İSTANBUL ECZACI ODASI' NIN AÇIKLAMASI:

 

EVET “FEDA EDECEK TEK BİR ECZANEMİZ YOK”
AMA ADIM ATMAK İÇİN KAYBEDECEK VAKTİMİZ DE YOK!

18 Eylül'de yayınlanan İlaç Fiyat Kararnamesi temel alınarak SGK'nın SUT EK-2/D listesinde yaptığı düzenlemeye göre; 776 eşdeğer üründe kamu kurum iskontosu %11'den %24'e çıkarılacaktır.

 

Yine aynı Kararname hükümleri uyarınca 2.304 kalem ilacın %60 referans fiyat oranına göre yeniden düzenlenen fiyatları 4 Aralık 2009 tarihinden itibaren geçerli olmak kaydıyla İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü tarafından dün yayımlanmıştır.

 

Bu liste incelendiğinde 613 kalem ilacın fiyatının değişmeyeceği, 1.691 kalem ilacın fiyatının düşeceği görülmektedir.

 

Ayrıca yayınlanan listenin dışında daha birçok ilacın da fiyatının 4 Aralık 2009 tarihinde düşmesi söz konusudur.

 

Görüldüğü üzere 18 Eylül tarihinde yayımlanan İlaç Fiyat Kararnamesi ile Sağlık Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklikler İlaç ve Eczacılık alanında tam bir kargaşa yaratmıştır.

 

Hükümetin İlaç Fiyat Kararnamesi ve SUT'ta yapılacak değişiklerle sağlamayı amaçladığı tasarrufun 660 milyon TL tutarındaki kısmı eczanelerden karşılanacaktır. Bu tasarruf tutarının 2010 yılı için eczane başına maliyetinin ortalama 27.500 TL olması beklenmektedir.

 

İlaç fiyatlarındaki düşüşle eczanelerde oluşacak tahmini stok zararı tutarı ise yaklaşık 220 milyon TL olacaktır. Bu stok zararının eczane başına maliyetinin ise ortalama 9.166 TL olması beklenmektedir.

 

Türk Eczacıları Birliği bugün internet sitesine koyduğu bir yazı ile 20 yıllık eşdeğer grubu olan ve kamu kurum iskontoları 02.11.2009 tarihinden itibaren %24'e (%11 + %13) çıkacak 776 kalem ürün için sektörün ilgilileriyle mutabakata vardığını açıklamaktadır.

 

Kararnamenin ve SUT'taki uygulamasının yayınlandığı günden bugüne sözkonusu görüşmeler sürmektedir. Ancak yapılan açıklamada, bu mutabakatın olup olmadığı ve eğer mutabakat sağlandıysa içeriğinin belirsizliği kaygı uyandırmaktadır.

 

Yazıda sözü edilen görüşmelerde ilaç sanayisini ve dağıtım sektörünü temsil eden dernek ve sendikalar, tüm firmalar ve depolar nezdinde ne kadar söz sahibidirler? Ve eğer her konuda yetkili iseler bu mutabakat neden imza altına alınmamıştır?

 

Bir başka net olmayan konu da bu uygulamanın nasıl yapılacağıdır. Tespitler kimin tarafından yapılacaktır, stok zararları nasıl ve ne kadar sürede tazmin edilecektir?

 

Önemli olan bir başka sorun da, kamu kurum iskontoları değiştiği halde firmaların bir süre daha artan iskontoları keyfi olarak uygulamadan ilaçları dağıtıma vermeleridir.

 

Bu sorun yıllardır eczanelerimizin büyük zararlara uğramasına neden olmaktadır.

 

Tüm bu belirsizlikler mutlaka aydınlatılmalıdır. Ve en geç 26 Ekim Pazartesi günü öğlene kadar, tarafların imzaladığı mutabakat metni yazılı bir açıklamayla eczacı kamuoyuna duyurulmalıdır. Tüm firmalar ve depolar bu mutabakata uyacaklarını yazılı olarak ilan etmelidirler.

                                             

Doğrusu; böyle bir mutabakatın, daha önce Başkanlar Kurulu'nda görüşülmüş ve tüm odaların bilgisi dahilinde gerçekleştirilmiş olması ve sorunlarımıza gerçek çözümler üretmiş olmasıydı.

 

Bu süreçte uğrayacağımız ekonomik kayıpları telafi edecek çözüm önerilerinin hayata geçirilebilmesi için önümüzde çok kısa bir süre kalmıştır.

 

Başkanlar Kurulu toplantısının önerdiğimiz tarih olan 24 Ekim tarihinde yapılması hâlâ mümkündür.

 

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ'Nİ YİNE UYARIYORUZ!

 

18 Eylül 2009 Kararnamesi ve SUT'ta yapılan değişiklikler ve olası sonuçları ile ilgili bir çalışmayı 7 eczacı odası olarak hazırlayarak TEB Merkez Heyeti'ne ve tüm eczacı odalarına ulaştırdık.

 

Bu çalışmada mutlaka 24 Ekim 2009 tarihinde Başkanlar Kurulu'nun toplanarak eczacının ekonomik kayıplarını önleyecek bir eylem planı oluşturulması için çağrı yaptık.  

 

Türk Eczacıları Birliği eğer;

 

"FEDA EDECEK BİR TEK ECZANEMİZ BİLE YOK"

 

 Söyleminin arkasında hâlâ duruyorsa,

 

"KAYBEDECEK TEK BİR GÜNÜMÜZ OLMADIĞINI"

 

Görmek, derhal harekete geçmek ve 24 Ekim Cumartesi günü bir eylem planını Eczacı Odalarının önüne koymak zorundadır.

 

Bu çağrımızın Türk Eczacıları Birliği tarafından dikkate alınmaması durumunda, örgütlü gücüne olan inancı ve saygısından ötürü bugüne kadar hiçbir adım atmadan bekleyen ve sessizliğini koruyan İstanbul Eczacı Odası, 26 Ekim 2009 tarihi itibarı ile kendi duruşunu ve meslektaşları ile birlikte izleyeceği yol planını açıklayacaktır.

 

Eczacı kamuoyuna duyurulur.

 

Saygılarımızla.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat