Dün bir çok basın organında yer alan bir haberde, Sağlık Bakanlığı’nın yeniden aşı üretmeye başlayacağı müjdelendi. Ancak durum iddia edildiğinden çok farklı.
Dün, bir çok internet sitesinde yayımlanan bir haberde, Sağlık Bakanlığı’nın yeniden aşı üretmeye başlayacağı iddia edildi. Bu iddianın kaynağı olarak da “Sağlık Bakanlığı 2010-2014 Stratejik Planı” gösterildi. Haberde yer alan iddiaya göre, “2010-2014 dönemi için hazırlanan stratejik plandaki en önemli maddelerden biri yeniden aşı üretimi.”
Yeniden başlıyormuş!
Birbirinden kopyalandığı görülen ve atıfta bulunulan metni incelemeden yazıldığı anlaşılan haberde, “Türkiye 1990 yılına kadar çiçek, verem, tifo ve kuduz aşılarını üretmiş, ardından 20 yıllık bir ara verilmişti. Stratejik plana göre, yeni dönemde aşı üretimi yeniden başlayacak” denildi. Haber metninde yer alan “yeniden” kelimesi, devletin yeniden aşı üreteceği izlenimi veriyorsa da gerçekte durum biraz daha farklı.
Ara verildiğinden ve yeniden başlanılacağından bahsedilmesi devletin bu alandaki gelişmelere hakim olduğu ve bilinçli hareket ettiği izlenimi yaratıyorsa da durumun böyle olmadığı biliniyor. Zira geçtiğimiz yılarda yaşanan bir çok salgında kendi aşımızı üretemediğimiz için ciddi sıkıntılar yaşamıştık.
Peki kim üretecek?
“Sağlık Bakanlığı 2010-2014 Stratejik Planı”nda ülkemizde aşı üretimine başlanmasından sadece iki yerde bahsediliyor. Toplam 128 sayfalık kitapçıkta, aşı üretimine ayrılan yer toplamda iki paragrafı bile bulmuyor. Bu bölümlerde de yeniden üretime başlamaktan bahsedilmiyor.
Aşı üretimi konusunda Sağlık Bakanlığı’nın “misyonu”, “Ülkemizde aşı üretimini teşvik etmek için, çok sektörlü çalışmalara rehberlik etmek” şeklinde tanımlanıyor. Bu hedefe yönelik olarak Sağlık Bakanlığı’nın üstleneceği stratejik hedefler ise öyle sıralanıyor:
“Konu ile ilgili sektörlerin aşı üretimi konusunda farkındalık düzeyi artırılacak,
Sektörler arası işbirliği tesis edilecek,
Ülkemizde aşı üretimiyle ilgili süreç 2010 yılı sonuna kadar başlatılacak”
Devlet mi üretecek
Her fırsatta devletin ekonomik alandan çekilmesi gerektiğini savunan ve sadece düzenleyici, teşvik edici görevler üstlenmesi gerektiğini savunan AKP iktidarının, aşı üretimi konusunda da benzer bir tavır takınacağı anlaşılıyor. En iyi olasılıkla, maliyetleri sadece özel sektöre yıkmamak açısından “Kamu Özel Ortaklığı” şeklinde organize edilebilecek olan aşı üretiminin pratikte özel aşı şirketlerinden ne kadar farklı olacağı da bilinmiyor. “Kamu Özel Ortaklığı” Sağlık Bakanlığı’nın özellikle önümüzdeki dönemde “sağlık kampüsleri” gibi büyük ve sağlıkta piyasalaşmanın iyice ayyuka çıktığı yatırımlar yapmak için sıkça kullanmayı deneyeceği yöntemlerden birisi olarak gündeme geliyor.
Ülkemizde bu yolla üretilecek aşının ne kadar faydalı olacağını şimdiden kestirebilmek zor olsa da 2009 yılı verilerine göre bakıldığında:
2009’un ilk 8 ayında ithal ilaçların oranı ilaç piyasasının yüzde 51,2’sini buluyor. Piyasanın yüzde 48,8’ini oluşturan “yerli ilaçlar”ın büyük kısmını ise uluslararası ilaç tekellerinin Türkiye’deki tesislerinde ürettikleri ilaçlar oluşturuyor. Yani bazı ilaçların ülkemizde üretilmesi, bunların tekellerden bağımsız olarak ve halkın yararına planlanarak üretildiği anlamına gelmiyor.
(soL - Haber Merkezi)