ECZACININ SESİ/ ÖZEL HABER

 

Haber / Analiz -  Ecz. Hakan Gençosmanoğlu

 

27 Aralık 2009- Pazar

 

Yayın Saati: 15:00

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uzun süredir elde tutulan bombayı patlattı ve bugün yaptığı konuşmada “ Tıpkı ABD’ de olduğu gibi marketlerde de ilaç satışı için hazırlığımızı yapıyoruz” dedi.

 

Diğer taraftan Başbakan’ ın eczacıların meşru ve demokratik hak arama eylemlerine olan öfkesi satır aralarından açıkça sızıyordu.

 

ABD’ de Ne Var?

 

Başbakan’ ın örnek gösterdiği ABD’ de oldukça kapsamlı bir ilaç kalemi ( ağrı kesiciler, vitaminler, öksürük ilaçları, mide ilaçları vb.) marketlerden halka ulaşıyor.

 

Ancak ABD, yanlış ilaç kullanımı ve ilaç zehirlenmeleri vakalarında dünya birincisi…

 

Başbakan tarafından önümüzdeki örnek ülke olarak gösterilmesi halk sağlığı açısından son derece büyük bir talihsizlik.

 

ABD’ de ki gereksiz ilaç tüketiminin artık bir “çılgınlık” boyutuna vardığı biliniyor.

 

Bu nedenle, ABD’ nin bilim çevreleri bu uygulamadan geri dönülmesi yönünde çalışmalar yapıyor, ilaçların kamu sağlığı açısından tekrar eczane içine alınması gerektiği yönünde görüş bildiriyorlar.

 

Türkiye’ de Ne Olacak?

 

İlgili sermaye çevrelerinin marketlerden ilaç satışı için uzun süredir istekli ve bir hazırlık içinde olduğu biliniyor.

 

Bugün için öngörülen kalemin ekonomik değeri 10 Milyar dolarlık ilaç pazarımızın içinde ki yeri, 2- 2.5 milyar dolardır. Yani pazarın % 20-25 arası bir oran marketlere de açılacak.

 

Bu bir süreç olarak geliştirilecektir. Giderek yeni ithal kalemleri ve geri ödeme listesinden parça parça çıkarılacak kalemlerle alan geliştirilecektir.

 

İlaçta Reklam uygulaması devreye sokularak marketlerden de satılan halkın kendi parasıyla aldığı ilaçlarda tüketim patlaması yaratılacak.

 

Süreç sonunda şöyle bir tablo oluşacak:

 

Geri ödeme listesinde olan ilaçlar (SGK tarafından ödemesi yapılanlar) eczane içinde kalacak, karlılık oranı yüksek geri ödeme listesinde olmayan ( geri ödeme listesinde olan kimi kalemler de marketlerde yine olacak tabi ki) ilaçlar marketlerden satılacak.

 

Olayın ekonomik boyutunda ise eczacı düşük kar oranı olan ilaçlarla SGK ile boğuşurken ilgili sermaye çevreleri bu alandan yüksek karlar sağlayacak.

 

( Bilindiği gibi son uygulamalarda fiyatı inen ancak geri ödeme listesinde olmayan ilaçların fiyatları 3-5 gün sonra yine eski fiyatına yükseltildi)

 

Neden Şimdi?

 

- Çünkü; artık olay tüm dinamikleriyle olgunlaştırılmıştır.

 

- Siyasi otorite yeterince güçlüdür. Bu pazarı istediğine vermeye muktedirdir.

 

- Yandaş sermaye hazırlığını bitirmiştir.

 

- İnsanlarımızın marketten alışveriş yapma alışkanlığı iyice geliştirilmiştir. Devlet, geri ödemesi olan ilacı da  mümkün olduğunca marketten aldırarak bir yükten kurtulacaktır. Bu politika bugün kapsamlı bir biçimde uygulanmaya çalışılan “İLAÇTAN TASARRUF” politikalarıyla örtüşmektedir. Devlet ilaca mümkün olduğunca para ödememek istemektedir. Halkın ilacı “cepten” alması teşvik edilmektedir.

 

- Bu işe direnecek olan eczacılar ekonomik kıskaç altında kendi dertleriyle boğuşmaktadırlar.

 

Üstelik, son derece haksız sözüm ona meşru bir gerekçeleri vardır: “Eczacı 4 Aralık’ ta halkı ilaçsız bırakmıştır”. Bunun koca bir YALAN olduğunu, suni bir gerekçe olduğunu hepimiz biliyoruz.

 

Ne Yapılmalı?

 

Yapılacak şeyler:

 

1)    İlgili bütün bilimsel çevreler harekete geçirilmelidir. Bu uygulamanın doğuracağı sonuçlar halka açıklanmalıdır. Gereksiz ilaç tüketiminin,  ilaç zehirlenmelerinin, istenmeyen ilaç yan etkilerinin hızla artacağı halka duyurulmalıdır.

2)    Bilimsel çevreler yanında meslek örgütlerimizde bu bağlamda temposu çok yüksek bir çalışma yürütmelidirler.

3)    Siyasi otoritenin yandaş sermayeye yeni pazar alanı açma isteği ısrarla dile getirilmelidir.

4)    Süreç derin bir yarılma noktasına gelmiştir. TEB Genel Kurulu eczacıya açık bir şekilde olağanüstü toplanarak, eczacının bütün dinamikleri topyekün bir biçimde bir karşı duruş sergilemelidirler.

 

Çok Önemle altını çizmek isterim; gündemimiz çok yoğundur.

 

Yılmadan, ısrarla, soğukkanlılıkla, gündemin tüm başlıklarının hiçbiri göz ardı edilmeden, unutturulmadan, bu çalışmalar örgütlerimiz tarafından yürütülmelidir.

 

Özellikle, bu yoğun gündemde eczacının 4 Aralık ve 1 Ocak uygulamalarından doğan kayıplarının telafisi ve verilen sözler asla unutulmamalı ve unutturulmamalıdır.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat