.jpg)
Ecz. Tuncay SAYILKAN
İzmir Eczacı Odası Başkanı
12.4.2014 tarihinde yayınlanan , ancak iki yıllık sürenin bitiminde bile bazı maddeleri uygulanamayan "Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik" te 28.03.2016 tarihinde oldukça önemli değişlikler yapıldı. O dönem yönetmeliğin taslağı bile eczacı odaları ile paylaşılmamış ve büyük bir gizlilik içerisinde sürdürülen bu çalışmaların sonrasında pratikte uygulanması pek mümkün olmayan hükümleri içeren bir yönetmelik ortaya çıkmıştı.
Yaşananları yakından izleyenler yönetmeliğin yayınlandığı günden bu yana gerekçeleri ile birlikte ortaya koyduğumuz değişiklik önerilerimizin önemli bir kısmının bu defa dikkate alındığı net olarak fark edeceklerdir.
Yönetmelik değişikliğinde ilk bakışta göze çarpanlar;
*Yapı kullanım izni ve iskan zorunluluğu yerine belediyeden alınacak dükkan veya işyeri olduğunu gösteren numarataj yazısı yeterli olacak. Özellikle kentsel dönüşümün yaşandığı bölgelerde nakil süreçlerinde dükkan bulmak ciddi sorun oluyordu.
*Mücbir sebeplerin içerisine “kentsel dönüşüm” de eklendi. Artık kentsel dönüşümden dolayı mevcut yerini terk ederek ilçe dışına nakil yapacak eczaneler, dönüşüm tamamlanmasını takiben 6 ay içerisinde kendi bölgesine döndüğünde hakkını kullanmış sayılmayacak.
*Yıllık 80 bin reçete sayısı veya 3 milyon TL cironun aşılması halinde “İkinci Eczacı” çalıştırılması ve en fazla “üç Eczacı üst sınırı” getirildi. Özellikle bu değişiklik mesleğimizin değersizleştirilmesine yol açacak olan , aynı eczanede 9-10 eczacı çalıştırılması zorunluluğunu ortadan kaldırıyor.
*Aynı il sınırları içerisinde uygulanan Eczane ismi sıkıntısı artık ilçe sınırlı olarak değişti. Özellikle büyük şehirlerde il bazlı kısıtlama isim konusunda sorun yaratıyordu. Bu değişiklik ile isim sınırlaması il bazında uygulanacak.
*Isı nem kontrolü, yani eczanelerde “kritik durumlarda uyarı verecek erken uyarı sisteminin ve geriye dönük hafıza kaydı bulunan termometrenin bulunması” yükümlülüğü de 12 Nisan 2017 tarihine kadar ertelendi. Eczanelere elektronik cihaz maliyeti ve kabaran elektrik faturası yanı sıra iklim koşullarına göre ilave klima ve jeneratör maliyeti de getiren, ancak uygulanması çok mümkün olmayan bu hükmün tamamen kalkması ve Avrupa ülkelerindeki örneklerine uygun bir yeni model gerekiyor.
*Eczane tabelalarında önceki yönetmelikte yer alan “özellikleri Türk Eczacıları Birliği tarafından standardize edilmiş ışıklı veya ışıksız levha konulur” hükmü için “sadece bir cephe” vurgusu “en az bir cephe” olarak düzeltildi ve eczane tabelalarındaki tek cephe sınırlaması ortadan kalktı.
Burada en ciddi sorun ise kurum tarafından reçete sayısı veya ciro kriterleri dikkate alınarak belirlenecek bir geçiş takvimi doğrultusunda 12.Nisan.2017 tarihine kadar TEB tarafından standardize edilecek bir ışıklı veya ışıksız levhanın eczanelere dayatılıyor olmasıdır.
SGK ile TEB arasında uzunca bir süre devam eden protokol görüşmelerine baktığımızda ise protokol üzerinde uzlaşmanın ancak 31.Mart.2016 tarihinde ve geç saatlerde sonuçlandığını görüyoruz.
Özellikle düşük cirolu eczanelere yönelik iyileştirmelerin yapıldığı görülen yeni protokol tabi ki beklentilerimizin tamamını karşılamaktan uzaktır. Ama geçtiğimiz 4 yıllık imzalanan protokol nedeniyle yaşanan kayıplarının tamamının bu protokol ile giderilmesi mümkün olamamıştır.
Eczanelerin cirolarına göre kategorize edilmesi her geçen gün biraz daha ciddi sorun olmaya devam ediyor. Aynı hizmetin verildiği eczanelerin cirolarına göre sınıflandırılması gelecekte yaşanacağını gösteriyor. Örgütsel bütünlüğümüz için de önümüzdeki günlerde yapılacak düzenlemelerde bu tür ayrıştırmaların sonlandırılması kaçınılmazdır.
Protokol sürecinin sonunda kazanımlar adına pek mutlu olamasak da uzun bir aradan sonra gelişmelerin daha şeffaf ve samimiyetle paylaşılması, eczacı odalarına bilgi akışının yapılabildiği bir dönemin yaşanmış olması meslek örgütümüzün yönetim anlayışı adına umutlarımızı artıran gelişmeler olmuştur.
Bir kez daha görüldü ki, mesleğimiz ve sağlık hizmetleri ile ilgili bu tür düzenlemeleri yaparken mesleğin pratiğinden gelen insanların ve meslek örgütlerinin görüşleri alınarak ortak akılla yapılan işler çok daha iyi sonuçlanmaktadır.
Saygılarımla…
Ecz. Tuncay SAYILKAN
