Ecz. Tuncay SAYILKAN

İzmir Eczacı Odası Başkanı

 

Üst örgütümüz Türk Eczacıları Birliği geçtiğimiz günlerde bir anket yayınladı ve resmi web sayfasında yer alan her biri birbirinden renkli eczane tabelaları arasından tercihler yapılmasını istedi. Bu kadar ciddi sorunumuzun olduğu bir dönemde "bu da nereden çıktı?" diyen meslektaşlarımıza gerekçe olarak da 12.04.2014 tarih ve 28970 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Eczaneler ve Eczacılar Hakkında Yönetmelik’in;

"Eczanelerin sadece görülebilir cephelerinden birine ve eczane olarak kullanılacak yerin sınırları içerisinde kalmak kaydıyla, eczanenin adını gösterir, özellikleri Türk Eczacıları Birliği tarafından standardize edilmiş ışıklı veya ışıksız levha konulur" hükmünü gösterdi.

Öncelikle, bu hükmün yönetmelikte neden yer aldığını, kimler tarafından hangi amaçla önerildiğini ve mantığını anlamaya çalışıyoruz. Ülkemizdeki fiziki koşulları birbirinden farklı 24 bin eczanede standardize edilmiş tabelanın pratikte nasıl uygulanacağını, mevcut tabelaların ne olacağını ve bu işin ekonomik sorunlarla boğuşan eczanelere nasıl bir ek maliyet getireceğinin hesaplandığını hiç sanmıyoruz.

Aslında standart meselesinin başından beri yanlış anlaşıldığı ve oldukça yanlış algılandığı apaçık ortada. Yıllar önce TEB’ de Merkez Heyeti üyesi olarak görev yapan değerli hocamız Prof.Dr.Levent  Üstünes’ in o süreçte kattığı vizyon pek anlaşılamamış.

Hocamızın eczanelerin birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olarak resmen kabul edilmesi ve meslek hakkı almalıdır önerisi ile birlikte o yıllarda ortaya koyduğu meslek standartları ve uygulama standartları ise hiç anlaşılamamış.

Eczacılık mesleğinin gelişim kaydettiği ve değer kazandığı bir çok ülkede var olan eczacılık meslek standartları ve uygulama standartları; mesleğin uygulanış biçimini, verilen ilaç-eczacılık hizmeti kurallarını belirleyen yasal düzenlemeleri içermektedir.

Prof.Dr.Levent  Üstünes’ in  gündeme getirdiği standartları yeterince anlamadan apar topar eczane standartları komisyonu oluşturmak ve meslek yasamızın uygulanışını şekillendiren yönetmelikte sadece tabela standardizasyonundan bahsetmenin mesleğin geleceğine nasıl bir katkısı olacağı hesaplandı mı bilemeyiz ama, bizce gidilen bu yol doğru yol değil.

Bizler kürsülerden meslek örgütümüzün vizyon eksikliğinden  bahsederken tam da bundan söz ediyorduk. Kimseyi kırmak, küçük görmek veya yaralamak değildi amacımız. Sunulan sağlık hizmetinin niteliğinin artması, mesleğimizin çok daha iyi koşullarda sürdürülebilir hale gelmesi ve meslektaşlarımızın emeklerinin karşılığını almasıydı amacımız.

Adına ister vizyon deyin isterseniz de öngörü, bu işler çoğunluk olmakla, seçim kazanmakla bitmiyor. Donanımlı ve birikimli kadroları bir araya getirmek ve akılcı projelerin ortaya çıkmasını sağlamak zorundasınız. Bu çalışmaları yapacak koşullar ve nitelikli kadrolar meslek örgütümüzde mevcut.

Yeter ki, ortak akılla çözüm üretmeyi ve samimiyetle yol yürümeye niyet edilsin. Meslektaşlarımıza yeni angaryalar dayatmak yerine, akılcı çözümler sunulsun. Günün koşullarına uygun olarak dünyadaki doğru örnekleri inceleyerek değişmek  ve de gelişmek gerekiyor.

Sonuç olarak da yıllık cirosu 1.4 milyar TL’ye ulaşan ithal ilaç temini ve standart tabela işinden hızla uzaklaşıp, meslek örgütü sorumluluğu ile eczanelerdeki yangına kalıcı çözümler bulunmalıdır…

Saygılarımla…

Ecz. Tuncay SAYILKAN

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat