KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR !!!

 Sözleşme krizi ile ilgili AKEDER Yönetim kurulu üyelerinin TEB, Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı nezdindeki yürüttükleri görüşmelerin ve çalışmaların detaylarını kamuoyuna duyururuz.

Tüm bu çalışmalarda yalnız olmadığımızın bilinmesini istiyoruz. İstedbir yöneticileri ve değerli üyeleri ve çeşitli Eczacı Oda Başkanları ve yöneticileri ile ortak bir aklın sonucu olarak tüm bu görüşmeler yürütülmüştür.

 Bugüne kadar yürütülen bu görüşmelerle alakalı kamuoyuna bir açıklama yapmamamızın sebebi kendimizi öne çıkarmak istemediğimiz ve mesleki kaygılarımızın her şeyin üstünde olması gerektiği bilincimizdir.

    Bugüne kadar GSS Gn.Md. Sayın Hasan Çağıl , SGK Başkanı Sayın Emin Zararsız , Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müsteşarı  Sayın Birol Aydemir , İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü  Sayın Saim Kerman , Sağlık Bakanımız Sayın  Recep Akdağ ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Ömer Dinçer'le görüşmelerimiz olmuştur. Tüm bu görüşmelerden sonra TEB yetkilileriyle durum değerlendirme toplantıları düzenlenmiştir.Tüm devlet yetkililerine AKTİF ECZACILAR DERNEĞİ  olarak; Yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerimizin yer aldığı dosyamızı sunduk. Esas sorunun fiyat düşüşleri olmadığını, 5 yıllık süreçte sürekli kan kaybeden bir meslek grubu olarak,         daha uzun vadeli planlamalara ihtiyaç duyduğumuzu ilettik.

     TÜM BU GÖRÜŞMELERDE SUNDUĞUMUZ ÖNEMLİ KONULAR :

  * 6197 sayılı Eczacılık yasasının bir önce çıkartılması gerektiği...

  * Emekli muayene katılım paylarının tamamının maaşlardan kesilmesi gerektiğini…

  * Çalışan katılım paylarının maaş bordrolarından kesilmesi yoluna gidilebileceğini...

  * Tarım Bakanlığından onaylı bitkisel ürünlerin yalnız eczanelerde satılması gerektiğini...

  * Medikal malzemelerden bazı ürünlerin sadece eczanelerde satılmasının sağlanabileceğini...

  * Çocuk mamalarının marketlerde değil, Eczanelerde satılmasının bilinçli mama kullanımı için gerekliliğini...

  *  Fiyat düşüşlerinden kaynaklanan stok zararlarının karşılanmasında ; Fiyatların 90 gün önceden yayınlanması ve en az 45 gün süreyle düşük fiyatlı olarak eczanelere yollanmasının yeterli olabileceğini…

   * İlaç fiyat düşüşlerinden kaynaklanan ciro kaybı ve buna bağlı oluşacak düşük karlılıktan dolayı eczacıların ve çalışanlarının yok olmaması için tedbirler alınması, bu bağlamda mutlaka reçete başı meslek hakkı uygulamasına geçilmesi gerektiğini...

  * Bütçe uygulama talimatlarının yılda en fazla 2 kez yayınlanmasının karmaşayı önleyeceğini , arada çıkan genelgelerin karışıklığa yol açtığını…

  * Provizyon sisteminin tek bir merkezden değil de, bölgesel serverlar kurularak yoğunluğun azaltılabileceği ve böylece hızlanmasının sağlanabileceğini…

    Vb.daha birçok başlık altında yapılabilecek çalışmalar hakkında yetkililerimize çalışmalarımız sunulmuştur.

     Tüm bu çalışmaların yanısıra  yaşanan gelişmelerden eczacılık kamuoyunun rahatsız olduğunu bildirdik.  İlaç fiyat düşüşlerinin ciro kaybına sebep olacağını bilmemize rağmen, ülke menfaatleri açısından doğru olduğuna inandığımız için  karşı olmamızın mümkün olmadığını ve her iki tarafıda memnun edecek ortak çalışmaların yapılması gerektiğini anlattık.

     Tarafların meseleyi kişiselleştirmesinin kimseye fayda sağlamıyacağını ve ülkemizin içinden geçtiği sıkıntılı süreçte eczacılar olarak gündemden düşmek istediğimizi müteaddid defa dile getirdik. Eczacılık kamuoyunun 5 yıldır yaşanan sıkıntılardan dolayı kurumlara güveninin neden az olduğunu örnekleriyle anlatmaya çalıştık. Bu şartlar altında tek tek sözleşme yapmaya eczacının neden sıcak bakmıyacağını  uzun uzun anlattık.

    Sözleşmede iki  tarafın  olması gerektiği ve eczacının yalnız kalırsam tüm haklarımdan mahrum kalma korkusunun olduğu bir ortamda tek tek sözleşmeye mecbur bırakılmasının doğru bir yaklaşım olmadığını anlatmaya çalıştık. TEB' in bu konuda muhatap alınması gerektiğini dile getirdik.

    Sağlık Bakanımız Sayın Recep Akdağ'la olan görüşmede basında çıkan Başbakan' ımızın market açıklamasını, hastane ve sağlık ocaklarında ilaç satışıyla alakalı haberleri sorduk. Kendiside bu konuda bir çalışmalarının olmadığını fakat TEB' in siyasi söylemlerine devam edip halkı ilaçsız bırakacak bir eylemlilik sürecini başlatması halinde; Vatandaşı ilaçsız bırakmayacaklarını ve bunun için her türlü çözüm önerilerinin masaya getirilebileceğini açıkca beyan ettiler. Bizde kendilerine protokol sürecinin biran önce sukunetle çözümüne katkıda bulunmaları yönünde ricacı olduk.   

   Çalışma Bakanımız Sayın Ömer Dinçer  ile yapılan görüşmede kendileri “ 4 Aralık tarihinde eczanelerin kapatılmasının yanlış olduğunu ve halkın ilaca ulaşmasında bir kesintinin olmasını kabul edemiyeceklerini ve 4 Aralık' ta yapılan eylemin hükümete ve kendisine karşı yapılmış siyasi bir eylem olduğunu ifade ettiler.''

    Bizlerde söylemlerde bazı yanlış anlamalar olabileceğini bunun görüşmelere engel olmaması gerektiğini ; Herşeye rağmen tarafların tekrar görüşmesinin ülke menfaatleri açısından daha doğru olacağı kanaatimizi yineledik. Bunun üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Ömer Dinçer bey " TEB' in 4 Aralık' ta yapılan eylemin siyasi olmadığını ve hükümet ve kendisine yapılan propagandanın haksız olduğunu bir gazete ilanıyla düzeltilmesini beklediğini" dile getirmiştir. Bizler bu görüşmelerin sonuçlarını TEB yetkililerine bildirdik.

                                

 

     SONUÇ OLARAK !

 

     Aktif Eczacılar Derneği olarak TEB'in Siyasi Ve Sert söylemlerinden vazgeçerek ortak paydamızın mesleğimiz olduğunu unutmamasını tavsiye ediyor ve Çalışma Bakanımız Sayın Ömer Dinçer' den TEB yetkilileriyle görüşmeleri yeniden başlatmasını talep ediyoruz. Tarafların protokol sürecini ivedilikle tamamlayarak kamuoyunu rahatlatmalarını bekliyoruz.

    İçinde bulunduğumuz durumun tüm olumsuzluklarına rağmen halkımızı ilaçsız bırakmıyacağımızın sözünü veriyoruz..!

                      

                  AKTİF ECZACILAR DERNEĞİ YÖNETİM KURULU

 

 

 

KAYNAK--http://www.akeder.org



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat