sağlık Bakanlığından, ''İlaç Takip Sisteminde (İTS) yaşanan sorunlar nedeniyle eczacıların mağdur edilmemesi için gerekli düzenlemenin yapılmasını'' talep etti.
( AA - 28 Şubat 2010 )
***
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, "Karekodlu ürün işlemleri" konulu bir genelge yayımlayarak, İlaç Takip Sistemi'nin(İTS) 16 Mayıs'a ertelendiğini bildirdi.
( ANKA - 3 Mart 2010 )
***
Bakan Dinçer'den açıklama
AA - 12 Mart 2010
''İlaçlar karekod'lu olacak"
İlaçların, 'Karekod'lu olacağını ve karekod sayesinde, Sağlık Bakanlığının İlaç Takip Sistemi'nden geçtiği her aşamanın kontrol edileceğini bildiren Dinçer, böylece kaçak ilaç satışının önüne geçileceğini söyledi.
Türkiye'de, ilaç konusunda devletin en büyük alıcı konumunda olduğunu belirten Dinçer, ''Oturduk, ilaç firmalarıyla pazarlık yaptık ve bu pazarlık sonucu ilaçlar yüzde 30 ucuzladı. Bu Türkiye'de yaşayan yurttaşlarımızın lehine bir durum oldu. Ancak Eczacılar Birliği ve ilaç firmaları karşı çıkıyor'' diye konuştu.
Küresel ekonomik kriz sürecinde herkesin sıkıntı yaşadığını, ancak ilaç firmalarının yüzde 20 civarında kar ettiğini ifade eden Dinçer, ''Türkiye'de 15 milyon kayıtlı, primini ödeyen çalışan var. Bu 15 milyonun 9 milyonu da asgari ücretli. Ayrıca 15 milyon çalışanın parasıyla 70 milyona sağlık hizmeti sunuluyor. Bu paralar kolayca harcanacak paralar değil ve harcamayacağız'' dedi.
***
28 Mart 2010-AA