1 Eylül Dünya Barış Günü bu yıl da savaşların gölgesinde kutlanıyor
Dünya barışa hasret
CİHAN ORUÇOĞLU/ ALİ AÇAR
1 Eylül Dünya Barış Günü bu yıl da savaşların gölgesinde kutlanıyor. Birleşmiş Milletler’in verilerine göre dünya genelinde günde 1 ABD Doları veya altında bir gelirle yani mutlak yoksukluk içinde yaşamlarını sürdürmek zorunda kalan insanların sayısı 1.25 milyar kişiye dayandı. Dünya genelinde bir milyardan fazla kişi de içme suyuna, 1.6 milyar insan da elektriğe erişemiyor.
En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC) 2008 raporunda, LDC ülkelerinde 2005-2006 yılları arasında sağlanan ortalama yüzde 7’lik büyümenin insanların yaşamlarında gözle görülür bir iyileşme sağlayacağı umudunu yarattığı ancak hızlı nüfus artışı ve diğer bazı ekonomik nedenlerden dolayı LDC ülkelerinde yaşayan 767 milyon insanın 581 milyonu günde 2 ABD Doları veya daha az bir gelirle geçinmeye çalışıyor. Söz konusu günlük gelir, temel gıda, su, barınma, sağlık veya eğitim ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Fransa’nın başkenti Paris’te 29 Temmuz’da BM AIDS ile Mücadele Programı tarafından açıklanan raporda, dünyada 2007’de HIV/AIDS virüsü taşıyanların sayısının 2.7 milyon yeni vaka ile 33 milyona ulaştığı, bunlardan AIDS nedeni ile 2 milyon kişinin yaşamını yitirdiği belirtildi. Raporda, hastalığa karşı korunma yollarının kullanımının yaygınlaşması sayesinde 2006’da AIDS’ten ölenlerinin sayısı 2.2 milyon iken 2007’de 2 milyona düştüğüne dikkat çekildi. Afrika’da kadınların yüzde 60’ı, gençlerin ise 4’te 3’ü HIV virüsü taşıyor.
42 MİLYON MÜLTECİ
Geçen yıl mültecilerin ve evlerinden edilenlerin sayısı artarak dünya genelinde 42 milyona ulaştı. Darfur’da 2003’te çıkan çatışmalar sonucu 200 binden fazla kişi yaşamını yitirdi, en az 2 milyon kişi evlerinden edildi.
ASKERİ HARCAMAYA 800 MİLYAR DOLAR
Dünya genelinde 2008’de askeri harcamalar yaklaşık olarak 800 milyar ABD Doları’na ulaştı. Bu da gayri safi küresel hasılanın yüzde 1.5’ine eşit. Bir diğer deyişle kişi başına 133 ABD Dolar’lık silah harcaması düşüyor. BM’nin dünya genelinde ekonomik, sosyal ve insani kalkınma için çeşitli kuruluşları aracılığıyla yaptığı harcamaların toplamı ise yıllık 10 milyar ABD Doları tutuyor. BM Barış Gücü’nün yıllık maliyeti ise 5 ila 7 milyar ABD Doları.
SİLAHLANMA BARIŞI ENGELLİYOR
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hilal Özcebe’nin yaptığı araştırmaya göre dünyada her yıl 300 bin kişi ateşli silahlar nedeniyle yaşamını yitiriyor. Özcebe’nin derlediği verilere göre 200 bin kişi ateşli silahlarla öldürülürken, yaklaşık 50 bin kişi ateşli silahlarla intihar etmekte, 60 ila 90 bin kişi ise silahlı çatışmada ve savaşlarda yaşamını yitirmekte. Araştırmalara göre dünya genelinde dolaşımda olan 875 milyon silahın yüzde 74’ü sivillerin elinde bulunurken bunun yüzde 22.9’u hükümet ve silahlı kuvvetlerde bulunduğu ifade ediliyor.
CEZAEVLERİNDE HAK İHLALLERİ SÜRÜYOR
Türkiye’de sürekli hak ihlalleri, sağlık sorunları ve ölümlerle gündeme gelen cezaevlerinde sorunlar bir türlü çözülmüyor. 1980 döneminde 80 bin kişinin tutuklu bulunduğu cezaevlerindeki doluluk oranı bugün 110 bini aşarak rekor düzeye ulaştı. İnsan Hakları Derneği’nin raporlarına göre, Türkiye’deki cezaevlerinde 39 kişinin yaşamını yitirdiği, değişik kategorilerde toplam 3 bin 519 ihlal başvurusunun yapıldığını kaydedildi. Raporda geçen yıl 333 kişi işkence ve kötü muameleye ve 462 kişi ise sağlık hakkı ihlaline maruz kalırken, 64 kişi beslenme, ısınma ve fiziki hak ihlaline, 1602 kişi disiplin soruşturmalarına maruz kaldı.
ÇOCUKLAR TUTUKLANIYOR
Cezaevlerinde tutuklu bulunan çocukların durumu ise dikkat çeken bir başka konuyu oluşturuyor. “Terörle Mücadele Kanunu”nun yürürlüğe girmesiyle yüzlerce çocuk ağır ceza mahkemelerinde yargılandı, tutuklandı. Toplumsal olaylarda “polislere taş atmak” gerekçesiyle yaşlarının iki katı kadar ceza alan ve “örgüt üyeliği”nden yargılanan çocukların çocuk mahkemelerinde yargılanması gerekirken, eski adı DGM olan Ağır Ceza Mahkemeleri’nde yargılanmaları tepkilere neden oldu. Çocuklar için Adalet Çağrıcıları Grubu da, Haziran 2009’da hazırladığı raporda cezaevlerinde 2 bin 814 çocuk mahkûmun bulunduğu ve bu çocuk mahkûmlar arasında 2 bin 3’ünü erkek, 66’sını ise kız çocukları oluşturdu.