PROTOKOL SÜRECİNE İLİŞKİN BİLGİLENDİRME
Bilindiği gibi Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı 16 Aralık 2009 günü Birliğimize noter aracılığı ile bir tebligat yaparak, Birliğimiz ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı arasında imzalanan İlaç Temin Protokolü’nü tek taraflı olarak feshettiğini bildirmiştir. Feshin Birliğimize tebliğ edilmesi sonrasında Sosyal Güvenlik Kurumu, eczaneler ile tek tek sözleşme imzalama hazırlığı içerisinde olduğunu açıklamıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan bu açıklamalar karşısında, Türk Eczacıları Birliği ve 51 Eczacı Odası tarafından yapılan değerlendirme sonrasında, ülke genelinde faaliyet gösteren 24.000 eczanenin tamamına yakını tarafından, eczacının TEB ve Eczacı Odalarını devre dışı bırakan bir sözleşmeye imza atmayacağı beyanını içeren dilekçeler, Birliğimize ulaştırılmıştır.
Bu süreçte, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti, medya aracılığı ile yaptığı açıklamalar ve muhataplarıyla sürdürülen sözlü görüşmelerde, eczacıların karşı karşıya olduğu sorunları aktarmaya ve çözüm önerilerini sunmaya devam etmiştir. Aynı zamanda tüm siyasi partilerden, parti başkanları ve milletvekilleri ile temasa geçilmiş, görüşmeler yapılmış ve bilgi sunulmuştur. Bundan başka Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’nin ve eczacı odası yöneticilerinin kendi bölgelerindeki ilişkilerine dayanan temasları da olmuştur. 07.01.2009 tarihinde (dün) ise 3 ulusal gazetede yayımlanan gazete ilanı ile Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti, hastalarımızın ilaca ulaşımının kesintisiz olarak sürmesi ve meslektaşlarımızın birikmiş sorunlarının çözümüne yönelik taleplerimize çözüm olacak yeni bir Protokolün hayata geçirilmesi için başlatılacak görüşmelere hazır olduğunu kamuoyuna bir kez daha ilan etmiştir.
Bu aşamada, Kurum yetkilileri tarafından, Sayın Bakanın talimatı ile önümüzdeki hafta içerisinde protokol görüşmelerine başlanabileceği ifade edilmiştir. Görsel ve yazılı basın ile kimi internet sitelerinde bu konuda gerçeği yansıtmayan haberler yer almakta ve imzaya hazır bir protokol metni bulunduğu ifade edilmektedir. Ancak, Birliğimiz tarafından, Kurumla hiçbir protokol üzerinde resmi veya gayri resmi olarak henüz görüşme yapılmamış olup; sadece, hastaları ilaçsız bırakmayacak ve eczacının sorunlarını çözecek nitelikte bir protokolün imzalanması talebimiz söz konusudur.
Türk Eczacıları Birliği, 6643 Sayılı Yasadan aldığı, ülkemizde faaliyet gösteren tüm eczacıların hak ve menfaatlerini koruma ve bunları halkın ve devletin menfaatiyle en iyi şekilde telife çalışma görevini yerine getirmek amacıyla, mevcut protokolün iyileştirilmesi için çalışmaktadır. Bu yönde bir protokolün oluşturulması için, Sayın Bakan tarafından verilecek talimat doğrultusunda, Sosyal Güvenlik Kurumu ile görüşmelere başlamak üzere hazırlıklarını tamamlamıştır.
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti, yasa ile kendisine verilen yetki ve sorumlulukların bilincindedir ve bu hak ve yetkileri paylaşması söz konusu değildir. Sözleşme görüşmelerinde, 24.000 eczacının temsilinde tek yetkili kuruluş Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’dir. Merkez Heyetimiz, sözleşme süreci ile ilgili değerlendirmeleri Bölge Eczacı Odaları ile yapacak ve meslektaşlarını en iyi şekilde temsil edecektir. Bu kritik süreçte yanlış anlaşılmalara mahal vermemek için herkes tarafından bilinmesi gereken bir gerçeği bir kere daha ifade etmek isteriz ki; Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti, örgüt politikalarının yönlendirilmesine etki ve müdahale yapılmasını çağrıştıran yaklaşımların tamamını şiddetle reddeder. Merkez Heyetimizin, ülkemizin sağlık politikaları ve sosyal güvenlik sistemi ile ilgili siyasetler üstü bir politikası vardır. Heyetimiz, bu alanda herhangi siyasi bir tartışmanın tarafı değildir. Meslek örgütümüzün parçası olan kişi ya da grupların siyasi çeşitliğini farkındadır ve bunu kendi gücü saymaktadır. Ancak şartlar ne olursa olsun, belli bir siyasal duruşa sahip yapıların, örgütümüzün 24.000 üyesinden aldığı gücünün ve 54 yıllık kültürünün üzerine geçmesine, bu güçle oluşmuş ortak iradenin ipotek altına alınmasına da izin vermez.
Bu süreç bizim açımızdan ne bir güç savaşı ne de siyasal bir kamplaşmada taraflık anlamı taşımaktadır. Bizleri böyle bir pozisyonda konumlandırmak, meslektaşlarımızın hakları ve mesleğimizin geleceği için sürdürdüğümüz mücadeleyi gölgelemek anlamı taşımaktadır. Beklentimiz herkes için daha sağlıklı bir Protokol imzalanmasıdır.
Eczacı kamuoyunun her türlü yıpratma karşısında durarak, bilgi kirliliklerinden etkilenmeden, kendi oyları ile seçtikleri eczacı odası yöneticileri ve Merkez Heyetimizin kendileri için en doğru biçimde mücadele vereceğine olan inançlarını koruyacaklarını biliyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bu süreçte de birlikteliğimizden aldığımız güçle sorunlarımızı çözeceğimize olan inancımız tamdır.
Türkiye’deki 24.000 eczacının tek gerçek temsilcisi olan Türk Eczacıları Birliği ve Bölge Eczacı Odalarımız bu süreçteki tek doğru bilgi kaynağıdır. Türk Eczacıları Birliği kararlı ve sakin bir biçimde gereğini yapmaktadır. Bugüne kadar kendisine verilmiş önemli sorumluluğa yakışır bir biçimde meslektaşlarının haklarını korumuştur ve korumaya devam edecektir. Ancak eczacılık mesleğinin tabandan gelen demokratik iradesinin tek gerçek temsilcisinin Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti olduğunu hiç kimse unutmamalıdır. Tüm eczacı kamuoyunun da doğru kaynaklardan bilgilenerek, birlik ve dayanışma içerisinde davranacağına şüphemiz yoktur.
Tüm eczacı kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
MERKEZ HEYETİ