Değerli basın mensupları,

Hak arama sürecimizde psikolojik savaşın gereği de olsa  son günlerde  meslektaşlarımızı zan altında bırakan bazı ilginç açıklamalara tanık olmaktayız. Ancak kamuoyunu yanıltmadan bazı gerçekleri de sizlerle paylaşmak zorundayız.

25.12.2009 Cuma günü bazı medya kuruluşlarında, SGK İzmir İl Müdürü Sayın Mustafa Keskin’in açıklaması olarak ; kurumu ziyaret eden meslektaşlarımızın çoğunun kurumla bireysel sözleşme imzalayacağı iddia edilmektedir. Kurumu kaç meslektaşımızın ziyaret ettiğini ve kaçının görüş bildirdiğini bilmiyoruz. Ancak iyi bildiğimiz gerçekler var.

  1. Beş günlük süre içinde meslektaşlarımız tarafından ,TEB ’ni devre dışı bırakan ve meslek örgütümüzü yok sayan  hiç bir sözleşmeyi imzalayacağını ifade eden dilekçeler hızla toplanmış ve kurumla anlaşmalı eczanelerin % 97 ‘sinin dilekçeleri odamıza ulaşmış olup, dilekçeler gelmeye devam etmektedir.
  2. Eczanelerin fiyat düşüşlerindeki yaşadıkları raf zararlarının karşılanacağı Sayın Bakan tarafından 3 Aralık 2009 günü açıklanmasına karşın bu güne kadar hiçbir eczanenin tek bir kuruş zararı karşılanmamıştır.
  3. Kurum son günlerde yıllar sonra ani bir tavır değişikliği ile eczacıyı düşünür (?) hale geldiğini vurgulamaktadır. Ama bu yaklaşımın asıl  amacının örgütlü yapıyı parçalamak olduğu meslektaşlarımızın yanı sıra tüm kesimlerce de görülmektedir. Meslektaşlarımız geçen 5 yılda kurumla yaşadıkları sorunları ve bugüne kadar maddi-manevi neler kaybettiklerini unutmuş değillerdir.
  4. Açıklamada sanki eczanelere bir iyilik gibi sunulan, evrak tesliminin her ayın 15’i değil 20’sine kadar yapılacak olması , eczaneler için yeni bir kayıp anlamına gelmektedir. Çünkü eczanelere yapılacak ödemelerde evrak teslimindeki son gün baz alınmaktadır. Bu durumda eczaneler aleyhine  5 günlük bir ödeme gecikmesi daha ortaya çıkacaktır.
  5. Sözleşme bedelini öne çıkararak meslek örgütü ile eczacının arasını açma çabaları amacına ulaşmayacaktır. Örgütsüz yapılacak sözleşmenin bedelinin ne olacağı ve ne tür kayıplar yaşatacağı tüm meslektaşlarımızca bilinmektedir. Eczacılar bu denli örgütlüyken bile ciddi kayıplar yaşarken tek başlarına yapılacak sözleşmenin yolun sonu olacağının farkındadırlar.

Sonuç olarak, örgütlü yapısı ile ülkemizde bir çok kesime örnek olan biz eczacılar örgütlü yapımızı parçalamayı amaçlayan girişimlerin farkındayız ve oyuna gelmeyeceğiz.

Unutulmasın ki , insanlar yağan yağmurdan değil şemsiyeleri olmadığı için ıslanırlar.

Saygılarımızla.

İZMİR ECZACI ODASI YÖNETİM KURULU



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat