ECZACI KAMUOYUNA DUYURU

Türk Eczacıları Birliği’nin web sitesinde, 22 Şubat 2010 tarihinde yayımlanan İTS’ ye ilişkin yapılan açıklamada, “Eczaneler tarafından yapılacak yatırım nedeniyle eczanelere maddi destek sağlama” talebinde bulunulması ve “karekodlu ilaçları fatura eden eczanelerin avans ödemelerinin 30 günde yapılarak, eczacılara maddi destek sağlanması” yönteminin uygun bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıca bu hususun protokol hükümlerine dahil edilmesi yönünde görüş bildirilmiştir.

TEB’in duyuruları doğrultusunda, örgütlülük bilinciyle hareket ederek, İTS’ye bildirilmiş ilaçları kabul etmeyen, meslektaşlarımızın, henüz temel sorunları çözülmemişken, sadece 30 gün erken ödeme vaatleri ile geri adım atacağının düşünülmesini kabul edilemez buluyoruz.

İTS’nin tek ekran üzerinden basit ve işlevsel bir şekilde çalıştırılması ve dağıtım kanallarının sisteme dahil edilmesi gibi şartlar tamamen sağlanmadan, İTS’ye geçişi kabul etmeyeceğimizi, bir kez daha açıkça deklare ediyoruz.

Ocak ve Şubat aylarında eczanelerde karşılanan reçetelerde yer alan ilaçların geri ödemesi ile ilgili tereddütler devam etmektedir. Eczacılar tarafından konuya ilişkin açıklama beklenirken, TEB açıklamasında bu hususa, maalesef yer verilmemiştir.

AEO Yönetim Kurulu olarak sorunlarımıza çözüm üretecek her türlü sorumluluk ve görevi alarak katkıda bulunmaya hazır olduğumuzu bildirmekle birlikte Yönetim Kurulumuzun ve üyelerimizin TEB’den beklentisi, bir an önce bu kaos ortamından çıkılmasını sağlayacak kalıcı çözümler üretmesidir.

Kimin yanındasınız?

Türk Eczacıları Birliği dün akşamüzeri yaptığı yazılı açıklamada Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 20 Şubat Cumartesi günü kendi internet sitesinde yaptığı duyuruda "Eczacıların kuruma fatura ettiği reçetelerde karekodlu ürünler bulunması durumunda, bu eczacılara 30 gün erken ödeme yapacağı" yönündeki vaadini olumlu bulduklarını ve bu uygulamanın Birlik tarafından eczanelere bir maddi iyileştirme yapılmasına yönelik taleplerine uygun yapılmış bir düzenleme olduğunu açıklamıştır.

Bu açıklama karşısında aşağıdaki hususları meslektaşlarımızın önünde Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’ne soruyor ve acilen cevap bekliyoruz.

1.    Açıklamanızda ısrarla bir kez daha dile getirdiğiniz 7 koşuldan, görüşmelerle ilgili yaptığınız bilgilendirmelerden anlaşılacağı üzere, "yaparız, bakarız, değerlendireceğiz" gibi havada kalmış bir takım sözler dışında hiçbir somut adım atılmadığı ortadayken, neden eczacıların reddettiği İlaç Takip Sistemi’ne sahip çıkmaya devam ediyorsunuz?

2.    Kooperatiflerimiz de dahil olmak üzere dağıtım kanallarının İlaç Takip Sistemi’ne yönelik hiçbir altyapı çalışması yapmadıkları ve bu sistemin dışında kalacakları herkes tarafından biliniyorken, hangi gerekçeye dayanarak aksini savunuyorsunuz?

3.    Yaptığınız açıklamada, İlaç Takip Sistemi konusunda daha önce yaptığınız duyurularda belirttiğiniz eczanelerin karekodlu ürün kabul etmemeleri ve gelen ürünleri dağıtım kanallarına iade etmeleri yönündeki kararınızın devam ettiğini belirtiyor, sonra da aynı duyuruda Sosyal Güvenlik Kurumu’nun karekodlu ürün bulunan reçeteleri fatura eden eczacılara yönelik 30 günde ödeme vaadini olumlu bulduğunuzu açıklıyorsunuz. Bu çelişkinin nedeni nedir?

4.    Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 20 Şubat Cumartesi günü karekodlu ürünleri satan eczacıları ödüllendireceğini açıkladığı duyurunun hemen ardından Odamızı arayıp, diğer Odalara da mesaj göndererek, SGK’nın bu tavrına karşı bizlerden üyelerimizi uyararak provizyon sistemi üzerinde hasılat girişi yapmamalarını ve anket butonlarını tıklamamalarını sağlamamızı istediniz. Yani 24 bin eczacıyı bu hukuk dışı uygulamaya direnmeye çağırdınız. Ayrıca dün Odamızın dava açacağını bildirmek için yaptığımız telefon görüşmesinde Merkez Heyetinin bu konuda dava açma hususunda Çarşamba günü yapılacak toplantıda karar vereceğini bildirdiniz. Ancak birkaç saat sonra ne olduysa birden SGK’nın hukuk dışı teşvik duyurusunu olumlu bulduğunuzu açıkladınız. Bu kadar çabuk fikir değiştirmenize neden olan nedir?

5.    Sosyal Güvenlik Kurumu’nun eczacıyı bölme adına kurum ciddiyeti ile uyuşmayan bu yasadışı teşvik uygulamasını benimsediğiniz yetmezmiş gibi neden bir de SGK’nın yapmaya çalıştığı anketin aynısını siz TEB KAREKOD ANKET FORMU adı altında yapmayı kararlaştırdınız? Eczacıdan toplayacağınızı umduğunuz verileri kimlerle paylaşacaksınız?

6.    Sosyal Güvenlik Kurumu’nun olumlu değerlendirdiğinizi belirttiğiniz 20 Şubat duyurusundaki "30 günde fatura bedellerini ödeme süresinin" protokolde yer alması için gayret edeceğinizi belirtmektesiniz. 30 günde ödeme süresi sadece İlaç Takip Sistemi’ni kabul eden eczacılar için mi geçerli olacak, yoksa herkes bu ödeme süresinden faydalanabilecek mi? Bugüne kadar 60 günde ödeme süresine uymayan, ödemelerimizi bankalarla bloke anlaşmaları yaparak bekleten bir kurumdan almayı umduğunuz taviz bu mu? İlaç sanayisinin ilaçta vadeleri geri ödeme süresine göre belirlediği bir süreçte, ödemeleri 30 güne çekmenin özellikle küçük ve orta ölçekli eczanelere batış sürecini engelleyecek ne gibi ekonomik bir katkı yapacağını umuyorsunuz?

7.    Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 20 Şubat duyurusu eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır. Eczacının İlaç Takip Sistemi’ne karşı direncini kırmak için 30 gün erken ödeme vaadinde bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu’na karşı meslektaşlarımız dimdik dururken sizler eczacı tabanının sesine kulak vermeme hususunda niçin ısrarcısınız?

8.    İlaç Takip Sistemi’ne 24 bin eczacının karşı çıktığına inanmamakta neden ısrar ediyorsunuz?

9.    Meslektaşlarımızın huzurunda sizleri İlaç Takip Sistemi konusunda şeffaf olmaya ve tutarlı davranmaya davet ediyoruz. İstanbul Eczacı Odası, üyelerini İlaç Takip Sistemi’ni kabul edenler ve etmeyenler olarak ayıran ve ülke insanına dayatılan biat kültürünün somut bir örneği olan bu hukuk dışı uygulamaya karşı dava açacaktır. İstanbul Eczacı Odası olarak, üyelerimizin talepleri doğrultusunda ve onlardan aldığımız güçle, bizlere dayatılan hukuk dışı uygulamalara karşı hakkımızı aramaya devam edeceğiz.

Ayrıca Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’ni de İlaç Takip Sistemi, Protokol, ödeme süreleri ve diğer konularla ilgili açık davranmaya ve yetkililerle yaptığı görüşmeleri olduğu gibi meslektaşlarına yansıtmaya, eğer varsa tüm planlarını meslektaşlarına şeffaf bir biçimde açıklamaya çağırıyoruz.

Saygılarımızla,




ANKARA ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat