YETER ARTIK!

İstanbul Eczacı Odası üzerinden politika yapma alışkanlığınızdan vazgeçin!

Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti'ni Odamızın açtığı davada alınan yürütmeyi durdurma kararının arkasına sığınarak politika yapmaktan vazgeçip, eczacının talepleri doğrultusunda tutum almaya çağırıyoruz.

"Eczanelerimizi kapatarak kurum sigortalılarının ilaç hizmetini almasını engellediğimiz ve sağlık hizmetini aksattığımız" gerekçesiyle Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 2009 İlaç Alım Protokolünü tek taraflı olarak feshetmesine ve eczacılarla tek tek sözleşme yapma kararına karşı İstanbul Eczacı Odası'nın Danıştay'da iki ayrı dava açarak yürütmeyi durdurma kararı almasını Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti'nin neden içine sindiremediğini anlamakta güçlük çekiyoruz!

Odamızın başlattığı hukuk mücadelesi, TEB Merkez Heyeti'nin her fırsatta ısrarla altını çizdiği meslektaşlarının hakkını koruma mücadelesinin bir parçasıdır. 18 Eylül'de yürürlüğe giren düzenlemelerin ardından bugüne kadar eczanelerin batış sürecini durdurma adına hiçbir mücadeleyi ortaya koyamayan ve sadece ilaç sanayisi ile bakanlıklar arasında süren görüşmelerden "Eczacı adına bir şey çıkar mı?" diye bekleyen, eczacıdan yana aktif bir tutum alamayan TEB Merkez Heyeti'nin yürütmeyi durdurma kararı karşısında "Önümüz kesildi" demesi hamaset yapmaktan öte bir anlam taşımıyor.

Türk Eczacıları Birliği Başkanı Sayın Erdoğan Çolak önceki gün Birliğin internet sitesinde yayınlanan "Son Gelişmeler Üzerine" başlıklı yazısında "16 Ocak'ta sözleşmesizlik dönemine geçilecekken İstanbul Eczacı Odası'nın açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı alınınca, eski Protokolün yürürlüğü devam ediyor. Oysa Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sözleşme feshi gündemi ile yaptığımız, 37. Dönem Birinci Başkanlar Kurulu Toplantısında tek taraflı feshin iptali için dava açmayacağımız konusunda karar alınmıştı" demektedir.

Bahsedilen Başkanlar Danışma Kurulu toplantısında dava açmama yönünde ortak bir karar alınmamıştır. İstanbul Eczacı Odası Başkanımızın yanı sıra bir yönetim kurulu üyemizin de katıldıkları toplantıda, sözleşme feshi sonrası SGK'nın TEB Merkez Heyeti'ni muhatap kabul etmemesi karşısında yeni bir görüşme sürecinin başlatılabilmesi için Hükümete yakın heyetler oluşturulması konusu bazı Eczacı Odaları tarafından saatlerce tartışılmış, ancak fesih karşısında örgütün alacağı tavır gündem bile edilmemiştir. TEB Merkez Heyeti aksini söylemekte ısrar ediyorsa, toplantının bant kayıtlarını açıklamalı ve eczacı kamuoyunu o toplantıda konuşulanlar hususunda bilgilendirmelidir. Yoksa İstanbul Eczacı Odası'nı olmayan bir ortak karara uymamakla suçlamak abesle iştigaldir.

Türk Eczacıları Birliği Başkanının daha dün "Bugüne kadar yapılan en iyi protokoldür" dediği 2009 yılı İlaç Alım Protokolüne bugün neden sahip çıkamadığının cevabını eczacı kamuoyu bilmek istiyor.

Sayın Başkanın 2009 Yılı İlaç Alım Protokolü başta olmak üzere bugüne kadar imzaladığı hiçbir Protokolü ne İstanbul Eczacı Odası ne de eczacı kamuoyu içine sindirebildi. Yaptığımız tüm itirazlara rağmen her seferinde "en kötü protokol protokolsüzlükten iyidir" mantığı ile imzalar atıldı ve bu tutum Sosyal Güvenlik Kurumu'nda eczacılara karşı giderek daha dayatmacı bir anlayışın oluşmasına yol açtı.

İstanbul Eczacı Odası olarak ısrarla bir kez daha soruyoruz?

Yeni bir Protokol ile eczacının hangi ekonomik sorunları çözülecek?

Eczacının sırtından Kamu Kurum İskontosu yükü mü kalkacak?

Raf zararlarımızın ilaç sanayisi tarafından geriye dönük olarak tam ve eksiksiz ödenmesini güvence altına alacak yeni bir düzenleme mi yapılacak?

Eczacı kâr oranlarının artırılması mı sağlanacak?

Yoksa eczacı meslek hakkı mı gerçekleşecek?

Yeni Protokol ile ne tür kazanımlar sağlanacağını eczacı kamuoyu bilmek istiyor!

Bütün bu sorunlarımızın çözümü, belirttiğiniz gibi yayınlanan Sağlık Uygulama Tebliğleri ile delik deşik edilen protokollerle değil ancak İlaç Fiyat Kararnamesi ile Sağlık Uygulama Tebliğlerinde yapılacak kalıcı düzenlemelerle çözülebilir.

Ve çözüm konusunda da muhatabımız Sağlık Bakanlığı'dır.

2010 Yılı Sağlık Uygulama Tebliği taslağı halen ortadadır. TEB Merkez Heyeti'ne soruyoruz:

2010 SUT taslağında sorunlarımızın çözümüne yönelik bir çalışma başlatılmış mıdır?

Bu konuda bir çalışmanız varsa Eczacı Odalarının görüş ve önerilerini almayı neden düşünmüyorsunuz?

Eczacı Odalarını devre dışı bırakıp yalnızlaştırarak ne yapmayı amaçlıyorsunuz?

Yönetimde olduğunuz süre içinde eczacılarımızın uğradıkları ağır ekonomik kayıpların yanı sıra son uygulamalar nedeniyle oluşan %30 oranındaki gelir kaybı karşısında kapanma riski daha da artan binlerce eczaneyi kurtarmaya dönük bir planınız var mı?

Yeter artık!

İstanbul Eczacı Odası'nı hedef gösterip, politikasızlığınıza kılıf aramayın.

İstanbul Eczacı Odası'nın aldığı yürütmeyi durdurma kararının Türk Eczacıları Birliği'nin eylem sürecini baltaladığını savunmak doğru bir saptama değildir. Danıştay'ın aldığı karar Türk Eczacıları Birliği'nin eğer gerçekten varsa eylemlilik sürecini baltalamamış, aksine Birliğin önünü açmıştır. Çünkü Danıştay'ın aldığı yürütmeyi durdurma kararı, Türk Eczacıları Birliği'nin üyelerinin hak ve çıkarlarını korumak için gerektiğinde eylem kararları alabileceğini, vatandaşları bilgilendirmek, meslektaşlarını korumak için eylem yapmanın Birliğimize yasalarla tanınmış bir hak olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.

İstanbul Eczacı Odası eylemleri baltalayan değil, meslektaşlarının haklarını korumak için eylemleri yapan bir odadır. Türkiye'de eczacılar tarafından gerçekleştirilen ve iz bırakan her eylemin altında İstanbul Eczacı Odası'nın imzası bulunmaktadır. Türk Eczacıları Birliği'nin hayata geçirdiği son eylemlerin de başarılmasında İstanbul Eczacı Odası'nın büyük payı vardır.

Son yapılan düzenlemelerin uygulamaya konulmasıyla binlerce eczacının iflas süreci başlamıştır. Türk Eczacıları Birliği sessiz kalmayı ve tavırsızlığı bir yana bırakıp ayakları yere basan bir plan ve programın sahibi olmalı ve bunu hayata geçirmek için kararlılıkla mücadele etmelidir.

Türk Eczacıları Birliği'ni kurumsal saygınlığına gölge düşürecek bahaneler üretmekten vazgeçmeye, eczacının haklarının korunması için üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmeye çağırıyoruz.

Saygılarımızla.

İstanbul Eczacı Odası
Yönetim Kurulu



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat