Uzm. Ecz. Ayşe ARIK

Eczacılar neden isyanda? Rakamlarla Türkiye Gerçekleri

Uzunca zamandır Türkiye’de eczacılar, ilaç bulma konusunda ciddi sorunlar yaşıyor. Bunun yanına fiyat politikası, eczacıların meslek hakkı alamaması, ekonomik krizin yakıcı etkileri ve enflasyon karşısında gelirimizin ezilmesiyle tablo daha da yıkıcı hale geldi.

Bu duruma nasıl geldik, ‘Türkiye İlaç Pazarı’nda nasıl değişimler olmuş yakından bakarsak tablo daha açık hale gelecektir.

IQVIA (IMS-Health) geçtiğimiz haftalarda sektör paydaşları niçin yaptığı toplantıda ülkemiz hakkında çarpıcı veriler ortaya koydu. Rakamlar ile yaşadığımız süreci daha net olarak gözlemleyebiliriz.

Öncelikli sorunlardan bir tanesi; ilaçta sabit kurun yarattığı baskı.

2011 yılından bu yana her geçen gün eriyen bir marjda çalışıyoruz. Bunun hem ilaç üreticilerine hem de depolar ve serbest eczanelere yansıması çok büyük.

Şu anda 7,86 TL ye sabitlenmiş Euro kuru ile, gerçekteki Euro kuru arasındaki fark sektörün taşıyamayacağı boyutta. Hatta ben bu yazıyı yazarken 1 Euro 18,58 TL oldu, yarın ne olacağını da bilmiyoruz.

İlaç sektörü için bizim RX dediğimiz, reçeteli ilaç alanında ürün piyasaya vermek, yurtdışından ilaç ve hammadde getirmek, üretim maliyeti gibi faktörler göz önüne alındığında, artık doğru bir yatırım aracı olmaktan çıkıyor. Vatandaşa yansıyan tarafı ise; piyasada birçok ilacı bulamayacağı için tedavisinin aksayacağı gerçeğidir.  

Aşağıdaki tabloda da açıkça görülen gerçek ise, Avrupa’da onay alan ürünlerin Türkiye’de erişim oranının düşüklüğünü gösteriyor. 2017 yılından itibaren de oran küçülmeye devam ediyor. Ayrıca lansmanı yapılmış inovatif moleküller Türkiye’ye ortalama 3-4 yıllık bir gecikme süresi ile geliyor. Daha da üzücü haber ise, bu yeni moleküllerin %79 u ülkemize hiç uğramıyor.

Vatandaşa yansıyan tarafı; en yeni tedavi seçeneklerinin çoğundan tamamen, ülkemize gelebilen %20’lik kısımdaki ilaçtan da en az 3-4 yıllık süreçte mahrum kalacağı gerçeğidir.

Genel olarak pazara baktığımızda ise, biz satış olarak büyüsek bile, yaşadığımız kur problemi dolayısıyla maalesef dünya ilaç pazarına göre küçülmüş oluyoruz. Biz ülkemizde ne kadar çok değer üretirsek üretelim, pazarı büyütürsek büyütelim, kur farkı dolayısıyla TL de ürettiğimiz değer, Dolar ve Euro olarak bakıldığında küçülme olarak dünya kamuoyunda görünüyor.

Eczaneler bu pazarda ne kadar etkin, aşağıdaki tabloda göreceksiniz. 2021 yılındaki orana bakılmış olmasına rağmen, dünya pazarına oranla %1 lik bir küçülme olduğu belirtilmiş. 2022 yılının sonuçları geldiğinde dava vahim bir tablo ile karşılaşmamız çok olası.

Sektöre yansıyan tarafı; global şirketlerin ilaç alındaki yatırımlarını tekrar gözden geçireceği, belki ülkeden çekileceği ve yeni molekülerini ülkemize getirmeme ihtimalini doğuruyor.

Sektörel bazda tüm bu gelişmelerin en büyük faturası ise maalesef yine eczacıya çıkıyor. Bizler bir taraftan ilaçta ciddi maddi krizler yaşarken, diğer tarafta ilaca erişim sorunu yaşayıp hastalarımızla karşı karşıya kalıyoruz. Enflasyon karşısında ülkenin ilaç pazarı bile ne kadar ciro üretirse üretsin küçülürken, bizler küçük işletmelerde dengemizi koruyamıyoruz.

Tabii ki sorunlarımız bunlarla sınırlı değil, ama ilaç fiyatları ve sektörün geldiği durum açısından meselenin net olarak görülmesi, önlemlerin bir an önce alınıp, bu kritik eşiğin aşılması, mesleğimizin sürdürülebilirliği açısından en büyük isteğimiz.

Uzm. Ecz. Ayşe Arık



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat